Yurttaşın alım gücünü artırmak için ya…

ABONE OL
26 Mart 2019 21:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çocukluğumuzdan kalma anılarımız arasında yer alan, öyle yaşanmışlıklar var ki; bugün kimilerini değerlendirirken ister-istemez düşünürüz…

“Çocukluğumuz” derken…

Boyumuzun yetmediği yerde “bir büyüğün” omuzlarına bindiğimiz,

Gücümüzün yetmediği yerde “bir büyüğün” gücüne gerek duyduğumuz dönemler…

Çocuk “boyumuz” ile “gücümüzün” dönemsel olgusu…

Bu olguyu yaşamın her evresine yaydığımız gibi, bazılarının kendi sürecinde bırakmamız zorunludur!

Bir büyüğün “omzundan”, ya da “gücünden” sürekli yararlanmayı beklemek yaşamı körleştireceği gibi, yaşamın tutunulacak dallarının da görülmemesine neden olacaktır!

“İktidarın”, ekonomiyi canlandırmak için konut, otomotiv, beyaz eşya, mobilya, tapu harcında uyguladığı KDV-ÖTV indirimi uzatıldı ya yeniden…

Yeniden, diyorum; yeniden uzatıldı sektörde canlanmalar olsun diye…

Yurttaşın alım gücü,

Alıcının gereksinmesi,

Emekçinin kazancı bir açlık sınırında bırakılarak…

Adı nedir ki bunun?

***

Geçtiğimiz haziran seçimlerinin ardından başlayan çalkantılar, aradan geçen aylara karşın piyasanın “canlanması” üzerine atılan adımları olumlu çıtaya çıkaramamıştır!

O günlerde yaşanan ‘yarın ne olacak’ korkusu, bugün bile sürmektedir!

O gün piyasada başlayan durgunluk,

İnşaat sektöründeki tıkanma,

Otomotivde daralma…

Aklınıza gelebilecek ‘her sektörde’ yaşanan olumsuzluk, yerel seçimler öncesinde geldi bir yere dayandı.

Ekonomiye bağlı olarak;

Yurttaşın sorunları büyürken,

İşsizlikten dolayı aile içi sorunlar artarken,

Ekim alanları yükselen girdilerden dolayı azalırken,

En kötüsü, her gün ‘mutsuz’ sayısında artmalar görülürken…

Yerel seçim çalışmaları nedeniyle kentlerin boğulduğu ‘kirliliği’ görmeyen var mı?

***

Adına ‘kirlilik’ diyorum…

Sesten tutun, yollara saçılan afişlerden, bilbordlara taşınan görüntülerden, yüksek yapılardan aşağılara salındırılan posterlerden, kaldırım ağaçlarındaki ‘benim’ adayımlara varana değin…

Bu denli edilgen ekonomide,

Bu denli ‘bir ekmek’ için yollara çıkanların olduğu bir süreçte,

Kağıda, naylona yapılan harcamanın hesabı neden yapılmaz, ya da neden yapılması istenmez, ya da yapılmasının gerektiğini söyleyenler neden dinlenmez ki?

Dinlenir, diyen var mı?

Bir de sıkça burada yinelediğim ‘projeler’ konusu var…

Adaylardan birinin, özenerek bastırdığı çalışmasını önünüze açın. Toplumun büyük çoğunluğunun dar gelirli, ya da açlık sınırına yakın maaşla geçimini sağladığını düşünerek değerlendirmeye çalışın…

Sözüm ona ‘projeler’ kimin için, kimlere, nelere yarar sunuyor birazcık gözlemleyin…

***

Piyasayı canlandırmak için büyüklerin, çocuklara verdiği ‘çocukluk desteği’ benzerinin yinelenmesi yerine, yerel seçim öncesinde adayların ‘proje’ enflasyonu oluşturmaları gerekirdi aslında.

Bir büyüğün “omzundan”, ya da “gücünden” yararlanmak varsın çocukluk yıllarımızda kalsın; bugün çocuklarımız da aynı tadı yaşasın…

Bizim için ‘en gerçek’ olan şey, şu an yaşananlar…

Ülkenin, yurttaşın, sokağın içinde bulunduğu durum…

Görüldüğü gibi sektörlerdeki daralmaların önüne geçebilmek için ‘iktidar’ her zamanki gibi boş durmayıp vergileri aşağıda tutmayı yeğliyor!

Elinizde belirlenmiş bu konuyu araştırmak, çözüm yolları aramak o denli zor olmaz!

Bunun için ‘proje’ oluşturma yolları da kolaydır?

Şunu soruyoruz:

Sıkça yaşanan krizlerden, daralmalardan, gereksinmelerinden biraz daha uzaklaşan yurttaşın sorunlarını çözmek için ‘hangi’ projeler hazırladınız?

Adayların tamamı parklardan, yollardan, köprülerden, kilit taşlardan, su borularından söz ediyor…

Tamam da;

Buralardan yararlanacak yurttaşın alım gücünü artırmak için ya…

250319

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP