Geçtiğimiz yıl, “soğan-patates” fiyatlarının pazara yalım düşürmesiyle yükselen seslere “iktidar” işaret parmağını aşağı-yukarı sallayarak “dur”, ardında da “soğanla, patatesle siyaset yapma” demişti!
“Siyaset” denirken ne “anlam” çıkarılıyor ki; yalancılık mı?
“Siyaset” yalancılıkla “eş” anlamlıysa eğer;
Sanki yurttaş, sanki pazarda alış-veriş yapanlar “yalancı siyaset” yapmak için delleniyor gibi…
Emeklinin, dar gelirlinin, asgari ücretlinin, bir-kaç aydır maaş alamayan belediye işçisinin yaşadığı “yalancı siyaset” gereği gibi…
Yurttaşın cebinde “yangın” varsa,
Yurttaş “alım gücünden” yoksunsa,
Yurttaş gereksinmelerini karşılayamıyorsa,
Bir yandan da “ekonomi iyiye gidiyor, beklentilerimiz karşılık buldu” denerek, bir de “enflasyon tek rakamlı artık” çıkışları dört-bir yanı sarmışsa…
Adına ne derseniz deyin; sıkıntılar anlatılmayacak mı?
***
Siz “hiç”; yurttaşların büyük çoğunluğunun, üniversite gençliğinin, bilim adamının, esnafının, sanayisinin “hoşnut” olmadığı bir yerde “mutlu yaşamın” olabileceğini düşündünüz mü?
“İktidar” değilseniz, “iktidarın” gücü omuzlarınızdaki yükü hafifletmiyorsa, “iktidar” dara düştüğünüzde koşmuyorsa, “iktidar” krizlerden yararlananlar arasına koymuyorsa, “iktidar” parasal kaynağını size akıtmıyorsa…
Omuzlarınızdaki yükü kaldıramaz olmuşsanız, dara düştüğünüzde yalnızsanız, krizlerde “hep” bir yerleriniz eksiliyorsa, kaynaklarınız daralıyorsa…
Tüm bunları gizleyin gizleyebildiğinizce,
Tüm bunları saklayın saklayabildiğinizce,
Üç kişinin “mutluluğunu” mutluluk sayın bir de;
Yaşananları “yaşanmıyor” saymak nereye dek akılcılık?
***
“İktidar” anlatmış değil, bu güne değin!
Kanımca “iktidar” içerisindeki bazı “isimler” de bu gelişmelerden sıkıntı duyuyor!
Bu ülkenin sevilesi “üç yanı deniz” özelliğini, iklimini, coğrafi yapısını yok sayıp; bu önemli varsıllıkların “işler” olmamasını kazanç “sayarak”, varsıllıkları işleyen ellerin çalışmasına kement atarak, yaşanan günlerdeki “gelişmeleri” överek bitirilememesinden dolayı “iktidar” içerisinden de acılılar var!
Elinde “toprağı-suyu-iklimi-emekçisi” bulunmasına karşın çalışmayan, üretmeyen bir ülkenin “ekonomisindeki” iyi gelişmelerin “nedeni” açıklanamıyor!
En önemlisi de “ekip-üretmek” yerine dışalımla sağlanan tarımsal ürünler “hiç” göze batmıyor!
İşlenmeyen toprak, kullanılmayan su, değerlendirilmeyen iklim, düşünülmeyen emekçi “ekonomik” gelişmelerde umursanmıyor!
***
Ülke ekonomisini “ayakta” tutan en önemli etkenlerden biri de “esnaf”…
Elli, yüz, bilemediniz yüzeli metre karede “bulunduğu” bölgenin gereksinmelerini karşılamak amacıyla, en önemlisi de “kamuda” çalışmak yerine “kendi” işinde olmayı yeğleyen katman…
Devlete vergi, bağ-kur ödeyerek, ayrıca yanında birini çalıştırıyorsa “onun” ssk primini karşılayan katman…
Ekonominin “nasıl” olduğunun en açık biçimi;“can damarı” sayılır burası…
Tüketicinin, “esnafın” rafında bulunan ürünlerden gereksinmesini rahatça sağlaması demek; o ürünün toptancısının, o toptancının ürünü aldığı fabrikanın, fabrikanın o ürünü üretmek için sağladığı hammaddenin…
Hammadde ile tüketici arasındaki “ilişki” bu denli yakın!
Tüketicinin “alım gücünün” olup-olmaması, “hammaddeye” ulaşmadan önce “kimleri” etkileyeceği bu denli açık…
Tüketicinin, sözüm ona; işçinin, emekçinin, emeklinin, avm-lüks mağaza alışkanlığı uzak katmanın “alım gücünün” sınırlılığı nedeniyle Adana’da, on yılda yirmibeşbin “esnafın” kepenk kapattığı açıklandı!
“İktidar” ekonomide “yeni beklentilerin” iyi olacağını belirtiyor!
Esnaf vergi borcunu, bağ-kur borcunu, ssk borcunu ödeyemiyor!
“İktidarın” çıkış yolu var da; esnaf, yazgısıyla karşı-karşıya…
***
Geçtiğimiz yıl, “soğan-patates” fiyatlarında yaşananlar sırasında “adı” ne olursa-olsan konuşulması, tartışılması, düşüncelerin ortaya çıkması nasıl zorunluluksa…
Bugün “ekonomide” yapılan yanlışlar da,
Bugün “ekonomi” konusunda söylenen yalanlar da,
Bugün “ekonominin” düze çıkması için yapılan tartışmalarda,
Bugünkü “ekonomik” gelişmelerin ülkeyi nereye savuracağı da,
Bugün “ekonominin” son durumundan zarar görenlerin dar gelirliler olduğu gerçeğinin sıkça yinelenmesinin de,
Bugün “ekonomik” gelişmelerin işsizleştirdiği gençliğin acıları da…
Adı “siyaset yapmak” bile olsa konuşulmalı, tartışılmalı…
Siyaset insanlar için genel kurallar oluşturmak, kuralları korumak, kuralları değiştirmek için varsa eğer;
İnsan olmadan “siyaset” olmaz!
091019
YAZARLAR
6 saat önceYAZARLAR
8 saat önceYAZARLAR
9 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
3 gün önce