Ah Çocuklar!…

ABONE OL
11 Ocak 2018 15:30
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dün…Dün dediğin henüz yeni, çok da eskimedi… Çocuğun biri ekmek almağa giderken 2013 yılında; başından kurşun yedi, ekmek yerine…Ve 2013 yılının 17 Aralık gününde can teslim etdi Berkin…

Ve yine dün; yaklaşık 3 gün öncesi… Bir kız çocuğu yine ekmek almak için sokakda; en çok 8, belki de 9 yaşında…Ama yapışmış dudaklarına bir sapık…Çocuğun belki bedeni arta kaldı bu pislikden ama ruhu zedelendi, çokdan öldü korkunun kollarında…

Bu nasıl bir sapıklıkdır sorgulaması yapacak değilim. Çocuk tacizcileri, saldırganları; ilk çağlardan beri var. Ve bu eylemler;hastalık,sapkınlık olarak bilinmekde çağdaş yaşam değer yargıları bağlamında…

Üstelik; Dünya genelinde, Yerel Gündem 21 uygulamaları başladığından beri, Üçüncü Kuşak Haklar başlığı altında toplanan Kadın-Çocuk-Eşcinsel Hakları sözkonusu olduğunda mangalda kül bırakmayanlar…Her nedense çocuklar için bugün yalnızca susmakdalar. Eşcinseller için, LGBT’liler için Taksim’de buluşanlar…Toplumsal değer yargılarına karşı duranlar; her gün bir yerde, gizli ya da açık çocuklar saldırıya uğradıkça sessiz kalmakdalar. Ne toplumsal aktivistler, ne çağdaş, ne de muhafazakar ana-babalar; çocuklar için tek bir eylemde bulunmamakdalar…Bu nasıl bir duyarsızlıkdır?…Anlaşılır gibi değil…

Üstelik “kerameti kendinden menkul” din uleması/ukelası  geçinen “kanaat önderli” kisveli şerefsizler de yaptıkları açıklamalarla, çocukları bir av durumuna düşürmekdeler,hedef tahtasına koymakdalar.

Erken evlilik üzerine; biolojiye, jinekolojiye aykırı açıklamalarıyla çocuk taciz ve tecavüzlerine zemin hazırlamakdalar.İşte onlar da en az bu saldırgan sapıklar kadar suçludurlar.

Ve ana-babalar; Sahara çölünde, aslanların pençesine sunulmuş yavru ceylanlar gibi, çocukarını vahşetin, sapıklığın kol gezdiği sokaklara nasıl böylesine korunmasız, böylesine savunmasız bir şekilde bırakabilmekdeler?…

Toplum değer yargıları ne denli tozumağa, bozulmağa, erozyona uğramış ki…Aileler suskun, toplum tepkisiz, yetkililer duyarsız, yasalar yetersiz, Devlet çözümsüz…

Ülkenin egemenliğine el koyan o tek güç; vara, yoğa söz, söyleyen…Esralar, Rabialar, bilumum Arap kızları için gözyaşı döken o zat-ı muhteşem…Ne yazık ki dilini yutmuş, gözünü yummuş…Sanki kız çocuklarının başına gelen her dert, her sorun onun ekmeğine yağ sürmekde…Kadınları toplumsal yaşamdan çekip, soyutlayıp, evin duvarlarına kapatmak isteyen amaçlarına hizmet ediyor düşüncesiyle, sanki sinsice mutlu olmakda, keyifle ellerini oğuşturmakda…

Üstelik siyasal yelpazenin en sağından, en soluna; tüm partili kadınlar da suskun kalmakdalar ya bu da bu yaşananlara hiç ama hiç aldırmamakdalar, bu da anlaşılır gibi değil.

Özellikle İyi Partili Meral Bacı; İçişleri Bakanlığı’ndan gelen deneyimleriyle, çözüm üretmek üzerine lütfedip de bir tek söz bile söyleme zahmetine girişmemekde…

Çokça söze gerek yok!…

Bu ülkede kız çocukları taciz ve tecavüzün pençesinde…

Ola ki başarabilirse büyümeği ki kadın olup da yol alırsa yaşam yolculuğunda atabilirse üç beş adım, bu kez de ölüm peşinde…

Bu ülkenin yaklaşık yarısı olan KADIN; bu koşullar karşısında sen daha susup, oturacak mısın?…

Didim, 10 Ocak 2018

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP