Bayram Öncesi, Ülkenin Sancısı

ABONE OL
23 Haziran 2017 10:14
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çocuk değiliz artık…Ne bayramlık giysiler, ne de yastık altında sabahı bekleyen kırmızı rugan ayakkabılarımız var…Tüketim toplumu seferi, bizler de olunca onun neferi; bayramdan, bayrama alınan giysiler dönemi çok uzak günlerde kaldı.

Ve ayakkabı denince de dillere düştü CHP’li Gandi’ninkiler; markasıyla, alamet-i farikasıyla…

Çünkü Gandhi Kemal yürümeğe başladı;ADALET için…Mit tırları, it tırları bağlamında; yine CHP’li Enis Berberoğlu girince zindana, danalar girmedi bostana ama Gandhi Kemal posta koydu egemenlere, düştü yollara JUSTICE derdine… Acaba ADALET için yürüyenlerin ADELELERİ büyürken, bu yürüyüşün ardından bakalım daha neler küçülecek?…

Hep yazıyoruz; kaynaklar az, insanlar çok…Ulu Manitu kurbanlar istiyor; silah tüccarları da kasalarının dolmasını… Ve bereketli “petrol” ve “doğal gaz” Doğu’da oldukça,herkesin haz alacağı topraklar Doğu olacaktır; kaynaklar tükeninceye dek ve hep kan dökülecektir kuşkusuz…

Hal böyle olunca da “acaba bir rabıta var mı ?” ansızın ortaya çıkan Qatar sorunsalı ve de Gandhi Kemal yürüyüşü arasında diye sorular düşüyor usuma…

Bilindiği gibi OLMAK YA DA OLMAMAK DESE DE HAMLET… Bugünlerde QATAR’ı yapacaklar omlet…
Var ya bizde bir deyim; iti-ite kırdırmak…İşte Donald aga da Türk, Kürt, Arap…Herkesi kafa, kafaya tokuşturarak; dalgasını geçiyor şu Ortadoğu denen kara parçasında…
İşte bugünlerde Qatar zorda, bizimkiler ona agalık yapar;Türkün erini onlara satar. 
Sonra Amerikalı büyük aga gelir;kan döker, kahramanlık yapar ve Hoollywood da film…
Çünkü…
El “emaneti” ile gerdeğe girenin yüreği…Qatar, Qatar diye atar…
Ama…
Emanet ata binen; Qatar’da iner.
Para ve araba ilişkisi bağlamında da…
Kimin arabasına binilirse, onun türküsü söylenirmiş ya…Qatar türküleri dediğin; Arabın yaleli mi olur acaba?…
Vee en önemli merak konusu da…
QATAR sorunu nedeniyle bakalım kimler aldanmış ya da aldatılmış olacak?…
Ah, ah…Çok kan dökülmeden “aldatıldım” itirafı gelse de analar ağlamasa…
Desek de egemen güçler çok başka düşüncede elbette…
Çünkü ve de bilindiği üzere…
Askerlik yan gelip yatma yeri değildir; doğru QATAR’a… Nasılsa peşin, peşin ödenmiştir fatura…Lafa tutmayın, yoksa yetişemezler iftara…
Yine bu arada bir soru daha düştü usuma…
Qatar için; ölenlere de “onlar şehid değil, kelle” diyenler olacak mı acaba?…
Parayı veren düdüğü çalar…5000 er gider Qatar, Qatar…
Bizce  “DANTELLİ AKÇARŞAFLILAR” gitsin!…
Ölmeğe, ölmeğe geldik diye maça giderken…Qatar’a fedailiğe acaba kaça gidiyorlar?…
Bu hengamede zeytin ağaçlarını köklemeğe kalkışanlar var; size diyorum.Qatar;dünyaya para saçar, ama kendini besleyecek durumda değil. Beslenmesi dışa bağımlı.
Eyyy ümmet-i Tayyiban;Qatar’la aynı yazgıyı paylaşmak istemiyorsan; zeytinlikleri koru!…
Ansızın ortalık karışıyor şu ülkede…Atı alan Qatar’a mı varacak?…
Veee…
Mısır için RABIA…Qatar için hangi nisa?…Bunun adı konmadı mı daha?…
Meraktayız…
Yazmadan geçemeyeceğim…MEHMET AKİF’İN BİR ŞEY BİLDİĞİ YOK…
İŞTE GÖRÜYORUZ, TANIK OLUYORUZ VE BOŞ YERE YANIYORUZ..ÖYLE ONUN SANDIĞI VE DE YAZDIĞI GİBİ; BİR HİLAL UĞRUNA GÜNEŞLER FALAN BATMIYOR…
EMPERYALİSTLER İÇİN MEHMETÇİKLER CAN VERİYOR…BUGÜNLERDE DE QATAR KILIĞINA BÜRÜNMÜŞ AZRAİL CAN ALMAK İÇİN PUSUYA YATMIŞ; BEKLİYOR…
Yeter artık!…Şu ASKER DE TİTRESİN KENDİNE DÖNSÜN BİRAZ.
MUSTAFA KEMAL’İN ORDUSU OLMAKTAN ÇIKTI, ÇIKALI KİMLİĞİNİ YİTİRDİ.
QATAR’IN ASKERİ OLMAK DA NE DEMEK?…
İşte bu karmaşık, kaotik ortamda ve yaşadığımız günler bağlamında ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİ’ne açılım yapılmalı yeniden…Çünkü ATATÜRK’ün İlkeleri doğrultusunda sağlam temellere oturtulan DEVLET; kolay, kolay yıkılmaz…İşte bu nedenle; DEVLET’i yıkmak için o ilkeleri berlirleyen ADAM’ı da yıkmak gerekir diye düşünmekte düşmanlar…Rize’de ve başka illerde de O’nun anıtlarını öfkeyle yıkıyorlar şu zavallılar ne yazık ki…
Elbetteki Atatürk İlkeleri’ni yaşatırsa ULUS; DEVLET’i kalır dimdik ayakta…

Yok sayarsa bu ilkeleri ULUS; DEVLET’iyle birlikte, BAYRAĞI’da sürünür yerlerde .
Bu nedenle; fırsatdan istifade Atanın Anıtları’nı yıkanlara da sessiz kalma!… Öyle günlerdeyiz ki PKK için askerini sınır ötesine geçiremeyenler, işte bugün Qatar yolcusu…
Asker olacakmış Qatar’ın kolcusu…
HAYIRlara vesile, HAYIRdır inşallah!…

Asker, Qatar, ve  savaş mı geliyor derken… KOÇ; Altay Tankını üretmek için teklif veriyor. AKBABALAR; uygun görmüyor.KOÇ; AKBABALAR’a şirin görünmek için dokuz takla atıyor ama…Altay’ın ihalesi KOÇ’a verilmiyor,tüm çabalar boşa gidiyor.İhale için başka bahara deniyor ki kuşkusuz yandaş bir kaşara kalması içindir.

KOÇum; hiç yok yere, yaranabilmek için Hz. Reis’e, gözümüzden düşürdün kendini.
Saray’a; Hz.Emine’nin gününe de katıldı KOÇ kadınları..Bunca çaba,uğraş, yalakalık bir işe yaramadı.Sen KOÇ değil, olsan da İslam’a özenmiş bir Hasip… Altay; kim bilir hangi yandaşa nasip?…

Yoksulun eşeğini kaybedip, yeniden bulunca sevinmesi gibi…Zeytinler, zeytinlikler için seviniyoruz; şimdilik zeytinliklere ilişkin düzenleme halkın tepkisi karşısında gündemden düşmüş…GEÇMİŞ OLSUN; ŞÜKÜRLER OLSUN diyoruz…

Bununla birlikte Trakya Ovası için tehlike çanlarının çalmağa başladını öğreniyoruz kaygıyla…Öfkemiz dilimize vuruyor ve haykırıyoruz:

– Bursa’yı bitirdiniz, Konya’yı batırdınız…Şimdi o açgözlerinizi, o doymaz midenizi Trakya Ovası’na mı diktiniz?…

Sonrasında gündemde Qatar’la başa güreşen Kemal Kılıçdaroğlu var… 

Ve merak ediyoruz: ADALET için yürüyüşe başlayacağını duyururken neden 20 Temmuz diyor Kılıçdaroğlu?…15 Temmuz değil miydi köprünün adı?…

Pasif direnişçi Gandhi Kemal ; aktif direnişçi Mustafa Kemal olamayacağına göre…Ondan bir HAYIRlı iş bekleme…diyeceğim de

Halk partisi; eğer halkın partisi olsaydı…Çoktan yürürdü karanlıkların üzerine. Sanki “sıra gelirse benim mezarıma” kaygısına düşmüş gibi Gandhi Kemal yürüyor.Kimin önerisiyle;doktor mu tavsiye etmiş?

Acaba kilo mu verecek, fire mi?…
Çok geç kaldın, yaya kaldın G.Kemal…

Yürü be Gandhi; te be öteden sesleniyor sana Morison Aga “yollar yürümekle aşınmaz” diye…Yalnızca ayakkabılarının altı aşınır, aman sakın kaygılanma bir bakmışsın spor ayakkabıların için bir Amerikalı sana sponsor olur…

Kalbimi değil, altı okları kıra, kıra…Açtınız bu ülkede onulmaz bunca yara… Bula, bula bulduğunuz çare; yürümekse…Yollar sizindir diyorum … 

Bu yürüyüş “dağ başını duman almış” yürüyüşü olsaydı…Olmazdı bunca gün beklemek…Gecikmiş Adalet gibi, başkaldırının da gecikmişi ETKİSİZ be Gandhi…Tıpkısının aynısı zat-ı aliniz gibi…

Bunca patırtı, gürültü, bunca tantana…Arap şöyle yaparsa, Türk böyle bakarsa..Geçin bunları yavrular; Trump aganız DÜNYA DEVLETİ’ni kurmuş bile…
Siz ULUS DEVLETİMİZ’i koruyun!…

Çünkü…

1 sıçrar çekirge; Zarraf… 2 sıçrar çekirge; Qatar…3. sıçrayışında acaba kim batar?…

Ve diyorlar ki; Qatar batarsa, Türkiye de batar…

Türkiye neden batsın, neden düşsün?…QATAR sermayesiyle iktidar olanlar düşer… AKBABALAR eşittir KATAR mı?…Gerçek Türk; ülkesini QATAR’a satar mı?…

Qatar tescilli terörist ülke…Qatar; birilerine el atar, satılık ne varsa kapar.
El şeyiyle gerdeğe girenler; acaba ne zaman batar?…

Ve diyorlar ki;

#TurkiyeKatarKardeştir Haydi canım sen de…TATAR kardeşim olabilir ama QATAR asla!..

#TurkiyeKatarKardeştir dersen; “beraber mi yürüdünüz bu yollarda?” diye sorarlar adama ve yakında terörist ülke yaftasını da yersin.

Zarraf; kodesde…Katar; bakalım ne zaman kafeste?…
Dostunu iyi seçemeyenler;nasıl çekebilecekler kürekleri aheste, aheste?…

Ve Qatar’ın, Gandhi Kemal’in derdine düşerken aylak beyinlerimiz…Çevre Bakanlığı açıkladı ki 16 Haziran günü Çölleşmeyle Mücadele Günü imiş. Biz de dilimiz döndüğünce sözler söyledik:

-Timur’un filleri,Ankara ormanlarında gizlendi. Ama bugün tek bir ağaç gölgesi kalmadı bebelere;Türkiye çölleşiyor.

-Doğan bebesine,evlenen gencine ağaç diken bu halk, nasıl oldu böylesine ağaç düşmanı?…
Ülke çöl, sel sularından göl.

-Türkiye çöl oluyor diyor NASA…Ama kime tasa?…Herkesin derdi; ne yazık ki parayla dolacak kasa

 -Hey Türk! Titre ve kendine dön.Yoksa yaklaşıyor ölümcül bir son. Ülken çölleşiyor; ağaçsız bırakma toprağını !…

 -Törensel günlerde söylemlerle konuyu gündeme getirmek yetmez. Uygulamaya geç; çölü değil, yeşermiş toprağı seç !…

Bayramlar; ulusal ve dinsel bayramlar…Ulusal olanların günü geldiğinde; ülkenin egemenleri hasta, neden bu bayramlar kutlanıyor diye sürekli yasta…Ama dinsel bayramlar geldiğinde; egemenlerin duyguları bambaşka… Dileyelim ki ülkemiz bölünmeden, ulusumuz birliğinden dönmeden ulusal ve dinsel bayramlar coşkuyla, sevgiyle, barış ve kardeşlik içinde kutlansın… Hiç değilse böylesi önemli ve anlamlı günlerde kaygılar, kederler yüreklerden uzak dursun.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP