Seçmen “iktidarı” uyardı!  

ABONE OL
3 Nisan 2019 19:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Doyumsuzluk,

Hep benim “olsunculuk”,

Hep ben “kazanayımcılık”,

Hep ben “konuşayımcılık”,

Hep ben “kızayımcılık”,

Hep ben “yönlendireyimcilik”,

Hep ben…

Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle “kırılmanın” başlangıcı mı?

***

Gelen son anakent sonuçları; “muhalefetin” güçlü ya da tutarlı politika izlediğinden değil, yurttaşın mutfağında yaşanan “yalımın” ne denli yakıcı olduğunun kanıtı!

Ancak yeterli olduğu kanısında değilim!

Ekonominin “el yaktığı” dönemleri anımsayın…

En son ikibinbir’de Ecevit hükümetini yerinden etmişti!

Bir gün öncesinde her şey güzelken, hükümete övgüler dizilirken, ortakların uyumu ballandırılarak anlatılırken; sözde bir anayasa fırlatılmasıyla alt-üst olan ekonomi hükümetin “tu-kaka” olmasına yetmişti!

İlk seçimde de bedeli ödetilmişti!

Haziran seçimlerinden günümüze kaç kez yazdım bilmiyorum…

Yabancı paranın iki katına çıkıp, ulusal parayı yarı yarıya değersiz kıldığı,

Karşı koymalarla yüzde kırklara düşürüldüğü, şimdi orada da tutulamadığı,

Piyasadaki birçok sektörün çöküş yaşadığı,

Beyaz eşyada, otomotivde, mobilyada “iktidarın” sektörü kurtarma çabasının işe yaramadığı,

Emekçi katmanın her gün biraz daha “doyumsuzluğa” sürüklendiği,

Emekçi için atılan “iyileştirme” ataklarının yetersiz kaldığı,

Kurtarma çabalarının “anaparadara” yoğunlaştırıldığı,

Asgari ücrette, emekliye “hak” görülen maaşta açlık sınırının görmezden gelindiği,

En yaşamsal besinlerin, ülke topraklarında üretilmesi yerine dışalımla sağlanması yoluna gidildiği,

Üreticinin toprağını ekebilmesinde kullanıldığı girdilerin fiyatlarına gelen zamla birlikte ekemez duruma geldiği,

Toplumun “üreten” değil, “tüketen” toplum olmasının önünü açılmaya çalışıldığı…

***

Yerel seçime “bu” sorunlarla gidildi…

“İktidarın” bu sorunları çözmek, çözüm yolları aramak, yurttaşı üretime yönlendirmek yerine seçtiği “gerilim dili” alanlarda boy gösterdi.

Her seçim olduğu gibi, “iktidarın”;

Kendinden başkasına oy vereni,

Adayından başkasını destekleyeni,

Dediklerini eleştireni,

Savunduklarını yerenleri…

Hayın, yaramaz, uzak durulması gereken, çöplük, pislik sayıldı…

Batıda “muhalefete” destek olduğu söylenen siyasi görüş ‘hayın”, doğuda “iktidara” destek olan aynı siyasi görüş “bekayı bilen” bile oldu!

***

Yerel seçimde “muhalefetin” genel merkez olarak değil de…

Belki de “en yerinde aday” olarak siyaset yaşamında yer bulacak olan Ekrem İmamoğlu’nun ekranlarda, gazete sayfalarında bıraktığı izin etkisi olacağı kanısındayım…

Ankara’da Mansur Yavaş’ın,

İzmir’de Turç Soyer’in,

Kentim Adana’da Zeydan Karalar’ın,

Mersin’de Vahap Seçer’in, anakentlerinde gösterdikleri başarının içinde bile İmamoğlu’nun izleri vardı…

Buna bir de “ekonomiyi” eklediğimizde…

***

İşte burada…

Doyumsuzluk,  “olsunculuk”,  “kazanayımcılık”,  “konuşayımcılık”,  “kızayımcılık”, “yönlendireyimcilik”…

Bir de buna “domates, biber patlıcanı” ekleyince…

Bu seçimin sonucu, bu yaşananların ardından “iktidar” adına büyük bir kazanım!

Akşamları, “yandaş” olarak bilinen, dün akşama değin aa’nın İstanbul sonuçları için “kendince” söylemler geliştirip, “leblebiden nem” çıkartmaya çalışan konuşmacıları ekranlarına taşıyan teviler “neden kaybettik” sorusunun yanıtını ararken “bir başka” yerdeydiler!

Gergin seçim ortamı,

Öncesinden gelen tıkanıklık sanki hiç yaşanmamış, ya da tüm olanların sorumlusu onyedi yıldır “iktidarda” olanlar değilmiş gibi…

Büyük kentlerdeki bu sonucu gördüklerinde şunu diyemediler;

Seçmen “iktidarı” uyardı!

020419

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP