Hafif Raylı Sistem Projesi üzerine değinmeler…

Hafif Raylı Sistem Projesi üzerine değinmeler…

ABONE OL
24 Ocak 2022 15:38
Hafif Raylı Sistem Projesi üzerine değinmeler…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adana Hafif Raylı Sistem Projesi’nin ikinci etabının Cumhurbaşkanlığı kararıyla 2022 yatırım planına alınmaması nedeniyle gerek “iktidar” kanadından, gerekse “muhalefetten” yapılan açıklamaları izlerken Adanalının oyalandığını, savsaklandığını, bir başınalığını daha “net” görmek olası!

Bulundukları partilerin “önde” gelenleriyle görüşerek, Ankara’yı yol eyleyerek, merkezin gözüne girerek listede kazanacak sıraya kavuşup, ulusal istencin (milli iradenin) istemiyle göreve geldiklerini ileri sürenlerin bundan daha iyisini yapmasını da beklemiyorum!

Basına servis ettikleri bültenlerle sorunların çözüleceğine inanıyor olmaları da düşündürücü…

Aslında üzerinde durulması gereken soru şu: partisinin merkez kararıyla, “partilinin” verdiği oy sonucu “vekil” olanların, normal yaşamlarında “başarıya” gitmek için izledikleri yol bu mudur acaba?

Üreticinin, esnafın, zorda kalanların, işçilerin yanına git, orada açıklamalar yap, sonrasında gerekli “organlar” üzerinde her hangi bir çaba harcama!

Sonuca da tepki göster!

***

Adana Hafif Raylı Sistem Projesi dünkü konu değil; kimsenin “sonuçtan” doalyı algı üretmesine gerek yok’

Şu bilgiyi unutmayalım:

“2013 yılında dönemin Anakent Belediye Başkanı Zihni Aldırmaz, metronun ikinci etabını, Çukurova Üniversitesi ile eşgüdümlü çaba harcayarak, bakanlığın uygun gördüğü biçimde planlar oluşturuyor. Ulaştırma Bakanlığı, oluşturulan bu çalışmaları onaylıyor. Bu çalışmamlar Devlet Planlama Teşkilatı’nın izlencesine de giriyor…”

Dokuz yıl öncesine dayanan bir proje…

Bunca yıldır bekletilmesinin “nedenini” biri çıksın açıklasın Adanalıya!

Sözü edilen her platformda Adana için olduğunu ileri sürerek “güzelleme” yapanlar, salon toplantılarında birlikte yürüdükleri “yandaşlara” kendilerini alkışlatanlar, “iktidarın” sürdürdüğü “istikrar” politikasına arka çıkanlar Hafif Raylı Sistem Projesi ile ilgilenmiyor belli ki…

Karşımızdaki sonuç o!

***

Adana’nın ulaşım sorununa çözüm olacak Hafif Raylı Sistem Projesi bu yıl da onaylanmayınca Adanalı vekillerden bazıları tepki gösterdi, bir de “kurnazlık yapmayın” diye karşılık vardı.

Tepkilerden ilki CHP Milletvekili Ayhan Barut’tan, sözleri şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanı 2011 genel seçimleri öncesinde geldiği borçları nedeniyle Adana’nın sırtındaki kambur olan Raylı Sistemin Ulaştırma Bakanlığına devri konusunda söz vermişti. Mevcut raylı sistemin Bakanlığa devriyle Adana Büyükşehir Belediyesi’nin elini kolunu bağlayan geçmiş yıllardan gelen borç yükü önemli ölçüde ortadan kalkardı. Sayın Cumhurbaşkanından verdiği bu sözü gecikmeli de olsa yerine getirmesi ve 2. etabı onaylaması tüm Adanalıların hakkı ve beklentisidir. İktidar siyasi kaygılarla Adana’ya hizmeti engellemeyi bırakıp, hizmetin önünü açmalıdır.”

İkinci tepki CHP Milletvekili Burhanettin Bulut’tan, şöyle:

“Üvey evlat muamelesi gören Adana, Adanalılar makul bir açıklama bekliyor. Gareziniz, kininiz Adana’ya mı, seçim kazanan Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’amı? Adana’nın şehir içi trafiğini rahatlatacak, Adanalı hemşerilerimizin hayatını kolaylaştıracak bu projeye onay vermeyerek sadece Büyükşehir Belediyemiz değil, bütün Adana cezalandırılıyor.”

İki CHP’li milletvekilinin tepkisine yanıt da AKP’li  Jülide Sarıeroğlu’dan geldi, şunları söyledi:

“4797 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönteminin Düzenlenmesine Kanununa göre belediyenin mali durumuna göre proje teknik düzeyde değerlendirilerek karar verilir. Belediyenin toplam borç stok tutarı en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının oranına göre yeniden değerlendirme oranıyla artırılan miktarı aşamaz”

***

Adana Hafif Raylı Sistem Projesi’ne ilişkin tepkileri de, tepkilere verilen yanıtı da “akılcı” bulmadığım gibi, “inandırıcı” da bulmadım!

Bir “platonik aşk” gibi, bu söylenenler; kimsenin, kimseden haberi yok gibi…

İlki, Adana’da “ulaşım” başlılığıyla adlandırılacak bir sorunun olduğuna, bunun Adanalı için önem taşıdığına inanılıyor olması gerek, her şeyden önce!  Şu an var alan “sistemin” yetersizliğinin bilinmesi gerek! Bunu anlamak için de yurttaşın arasına inmek, güne nasıl başladığını/ hangi sorunlarla karşılaştığını görmek gerek!

Gerek “muhalefet”, gerekse “iktidar” sözcülerinden gelen açıklamalar, bu “bilgiden” yoksun!

İkincisi, sorunun salt ulu/ orta yerlerde konuşulması yetmez! İlgili “yerlerle” iletişime geçilmesi, “sorunun” orada anlaşılır biçimde anlatılması, ilgili yerlerin düşüncesi/ yaklaşımı, yurttaşla saydam/ açık biçimde üleşilmesi gerekir!

Bugün tepki gösterenlerin “bunu” yaptıklarına inanmadığım için “açıklamalarını” da yerinde bulmadım; basına yansıyan sözlerini salt “günü kurtarmak” olarak tanımladım!

Tepkilere verilen yanıtın ise “tutunacak” yeri hiç yok!

Dokuz yıldan söz ediliyor! “Belediyenin toplam borç stok” gerekçesini bu yılların neresine tutuşturulacağı karanlık olduğunca, bunu “Adana’ya yatırımda beceriksizlik” olarak yorumluyorum!

Bizdeki demokrasi anlayışı gereği, yurttaş kendi temsilcisini “özür istencine” göre seçemeyince, “benzerlerini” hep yaşayacağız büyük olasılıkla!

İşin şaşırtıcı yanı, “bize güvenin” demiyorlar mı?

Yurttaşın yaşadıklarını anlamak isteyen yok!

220122

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP