Halkın dilinde yıllar içinde kendi başına gevşemiş bir deyiş vardır: Yağmur yağdı böyle oldu…
Evet Antalya’daki yangın işte bu tekerlemenin uzantısında söndü.
Yani, bir türlü söndürülmedi… söndü!
Kendiliğinden mi oldu bu işler?
Eski solcular bilir: Spontane yani…
Onrlar daha daha neler neler bilirler de, karavana atışlarının makus talihini bir türlü değiştiremezler.
Eytişimsel özdeşlik… Yani, diyalektik materyalizm.
O da ne?
Yani, idealist materyalizm.
Tabii ki itiraz edeceklerdir; etsinler; fark etmez.
Çünkü, bir kere şunu [yıllar sonra] iyice bellemeleri lazım:
Bu soruların yanıtların sorgulasınlar önce:
Peki Muğla’daki yangın niçin bir türlü söndürülemedi?
Hikmeti kendinden menkul pek sayın Süleyman Demirel hayatta olsaydı, “bir-bilen” olarak taşı gediğine koyardı:
Yok tabii.
Ne olabilir ki?
Ülke aydınlıktan karanlığa her gün biraz daha yuvarlanıyorsa…
Ekonomi, işsizlik, tarım, ormanlar cayır cayır yanıyorsa…
Yeşil denince akla sadece Amerikan’ın tüm dünyaya yutturduğu o küçük sembol kağıt parçası geliyorsa.
Demokrasi, adalet, özgürlük sadece birer falan/filan olarak bir köşeye atılmışsa…
Materyalizm de diyalektiği ıskalar, bir çırpıda idealist oluverir. İdeal olacak değil ya…
Sonuç olarak;
Bu yazıda hasbelkader yer alan tüm tuhaf söz ve kavramlar, bir yerlerden “fon”lanarak yayın hayatına atılan “B Haber” isimli gayrı resmi ümmet kanalından kopyalanarak yapıştırılmıştır.
Dolayısıyla her hakkı mahfuzdur.
Saygılarımızla…
GÜNDEM
1 gün önceEKONOMİ
4 gün önceEKONOMİ
9 gün önceDÜNYA
9 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜZELLİK
11 gün önce