01 Ocak 2024 Pazartesi
Oyun oynamıyoruz arkadaşlar, durum ciddi…
Hiç olmadığı kadar ciddi, vahim ve ürkütücü…
Hiç beklemediğiniz anda çıkıyorlar ortalığa, karşınıza… Karşımıza!
Bazen bir film karesinde, bazen bir dizi repliğinde, bazen bir şarkı sözünde, bir dünya görüşünün yaşama doğru akan o daracık kıvrımında…
Her an… Ve her dakika tetikte olmak gerekiyor…
Her an uyanık, her an diri, sağduyulu ve bilinçli olmak gerekiyor…
Bazen… “Beynelmilel” bir senaryo ile vuruyorlar Türk Silahlı Kuvvetlerine…
Bazen açıktan, cepheden, karşıdan… Ve çoğu zaman da içeriden, derinden ve arkadan…
Ve bazen, Amerikancı 12 Eylül faşizmine karşı oluşan toplumsal muhalefetin rüzgârını arkalarına almaya çalışarak…
Çoğu zaman kavramlara olmadık külahlar giydirerek…
Ya da, Güneydoğu’dan tezgâhlanan ayrılıkçı akımın bilinçsiz kitlelerini gıdıklayarak…
Veya ikinci Cumhuriyet damgasını taşıyan “açılım” politikalarının entel ve işbirlikçi görüntüsünü perdeleyerek…
Saldırıyorlar!
Açıkça, pervasızca, hunharca saldırıyorlar…
Bu Devlet’in ordusuna…
Yargıtay’ına,
Danıştay’ına,
Bağımsızlıktan yana tüm demokratik kitle örgütlerine,
Demokrasiden ve hukuk devletinden yana olan tüm medya organlarına…
Aydınlarına,
Sanatçılarına,
Yazarlarına/çizerlerine,
Tekel işçilerine,
İtfaiye işçilerine,
Ve tüm emekçilere… Saldırıyorlar!
Hak , adalet, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve ulusal egemenlik talep eden herkese saldırıyorlar!..
Bizi bir arada tutan bütün değerleri yıkıyorlar, saldırıyorlar.
“Onlar umudun düşmanıdırlar… Biliyoruz, Nazım Baba!..
Biliyoruz, Bursalı havlucu Recep, biliyoruz bütün bunları…
“Onlar umudun düşmanıdır[lar]…
akarsuyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı…”
Ve onlar…
“…toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çok… olanların düşmanıdırlar!”…
[Evet!] kahreden
ve yaratan ki, onlardır.
Karşı saflarda yalnız onların ihanetleri vardır…
İşte biz… Nazım baba ve de biz… “Onlar”ın karşısında yerimizi almış, safımızı tutmuş… Tekmil Cumhuriyet değerlerinin mirasçıları, bağımsızlık mücadelemizin savaşçıları… Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetçileri olarak… Buradayız!
Emin ol ki, kararlıyız.
Ve müsterih ol ki, bu memleketi kuşa kurda yetirtecek bir millet değiliz!