0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ben Bursalı’yım…

Elbetteki önce Bursa…

Ve 8 Eylül 2016 gününden beri de Didimli olduğuma göre, elbette ki Didim önemli ve öncelikli bence…

Ama ya ülkemiz, Türkiyemiz ? …

Biz ülkemizi savunmazsak, ülkemiz için kaygılanmazsak, ülkemiz için sesimizi yükseltmezsek; işte o zaman içteki ve dıştaki düşmanlarımız neler yapmaz ?… Kuşkusuz saldırılarını daha utanmazca, daha açıkça yaparlar.

Son yıllarda “Ermeniler üzerine ABD’de onların hoşuna gidecek biçimde açıklamalar yaptığı gerekçesiyle” sorgusu, yargısı nedeniyle ORHAN PAMUK için AB’den koşa koşa geldikleri gibi…

O günlerde gündemde Orhan Pamuk varken; ulusal düzeyde yayın yapmasına karşın, ulusallığından zaman zaman kuşku duyduğumuz Aydın Doğan’ın gazetesinin dolaylı da olsa ORHAN PAMUK’a destek vermesi gibi…Salkım Hanımın Taneleri’ni ortalığa serpiştirmesi gibi…

İşte yine dönüyoruz düne, anılarımızın arasına…

Daha açık bir anlatımla; Orhan Pamuk’un, “1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü” söyleminin sorgulamasının yaşandığı günlerde, SALKIM HANIMIN TANELERİ adlı kitabı Hürriyet gazetesiyle yeniden gündeme getirildiği günlere …

Oysa 1999’un son aylarında; SALKIM HANIMIN TANELERİ’yle tane tane, inci gibi yaşlar döktürdüler bu ulusa, VARLIK VERGİSİ’nden çekmiş Ermeniler için…Üstelik 1980 öncesinde, Anadolu halkını düşlerde gezdirdiğinden, kentsoylularımızca küçümsenen, aşağılanan YEŞİLÇAM aracılığıyla…Çünkü 1980 sonrasında Türk Sineması; yükselen değerler doğrultusunda, küreselleşme yolunda artan bir ivmeyle Osmanlı’nın yedi düvel işbirlikçilerinin ardılları olan II.Cumhuriyetçileri’nin hizmetindeydi…Nasıl mı?

ANAVATAN Partisi eski milletvekillerinden Yılmaz AKKOYUNLU mu yoksa karakoyunlu mu yaptığı ya da yazdığı oyundan olsa gerek pek rengi belli değil, işte onun dizeleriyle, dizi dizi yaşlar döktürdü YEŞİLÇAM , Cumhuriyetimiz’in ilk yıllarında VARLIK VERGİSİ’nden yükümlü kılınmışlar için…Daha açık bir deyişle ; ANAVATAN Partili bir milletvekilimiz bir masal yazmış, Yeşilçam da baş oyuncu olarak Hülya Avşar’ı oynatıp entel-dantel kentsoylularımızı pek bir ağlatmışdı o günlerde…

Tüm özel televizyon yayınlarından ara, ara yansılarımıza düşen bu ve benzeri türde gölgelerin amacı, kuşkusuz Cumhuriyetimiz’in ilk yıllarını karatmak, karalamak …

Geçmişde olduğu gibi, II.Dünya Savaşı yıllarında İsmet Paşa’nın; halka yedirmeyip, buğdayları denize döktürdüğü düzmecesini uydurmak gibi…Oysa silolarda saklı en az on yıllık buğdayın varlığı; Alman faşistlerinin çizmelerini, Balkanlar’dan Sovyetler’e çevirmişti , biz Türkler’in direncini kıramayız, onların siloları da güçlü , yürekleri de diyerek…

Gerçi söylemleri;“Vatan, Millet, Sakarya / Bu halk sakar ya / Tel kafesteki kanarya / Her duyduğuna kanar ya / Gün olur yeniden şaşar ya / Yalanı, dolanı, talanı unutur / TBMM’de oylar dolaşır tur, tur / Bizler yine geliriz / Nasılsa bu halk keriz…” biçiminde olanlar, kuşkusuz böyle masallar düzerler. Düzerler de; acaba halk gerçekten keriz mi?…

Onlara göre öyle olmalı ki; 1950’lerden beri, İnönü buğdayı denize döküp, halkı aç bıraktı yalanıyla oy toplayıp, halkı kandıranlar , yine aynı Cumhuriyet düşmanlıklarıyla VARLIK VERGİSİ’ne ilişkin yalanlar düzerek, darlık çeken halkımızı YEŞİLÇAM ‘ın yardımıyla yanıltabileceklerini sanmışlar 1999’da bu masalı filmleştirerek…..

İşte 1999’dan sonra ; o günlerde de ulusal düzeyde yayın yapmasına karşın , ulusallığından zaman zaman kuşku duyduğumuz Aydın Doğan’ın gazetesi, Orhan Pamuk ‘un Ermeni yalanına destek vermek istercesine, Yılmaz AKKOYUNLU’nun “Salkım Hanımın Taneleri” oyununu pazarlıyordu televizyon yansılarından günlerce…

Zavallı Ermeniler için yas tutalım, yaş dökelim; gerçekteyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne saldıranlara destek verelim dercesine…

Ve günümüze dönersek…

Bugün Hürriyet gazetesi artık Aydın Doğan’ın değil…Bu durum benimse hiç umurumda değil…

Ama CHP’ye saldıranların, bu ülkede yaşanmış her türlü olumsuzluğu CHP’ye fatura edenlerin…Nedense ERMENİLER’e uygulanan VARLIK VERGİSİ konusu da hiç umurlarında değil. Konuyu mu bilmiyorlar yoksa dile mi getirmek istemiyorlar?… Hiç bilmezler mi?… Elbette ki bilirler ve elbette ki sorum tuzaklı…Çünkü bu konuda aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” sorunsalı saklı…

CHP’nin tüm icraatlarının yanlış olduğunu ileri sürenler ola ki

CHP’yi eleştirseler VARLIK VERGİSİ topladığı gerekçesiyle; “vay siz Ermeni yandaşı mısınız?” derler eleştirenlere…

Eleştimeyip, iyi yapmış da diyemeyeceklerine göre…Nedense bu konuyu hiç gündeme getirmezler ama…

CHP’nin dönemindeki 75 kişilik sınıflar masalını anlatmak daha kolay gelir dillerine…

Ben de aynı yıllarda, hem de Bursa’da en çok 30 kişilik sınıflarda öğrenci olduğum için…Pardon 75 kişilik diyecekdim ya da demeliydim…Yazık bize!…

İkinci Dünya Savaşı’nda karneyle ekmek yediğim için (şişşt; Dünya Savaşı bittiğinden 10 yıl sonra doğduğumu bilen kim varsa, sakın ortalığı karıştırmasın)…

Aman; 24 Haziran 2018 gelecek…Bu tartışmalar bitecek…

Yeter artık İnce Muharrem Aga; bir incelik yapıver diploma diye de hoplama… Söyledik ya daha önce de “petrol vardı da içtik mi?” derdi Çoban Sülo… Yok’dan, yonga kopmaz derdi bizden öncekiler de… Ne üniversite diploması sorup duruyorsun; yüksek lisans için kayıt mı alacaksın?…

Ha gayret; sayılı günler kaldı. Bayram ertesi seçim var…Bu seçim sonrasında birileri gerçekten bayram yapar, kimileri de siyaset sahnesinden silinir. Bu ülke yeniden sevinir.

Hem milli, hem de yerli olanlar; belki o zaman hesap sorarlar, “Ermeniler’den neden VARLIK VERGİSİ aldınız,ayıp değil mi, neden bölücülük yaptınız?” diye… Değil mi ki CHP’nin icraatları maalesef ki hep yanlışlıklar içermekde???????

Didim, 10 Haziran 2018