Adana’nın ana caddelerinde, ara sokaklarında derken şimdi Yüreğir’de, Çukurova’da, Kozan’da…
Caddeler, sokaklar ya kapatılmış, ya da yarısı ‘işgal’ altına alınarak hendekler kazılmış!
Düşünsenize…
Daha kısa süre önce asfalt dökülen yollardan, kilit taş döşenmiş sokaklardan söz ediyorum.
Belediye yapıyor…
Aksa gaz söküyor!
**
Yıllar önce de böyle bir ‘dalga’ olmuştu!
Televizyon izlenmesinde ‘altın çağın’ yaşandığı, ‘kablo tv’ ataklarının yapıldığı dönem…
Kozan’daydım…
Belediye ‘Telekom’un bozduklarını yapmaya yetişemiyoruz’ demişti!
‘Bu iş eşgüdüm içerisinde olması geremiyor mu’ diye sormuştum, diye sorduğumda da ‘aramızda protokol de var ama, dinletemiyoruz’ demişti.
Yollar, kaldırımlar ‘yeni’ yapıldı denmeden bozuluyor, bir süre önce koyulan büz gibi beton malzemelerin bir büyüğü ya da bir genişi konulmak için ‘yeniden’ yollar kazılıyor, kaldırımlar kırılıyordu!
Aradan on mu, onbeş yıl mı geçti; değişen bir şey yok!
**
Aksa’nın çalışmaları belediyeleri öylesine rahatsız etmeye başlamış olmalı ki, Yüreğir Belediyesi dayanamayıp ‘biz yapıyoruz Aksa bozuyor’ dedi.
Belediye ‘protokole uy’ çağrısı yaparken şunları söylüyor:
‘Milli servet göz göre göre heba oluyor. Vatandaşlarımız da biz de mağduruz. Asfalt yapacağımız yolların yeniden kazılmaması için Aksa gazın alt yapı işlerini tamamlamasını bekliyoruz.’
***
Son teknolojinin kullanılması, doğal gazdan yararlanılması ‘elbette’ uğraşlar getirecektir.
Ancak birinin yaptığını ‘diğerinin’ bozmasıyla değil!
Denir ki ‘yapılan harcamalar yurttaşın cebinden çıkarılır’.
Tedaş’ın, Telekom’un, Aksa’nın cebinden değil!
Kendi istedikleri adamları çalıştırarak, istedikleri yerde istedikleri kazıya başlayarak, belediye ile yapılan protokolü bir yana bırakarak yapılan tüm harcamaları yurttaşın cebinden çıkıyor!
Yurttaş bedelini ödüyor,
Yurttaş kilit taşları sökülmüş kaldırımda yürüyor,
Yurttaş asfalt bozulmuş yollarda araç kullanıyor…
Kazanan mı?
Bu masrafları yurttaşa ödetenler oluyor!
Bunun adı da ‘hizmet’!
***
Yollar, caddeler, kaldırımlar belediyelerle eşgüdüm içerisinde çalışılarak, yapılacak iş ya da işler için planlar yapılarak, ‘bir kez’ de birçok ‘işin’ bir arada yapılmasıyla hem yurttaşın cebinden çıkan azalacak, hem de belediyeler daha az harcama yapacak…
Yollar, caddeler, sokaklar daha az bozulacak; trafik daha az sorunlu olacak…
Yüreğir belediyesinin dediği gibi ‘milli servet heba’ olmayacak.
Anız
İlki buğday hasadının ardından yaşanır…
İkincisi mısır hasadında…
Kentin üzerine gelen ‘kara isler’ ‘anız yakılmasının belirtisidir.
Ziraatçılar, bu işin akademisyen ününü almış olanlar, her ne denli ‘toprağın üretim gücünü’ yok ediyor demiş olsa da, üretici en kestirme yoldan tarlasını ikinci ürüne hazırlamak adına bu eylemini durdurmuyor!
***
Üretici anız yakmayacaksa;
Toprağını sürecek,
Sürmek için mazot tüketecek
Bunun için emek harcayacak!
***
Anız yakacak olursa;
Toprak sürülmeyecek,
Mazot tüketilmeyecek,
Emek harcanmayacak!
Ama bunun için de devletin dönüm başına kırkiki ile ikiyizelli lira arasındaki ceza yaptırımıyla karşılaşacak!
***
Üreticinin; toprağında oluşacak çoraklık, çevreye verdiği zarardan daha çok ektiği, ya da ekeceği ürünün masrafını düşürmek önemli.
Üreticiye zamanında destek verilmezse, ürünün bedeli zamanında açıklanmazsa, ürünün fiyatını kırmak için dışarıdan ürün alımı yapılırsa…
Bununla birlikte mazotta, gübrede, ilaçta ‘üreticiye’ iyileştirme sunulmazsa…
Mısır hasadının ardından, ‘yeni ürün’ için hazırlık yapılması gerekiyorsa…
‘Anız yakılmasının zararını’ üreticiye nasıl anlatırsınız ki?
220817
EĞİTİM
Az önceYAZARLAR
3 dakika önceYAZARLAR
20 dakika öncePOLİTİKA
1 saat önceYAZARLAR
1 saat önceYEREL HABER
1 gün önceDÜNYA
2 gün önce