İnsan güzellere layık…

ABONE OL
11 Nisan 2018 15:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Arkadaşlarla dün sona eren ‘karnavalı’ konuşuyoruz!

Kentimizde birkaç gündür süren, adına ‘karnaval, şenlik’ isimleri arasından birinin seçilmesinde zorlanılan etkinliği…

Karnaval, Latince ‘carmen levar’ sözcüğünden gelmekte…

Carmen levar, ‘eti ortadan kaldırma’ anlamını taşıyor.

Hıristiyan dünyasında gelenekleşen ‘büyük perhiz’ diye de bilinen, etli yemek yenmeyen ‘perhizin’ başlangıcı…

***

Bizde bir şey var…

Adına ‘kıskançlık’ mı denmeli, adına ‘bilgisizlik’ mi denmeli, adına ‘umarsızlık’ mı denmeli…

Ne denirse artık…

‘Onda var, bizde neden yok?’

Ne olduğu, ne anlam içerdiği, ne denilmek istendiği bilinmeden ‘balıklama’ dalma hastalığı…

Adına ‘şenlik’ denilse olmaz mı?

Ya da ‘toplumsal coşku’ dense, ya da ‘uyanış’ dense, ‘yeniden doğuş’ dense…

Portakal çiçeği unutulmadan; üreticisinden başlayarak, tüketicilerine daha geniş yer verilerek, konukları daha da içten ağırlanarak yapılan bir etkinlik olsa…

Yine eğlenceler düzenlense, et-ciğer mangalları kurulsa, gerek yöresel gerekse otantik giysilere-kostümlere de yer verilse olmaz mı?

Yok…

Bir dinin başlangıcını ele alarak, bir de bazı besinlerin ‘yenmediği’ günler olarak belirlenen zamanı; Adana’da nisan ayına sarkıtıp, üstelik mangallarda et pişirilen süreçte kutlayarak, adına da ‘karnaval’ denilerek kutlatmaya çalışıyoruz…

Bu denli ‘üretkensizlik’…

Adı ‘karnaval’ olsun da, içi önemli değil; böyle mi?

***

‘Karnaval’ adını bir yana bırakalım…

‘Portakal çiçeği’ni düşünen, kentimizde böyle bir ‘buluşmayı’ sağlayanların yapacakları ‘daha’ çok şey olmalı…

Adana 75.yıl sanat galerisi’nde sanatseverlere sunulan fotoğrafları gördünüz mü bilmiyorum…

Tüm Adanalıların bugün bile görebileceği çekinlerden oluşuyordu…

Portakal bahçesi, dalında portakal, dalındaki portakal çiçekleri, kasada portakallar, portakal toplayanlar…

Bunların tamamı burada biliniyor oysa…

Bu ‘şenlik’ ya da bu ‘yeniden doğuş’ etkinliğinde bu fotoğraflardaki görünenler için çaba harcayan üreticilerin ‘vizyonlarına’ katkı sağlayacak fotoğraflar da konamaz mıydı buraya?

Örnek mi?

Portakalın çiçeği ‘portakal’ oldu; ya sonra?

Portakalın çiçeğinden portakala, portakaldan portakal kabuğuna değin ‘katma değer’ oluşturacak ‘yeni’ ürünleri için fotoğraflar konamaz mıydı?

Dalında bırakılan portakal, çöpe atılan portakal kabuğu ülkemizin en yoksul iki kentinden biri olan Adana’da, fotoğraf kareleriyle kazanıma dönüştürülemez miydi?

Alıştığımız görüntülerin dışına çıkılıp, ‘vizyon’ katacak fotoğraflar da olmalıydı…

***

Yeni yıllar için ‘güzel şeyler’ olmalı…

Daha ‘güzel’, daha ‘bizden’, daha ‘anlamına’ uygun…

İnsan güzellere layık…

 

AHMET HAKAN’DAN LAKIRTI…

Dedikodu üzerine kurulu ‘magazin’ köşelerini aratmayan ‘yazılarla’ gündemi değerlendiren ‘yazarlar’ şimdi iyi pirim yapıyor olmalı…

Yıllardır basının içinde bulunmuş, ulusal olma doruğunda yerlerini korumuş gazetelerde köşe yazanların ‘ortalığı’ kızdırmak için yazdıkları ‘okuru’ düşündürüyor bazen…

Ahmet Hakan, dün yazısına ‘seksen yedi CHP kulisçisi ile mavra çevirdim’ diyor…

Mavra ne anlamlara gelmiyor ki?

Boş söz, palavra, geyik, lakırtı…

Sosyal demokratlar, gazeteciler, her kimse ‘kanaat önderleriyle’ emek vererek CHP’nin belediye başkan adaylarının kim olacağını ‘mavradan’ emek vererek isimler vererek açıklamış…

İstanbul’dan üç isim, Ankara’dan üç isim, İzmir’den üç isim, Adana’dan bir isim…

Verdiği isimlerin hiç birisi için diyeceğim yok!

Adana için verilen Soner Çetin’e de; yıllardır CHP’de olmuş, çaba harcamış bir isim…

Neden boş söz, palavra, geyik, lakırtı yapılarak bu isimler yazılır; onu anlayamam!

CHP gibi, geçmişi yüzyıllık bir sürece dayanan bir siyasi partinin, böylesine magazin söylemleriyle köşeye taşınmasını anlayamam!

Ahmet Hakan’ı anlamak zor olmayabilir de; CHP’nin böyle bir arenada olmasını anlayamam…

090418

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP