“Görüntüleme Merkezi”nde…

ABONE OL
11 Haziran 2019 20:34
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

“Şehir Hastaneleri” konuşulurken, sağlıkta yapılan “reform” gibi öyle değişimlerden söz edilmek istendi ki…

Kaç metre kare alana konuşlandırıldığı,

Ne kadar harcama yapıldığı,

‘İstihdama’ ne denli katkı sağlayacağı,

Hangi donanımlara kavuştuğu…

Daha birçokları anlatıldı da, “insana” nasıl dokunduğundan söz edilmedi…

***

Öyle ki…

Hastanenin bilgi işleminden tutun, makinelerle ulaşılabilen verilerden söz edildi de;

Örneğin bir ‘emar’ konusunda günlerce ötelerden ‘buluşma anı’ verilişinin nedeni konusunda doyurucu-yapıcı gelişme yapılamadı!

Geçtiğimiz aylarda yapılan bir toplantıda, Turkcell’in altyapı desteğiyle donatıldığı anlatılmıştı, ancak hastanın ‘rahatsızlığının’ nedeninin belirlenmesi için ‘gerek duyulan’ verilerinin günler sonra öğrenilebilmesinin sakıncaları düşülmemişti!

“Şehir Hastanesi” kocaman, tertemiz, bilmeyene karmakarışık, sözde her şey var!

Doktorun, hastayı iyileştirmesinin önü karanlık!

***

Adanalı, ‘hastane’ denilince, şimdiki Seyhan Devlet Hastanesi’nin olduğu yeri bilir.

Hastaneler kavşağı, Hastane Caddesi ile çevrilen bölgedir.

Burada bulunan bazı yerler önce boşaltılır,

Ardından yıkılır,

Sonra yeni yapılar yükselir,

Eskilerden bazıları kullanılmayı sürdürür…

Şeker Bayramı’nın son günü, bir yakınımın boyun ağrılarından dolayı ‘emar’ denilen çekimi için Seyhan Devlet Hastanesi’nin ‘Görüntüleme Merkezi’ denilen cam binadayız.

Burasının nasıl bir yer olduğunu, ‘sağlık’ için yapılan onlarca yapıya harcanan bedeli düşünürken ister-istemez üzülüyorsunuz…

Buraya, günler öncesinden alınan ‘randevuyla’ hastalar geliyor…

Hastalar, yeni bir ‘mikrop’ ya da yeni bir ‘zararlı’ almamak için korunmalı, diye düşünenlerdenim…

Daha cam kapıdan girişte karşılaştığınız görüntü canınızı sıkmaya yetiyor!

Salon çer-çöp içerisinde; günlerce temizlik yapılmamış gibi!

Koltuk aralarında bisküvi atıkları, boş pet şişe, sertleşmiş simit parçası…

Duvarların boyaları sökülmüş, kapıların mandalları tutuklu…

Hastanın hazırlanma odasında ‘beklemediğiniz’ her şey var!

Cam binada geçireceğiniz on dakkanın, omzunuza yüklediği eziklik…

***

Olanları anlayabilen, yorumlayabilen var mı bilmiyorum…

Her şeye harcama yapılıyor da ‘insan’ hep iki adım geride bırakılıyor; neden?

Şimdi “iktidarı” konuştursanız, “Şehir Hastaneleri” konusunda öyle süslü sözler söyler ki…

Yapıyı anlatır,

Büyüklüğünü anlatır,

Kaç hasta yatabileceğini anlatır,

Ne kadar dolar harcandığını anlatır,

Hangi teknolojiyle donatıldığını anlatır da;

‘İnsanı’ bir türlü içine koyamaz!

“İktidara” camlı bina konusunda da benzeri açıklama yapacaktır!

“Emar” konusunda, temizlik konusunda da ‘şaşırtacak’ sözler kullanmayacaktır!

Düşündürücü olan da bu!

100619

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP