Mahşerin dört atlısını hepimiz biliriz: kıtlık, savaş, salgın ve ölüm. Ama artık onların çağı geçti ey dijital çağın yurttaşları! Artık karşımızda hashtag mühendisliği, bot hesaplar, troll orduları ve algoritmik yönlendirme var. Dijital mahşerin dört atlısı bunlar işte! Peki, bu dört atlıyı kim yönetiyor, kim onlara yön veriyor? İşte bu dijital kıyametin baş oyuncuları olan fenomenleri bir önceki yazımızda masaya yatırmıştık. Ama fenomenlerin havalı kuzenlerini araştırmamıştık; influencer’ları… İşte bu yazımızda da sosyal medyanın bu en cilalı karakterlerine yakından bakalım; ister misiniz?
Influencer Kimdir, Ne Yapar, Nasıl Etkiler?
Influencer; anlamı itibariyle “etkileyici kişi” demektir. Kendileri dijital dünyanın kutsal rahipleri ya da rahibeleri gibidir. Sabahları avokadolu tost yiyerek insanlığa ilham verir, öğlen marka sponsorluklarını gururla sunar, akşamları da “ücretsiz gönderi için teşekkürler!” diye dua ederler.
Influencer’ların en büyük yeteneği, “doğal reklam” yapmaktır. Reklamlarını yaparken o kadar doğaldırlar ki hiçbir özel çaba göstermiyormuş gibi günlük yaşamlarında kullandıkları her ürünü reklam malzemesi yaparlar ama sanki yapmıyorlarmış gibi davranırlar. Oysa algoritmanın gözüne girmek, ona yaranmak amacıyla, her an bir ürünle yakın ilişki durumundadırlar. Bu ürün bazen kremdir, bazen telefon, bazen de yanındaki sevgilidir. Reklamı yaparken bile size “bu reklam değil, gerçek yaşam” derler. Siz de onların bu yalanlarına kanarsınız. İşte influencer’ların mucizesi budur! Kendilerini örnek göstererek; sizi ikna etmek, özendirmek, aslında reklamını yaptıkları ürünü kullanmanız için sizi tuzağa düşürmektir onları işi, gücü…
Hashtaglerin Kralları ve Kraliçeleri: Influencer’lar
Influencer’lar hashtag mühendisliğinin gerçek mimarlarıdır. Bir influencer ne derse hashtag olur. “BugünÇokMutluyum” der, mutlu olunur; “DünyaKahveGünü” der, kahve içilir; “DoğaİçinYaşa” der, ormana gidilir. Gündemi hashtag üzerinden biçimlendirirken, fenomenlerden daha ustaca ve kurnazca hareket ederler. Çünkü influencer’lar asla “hashtag yaratmaz”, onların hashtag’i her an hep vardır, hep oradadır ve hep kusursuzdur.
Bot Hesaplarla Romantik Bir İlişki
Influencer’ların takipçi listesine dikkatle bakarsanız; fenomenlerin arkadaş portföyü gibi anlamsız isimlerle doludur. Örneğin “Sibel5346273” ve “Burak_xyz9810” gibi arkadaşlar görürsünüz. Bu kişiler influencer’larımızın en sadık takipçileri, dijital ruh eşleri olan bot hesaplarıdır. Influencer’lar bu sahte kalabalıkların sevgisini, beğenisini ve yorumlarını alarak dijital kariyerlerini yükseltirler. Bu dijital aşk hikâyesinde influencer’lar Romeo ise botlar da Juliet’tir. El ele, algoritmik gün batımına yürürler.
Troll Ordularıyla Kanka Olmak
Influencer’lar dijital dünyada barış elçileridir, öyle görünürler. Asla kavga çıkarmaz, asla linç etmez, her an “aşk böceği, sevgi kelebeği” pozları verirler. Ama dikkat edin, arkalarında yürüyen troll orduları hiç durmadan kavga çıkarır. Influencer’a laf söyleyen biri olursa, onlar hemen devreye girer. Influencer’ımız ise zarifçe “Arkadaşlar yapmayın, sakin olun” diyerek kavga çıkartanları izler, içinden de “ellerinize sağlık” der. Troll orduları influencer’ların dijital koruma kalkanıdır.
Algoritmanın Sevgili Çocukları
Influencer’lar, dijital dünyanın algoritmik tanrılarının sevgili çocuklarıdır. Onlar algoritmaların en gözde çocuklarıdır. Çünkü influencer’lar, algoritmaların istediği her şeyi sorgusuz yaparlar. Her gün düzenli içerik paylaşmak, bolca etkileşim almak, sürekli aktif olmak gibi… Algoritma ne istiyorsa influencer verir. Bu kusursuz evlatlar, algoritmaların cennetinde yüksek etkileşim ve yüksek gelir elde ederler.
Influencer’lar Neye Hizmet Eder?
Influencer’lar, aslında hiçbir şeye hizmet etmezler. Ama her şeye de hizmet eder gibi görünürler. Bazen çevrecidirler, bazen vegan, bazen feminist, bazen sporcudur influencer’lar… Tüm bu kimliklerin ortak noktası şudur: hepsi o gün trenddir, algoritmik olarak etkileşim getirmektedir. Influencer’lar bir gün tavuk döner reklamı yapar, ertesi gün vegan yaşamı savunur, çünkü influencer’lık bunu gerektirir. Etkileyici oldukları için her konuda etkilemek zorundadırlar; yoksa influencer’lık lisansları iptal edilir.
Influencer’ların Varoluşsal Kaygıları
Influencer olmak kolay değildir. Influencer’lar her sabah uyandıklarında korkuyla aynaya bakarlar ve derler ki: “Ya bugün etkileyemezsem!” İşte influencer’ların varoluşsal sorunu budur. Etkileme yeteneklerini yitirirlerse; dijital bir yokluğa düşeceklerini çok iyi bilirler. Influencer’lık aslında dijital çağın en büyük dramıdır; var olabilmek için her an insanları etkilemek zorunda olanların sonsuz kaygısıdır.
Sonuç olarak; dijital mahşerin dört atlısının üstünde koşan fenomenlerin ve influencer’ların dünyası hem eğlenceli hem de trajiktir. Onlar, algoritmaların istekleriyle takipçilerin arzuları arasında bir yerlerde sürekli cambazlık yapmak zorundadırlar. Dijital çağın gerçek kahramanları değildirler belki, ama kesinlikle baş aktörleridirler.
Bu dijital tiyatronun keyfini çıkaralım; influencer’larımızın kahvelerini yudumlarken yaptığı cesur paylaşımlarını, bot hesapların alkışlarını ve troll ordularının dijital şövalyeliklerini gülümseyerek izleyelim.
Ne demişler; her kıyametin kendine has bir mizahı vardır. İşte influencer’lar da dijital kıyametin en renkli şakalarıdır! Onların var olmak için çırpınışlarına tanık oldukça; biz sıradan ölümlüler gerçek yaşamlarımızın tadını doya, doya çıkaralım.
Didim, 7 Nisan 2025