14 Kasım 2024 Perşembe
Mekin ŞAHİN
Doğan Avcıoğlu’nun; Türklerin tarihi adlı kitapların da ilginç anekdotlar var. Göçebe orta Asyalı kavimlerin, her yeni yerleşimle o bölgedeki halkla, iç içe olduğunu ve kaynaştığını anlatır.
Kız almış, kız vermiş; kimi zaman işgal ettikleri kültürün etkisinde, kimi zaman da kendi kültürlerini o yöre halkına aktarmıştır.
Osmanlı devlet yapısının İstanbul ilhakıyla değişime uğraması hariç, Göçebe orta Asyalılarda değişmeyen şey boyu temsil eden meclis yapısı ve toylarda alınan kararlara uyulmasıdır..
İslam peygamberi yoksul ve güçsüz insana; sahip çıkarak İslami dünya dini yaptı.
Sonra iktidara gelme çatışmasıyla devleti yönetmek isteyen İslam algısını, gerçek dünyadan kopardı.
Kutsayan, kutsallaşan yeni algı, iktidarları zalim, islam inancını zalimlerin devleti yönetme ideolojisi yaptı.
Emevi ve Abbasi devletleri çarpıcı örnektir. Kendilerinden sonra gelen devletlere gerçek olmayan İslam algısını miras bıraktılar.
Merkezi güçlendiren yöneticiler halka yabancılaşır
Dünyevi kulluğu öne çıkarır.
Zaman zaman kibirle, bilgi çağında bu algıda olan devlet yöneticileri kendini hala gösteriyor.
Günümüzde iki devlet yönetiminin varlığından kabaca bahsedebiliriz.
Biri halķı ve hukuku dışlayan, kendini tanrılaştıran.
Diğeri hukuk ve adaletle halkı bütünleştiren ve yönetimiyle insanlaşan.
Biri cenneti öldükten sonra kula itaate dayatan, diğeri cenneti bu dünyada özgürlükte arayan iki devlet yönetimi!
Göçebe orta Asyalılar kırık aynalarıyla kendilerine koruyamadı. Ama halk meclisleri(toy) sadece kendi uzantılarının değil, dünya halklarının da kullanabileceği örnek miras oldu.
Önümüz günlerde erken seçim kaçınılmaz olarak gelecek. Hiç kimse istemesede toplumsal determinizm zorunlu seçimi Türkiye gündemine oturtacak.
Türkiye’yi 22 yıl yöneten Emevi zihniyeti, 2023 yılında elde ettiği devleti yönetme gücüne rağmen yönetmeyi bırakacak. Artık ülkeyi yönetecek mecalleri kalmadı. Halk daha demokratik yönetim istiyor.
Türkiye objektif şartları bu kadar net.
Objektif koşullara rağmen ortada demokratik cumhuriyeti kuracak niyet, irade yok.
Niyet ve irade 12 Eylül 1980 darbesiyle yok edildi. Bir türlü yeniden doğarak halkın arz ve taleplerine karşılık veremiyor.
Sistem kökten değişmek zorunda.
Üretim sistemi değişmeli.
Anayasa değişmeli.
Halkın duyarsızlığı bitmeli.
Örgütlü ve hak arayan yeni Türkiye yaratılmalı.
Tüm bunları yapacak parti ve halka güven veren siyasi örgütler inşa edilmeli.
Tam bağımsız Türkiye ve özgür yurttaşı olan bir ülke var edilmeli.
Faşizme hayır diyebilmeli.
Irkçılığa, şovenizme, manevi inanç ayırımına dur denmeli.
Sömürüyü, sömürgeciliği insanlık suçu kabul ederek karşı çıkılmalı.
Demokratik halkın iktidarını devletin vazgeçilmez yönetimi olarak görülmeli.
Söylemle eylemi birleştiren çabalarla taşın altına gövde sokulmalı.
Bu ne anlam taşır?
31 Mart 2024 tarihiyle Türk siyasetinde yeni dönem başladı.
Seçimde verilen mesaj algılandı. Irk ve din şovenizmi bitti.
İnsanlık Türkiye halkıyla yeni dip not düşmek istiyor.
Görev ülkesini ve halkını seven cumhuriyet çocuklarının.