0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İnsanın ‘yenilgiye’ uğramasındaki en büyük etken, ‘hazırcı’ olmasına dayanır.

Varılacak ereğin yollarındaki zorluklar belirlenip çözüm biçimleri aramak bir yana dursun, fazla bir emek harcamadan bilinenler için bile ‘çaba’ harcamayı gerekli görmeyen bir anlayışın ulaşacağı sonuç ne olabilir ki ‘yitirmekten’ başka?

Seçim öncesi ya da seçim günü ‘güçlerinin’ ne olduğu bilinen siyasi partilerin, ‘yarın gümbür gümbür geliyoruz’ uçuşlarına tanık olmayan yoktur kanımca.

Ya sonunda?

Seçmeni, en çok oy alan partiyi, koşulları suçlayan suçlayana…

24 Haziran seçimlerinde alınan sonucu aradan on gün geçmesine karşın sorgulayamamış, sorgulamayı çözmek için ‘en küçük’ atılım göstermemiş, bir de özeleştiri yapılması konusunda düşüncelerini söyleyenlerin de cezalandırılması yolunu açmış olan CHP, son günlerde ard arda ‘yerel seçime hazırız, genel seçimde yitirdiğimiz oyları geri alacağız’ türünden demeçler veriyorlar, ne demekse…

‘Nasıl, anlatın’ demek yurttaşın en doğal, en beklenen hakkı…

***

Bir sistem, bir rejim değişiminin seçimi yapıldı, geçtiğimiz günlerde. Alanları dolduran kalabalığa öyle umutlar, öyle güvenler, öyle çalışmalardan örnekler verildi ki…

Seçim sonrasında ‘gelincik tarlası’, utkunun korkularını kıracaktı sözde,

Seçim sonrasında hiçbir şey ‘eskisi’ gibi olmayacaktı,

Seçim sonrasında ‘özlenenler’ gerçekleşecekti,

Seçim sonrasında ‘yatırımlar’ bile insana yönelecekti…

En son İstanbul, Ankara, İzmir mitinginde; beşmilyon, dörtmilyon, üçmilyon katılımcıdan söz edilirken, toplam alınan ‘oy’ üç kentin katılımını bile yakalayamadı!

Bugün kimlerinin yerden yere vurduğu cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce partisinden dörtmilyon daha çok oy aldı!

Bunların gerekçesi örgüte soruldu mu? Örgütün mahalle, köy sorumluları bölgelerinde nasıl bir çalışma yapmış, sandıklarını nasıl korumuştu?

Bunlarla şu ana dek ilgilenen oldu mu?

***

Dün CHP Milletvekili Burhanettin Bulut, ‘gazete gezileri’ nedeniyle Çukurova Barış’taydı…

Seçimi, Adana geneli ile ilçelerinde yaşanan oy ‘yitimini’ dile getirdikten sonra, ‘giden oylar yerel seçimde adresine dönecek’ sözünü kullandı.

Cek, cak ile istenenler gerçekleşmiş olsaydı, Tansu Çiller herkese iki anahtarı verirdi!

Neden döne-cek,

Neden gele-cek,

Neden vere-cek,

Neden?

Adana’da beklenen beş, altı milletvekiliydi; tamam! Olmamasına da tamam! Beklenen sonuç alınamamasına da tamam!

Yapılan eksikleri, yanlışları ne yaptınız, diye sormak gerekmez mi?

Seçilmiş yeni milletvekilleri olarak, örgüt olarak ‘neler yaptınız da’ gidenler geri gelecek, sandık başında görevlendirdiğiniz bile başka partiye oy vermiş denmez mi?

Yoksa denmemesi imi gerekiyor?

Asıl ‘yenilgilerin’ nedeni bu ‘hazırcılık’ değil mi?

***

Şunu unutmayalım…

Adana’da, ilçelerinde dört ya da altı ay sonra yapılacak olan yerel seçim hiçbir parti için ‘çantada keklik’ olmamasına karşın, onaltı yıldır iktidarda bulunan AKP’nin ‘şanslı’ olduğunu söylemek yanıltıcı olmaz!

Nedenlerinden ilki, genel seçimde olduğu gibi tüm kamu olanaklarını ‘rahatça’ kullanıyor olmasıdır. İkincisi de, daha bugünden ‘yerel’ çalışmalara başlandığının ipuçlarını vermelerinden…

Buna, yerel seçim öncesi ‘şu an’ bilinmeyen ‘kimi’ çıkarılacak yasaları da eklerseniz…

Sözümün özü:

CHP bu ‘hazırcılık’, bu ‘tembellik’ ile zaman yitirirse ‘belediyeleri’ de unutsun!

040718