Habip Hamza Erdem

Habip Hamza Erdem

14 Kasım 2024 Perşembe

Soner Polat’ın ardından

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Amiral Soner Polat’ın ölümü, çoğu kişi gibi beni de derinden üzdü.

Gerçekten kibar ve canayakın bir kişiliği vardı.

Mesleğinde derin bilgisi olduğu da kesin.

Düşünen ve araştıran bir asker idi.

Ben bilirim havasında değil, tersine sürekli öğrenme arayışında olduğunun yakın tanığıyım.

Almanya’da bir toplantı sonunda ; -paşam güzel şeyler söylediniz ama umarım eleştiriye de açıksınızdır, demiştim.

-Pek tabii demişti, buyurun.

Ben de, konuşmanız sırasında Raymond Aron’dan sözederken ‘büyük düşünür’ dediniz, sanki gerçekten çok ‘büyük düşünür’müş gibi mi düşünüyorsunuz ?

Yani, Türkiye’de ‘siyaset’ denilince  Maurice Duverger, ‘ekonomi’ denilince Paul Samuelson’a nasıl bakılıyorsa öyle..

Ne var bunda der gibi biraz şaşkınlıkla bana baktı ve,

– haklısınız, ancak siyasî konuşmalarda söylenenleri pekiştirmek için bunları yapıyorum, ama daha dikkatli olmaya özen gösteririm, dedi.

Laf olsun diye değil, ama içtenlikle söylediğinden eminim.

Demem o ki, o kadar ‘meslekî’ bilgisine karşın, güncel yaşama ilişkin daha çok şey öğrenme arzusunda olduğunu, açık yüreklilikle dile getirmiş oldu.

Tam da bu nedenle, gözümde biraz daha büyüdü.

Kimi görüşlerine katılmadığımı söylemeliyim.

Ancak gerçek bir ‘Türk Subayı’ olduğundan kuşkum yok.

Şimdi ölümünün ardından, ‘Devlet adamı’ türü ‘aşırılıklara’ bence gerek yok.

Evet, iyi bir ‘asker’, başarılı bir ‘komutan’, kendi deyimiyle bir iyi bir ‘jeo-stratejist’ olabilir.

Ancak iyi bir ‘politikacı’ olamayacağı, yanlış yerde durmasına dayanarak söylemez mi ?

Nitekim, ‘belli bir dönem’ için, Türkiye’nin umudu olabilecek konuma gelmişken, şimdilerde Türkiye’nin önünü kesen bir hareket içinde kalmasını nasıl açıklayacağız ?

Soner Polat amiralin kuşkusuz kendince gerekçeleri vardı.

Ve anlaşılabilir gerekçelerdir diyelim.

Ancak, Soner Polat ve o arada kimi saygın ‘asker’lerimizin, o kendilerine has bilgelikleriyle, burada ‘buraya kadar’ diyebileceklerini beklemiyor değilim.

Çünkü Türkiye’nin onlara gerçekten gereksinmesi olacak.

Soner Polat, bu anlamda da, büyük bir kayıptır.

Güle güle paşam, umarım gözün arkada kalmaz.