20 Ekim 2024 Pazar
News
Mekin ŞAHİN
Hoppala bu nerden çıktı diyeceksiniz! Mekin ne yapmaya çalışıyor diyeceksiniz! Yaşamayı ve yaşatmayı insanlık adına verenlerden, bunca tecrübeden edindiğim tek şey var. Düşüncesini beyninde gizleyen, korkuya yenik düşerek egosuna dört elle sarılan aydın; aydın olmaz!
O aydın kendine, ülkesine ve içinde yer aldığı örgütüne de zarar verir. Aydın kendini, ülkesini ve partisini düşünüyorsa doğrularını bıkmadan usanmadan ifade etmelidir. 2005 yılın da yeğenim uzman çavuş iken vuruldu. Öldü… İlçe başkanı olmam vesilesiyle ve 1992 yılından beri CHP süreci içinde olmamız itibarıyla genel başkanım Deniz Baykal acımızı paylaşmak ve baş sağlığı dilemek için aradı. Kendisine önce teşekkür ettim. Sonra da ” genel başkanım yürekler yanıyor, genç bedenler uzandığı toprakta geri gelmemek üzere ülkeyi terk ediyor. Bu acıların yok olması için gereken her şey yapılmalıdır. Bu sürece getirilmemizi sağlayan iç ve dış her etkiyi ortadan kaldırmalıyız. Yoksa önü alınmaz iç savaşa sürükleniriz, bu iç savaş ise insanlık tarihinde akan kanı ender iç savaş olur. Kazanan ise sadece dış etkiler olur. Düşüncelerimi size duygusal konumumla değil, Türkiye aydını ve sizin bir ilçe başkanınız olarak dile getiriyorum” dedim… Genel başkanım bana ” Sakin olmamızı ve partimizin ve kendinin üzerine düşeni yapacağını” ifade etti. Aradan yıllar geçti. Yeğenim gibi onlarca genç yeniden toprağa boylu boyunca uzandı. Önümüz de ciddi sorun var. Vurdum duymazlık, görmezden gelmek bu sorunu daha da derinleştirir. Hükümet mıha da vuruyor, nala da vuruyor. Önce sorun var dedi, ucu kendilerine dokununca yok diyorlar. Açılım dedi içi boş. Alt kültür, üst kültür dedi kültürleri bir türlü yerine yerleştirmedi. Alternatifleri; PKK’ya karşı ”Fettullah Efendi” örgütü oldu. Irka karşı din oldu. Öyle, ya da böyle AKP bir tavır sergiliyor. DSP ve Ecevit, ” Türkiye de ekonomik sorun var, güney doğuda da ekonomik sorun var, Kürt sorunu yok” diyerek bir tavır koymuştu… 1992 yılından beri CHP ne dedi? Bu sorunun yanıtı açıkça verilmelidir. Sonra da, ben acımasızca geliyorum diyen soruna çözümü (ne ise, nasılsa) Türkiye halkına sunmalıdır. Ortak mücadele için ortak dil yaratılmalıdır. Ayrıştıran değil, bütünleştiren kilit olmalı. Korkmadan kendi için de aşağıdan yukarıya sorunların tartışılmasını, projeye dönüşmesi için Türkiye halkının görüşünü, duygusunu ve yaşam isteğini bütünleştirilmesinin zorunluluk olduğunu unutmamalı… Bu sorunu ben çözerim demekle sorun çözülmez! içi doldurulmalı ve adı konmalıdır…
Liderlik böylesi günlerde kendini gösterir. Kaosu yok eden, acıyı bitirense lider olur. Halkın iktidarını, herkes için CHP çizgisin de yaratacak olan iddialarına gem vurmadan Türkiye ve dünya halkına sunmalıdır… Düşlerini gizleyen değişim yaratamaz! Ey CHP! ben sana CHP demem; harman dalı oynamadıkça….
