Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Dargelirli olmadan piyasayı canlandırmak…

Şeker Bayramı yaklaşıyor ya, her bayram olduğu gibi “yine” işyerleri beklenti içerisinde… “Bayram” ya; insanlar bayramlıklarımı alacaklar, çocuklarını sevindirecekler, gelecek konuklarına ya da gidecekleri yerler için “hediye” hazırlıkları yapacaklar, sunacakları yiyecekleri/ içecekleri karşılayacaklar…

Çok mu; elbette değil! Bayramda “insanın” kendini bile sevindiresi geliyor! Üç günlük de olsa “kent dışına” çıkmayı, eşiyle/ çocuklarıyla yurdun güzel yerlerinden birini gezmeyi/ görmeyi, özgür olmayı istiyor! Bunların hiçbir çok “şey” değil! İnsan doğduysa, doğanın eşsiz güzellikleri de varsa, yaşamdan bunları alacaklı! Sınırla çevrilmiş devletler, devletler de yönetenler, yönetenlere verilen yaptırım gücü yoksa neden var ki? doğanın varsıllıklarını “eşitçe” üleştirmek için değil mi?

***

Öyle ya; gereksinmeleriniz var, bir çocuğunuzla birlikte bayram alış-verişine çıkacaksınız… Ülke nüfusunun büyük bölümünü oluşturan asgari ücretli çalışanısınız… Önce evinizin kirasını ödediniz, ardından elektrik/ su/ doğalgaz faturalarının bedelin ayırdınız, haftalık pazar masrafıyla market gereksinmelerinizi de çıkardınız…

Bayramı “bayram tadında” yaşamak, çocukların “şeker yiyebilmesini” sağlamak, gülebilmek güzel değil mi? Asgari ücretten elde ne kaldıysa artık, neyi edinmeye güçleri yetecekse artık… TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yaklaşan bayram öncesinde piyasalardaki hareketliliğin artmasını beklediklerini söylemiş! Yurttaşın alım gücü var mı, gereksindiği ürünü alabilecek mi; düşünülen o değil! İşyerleri yoğun olsun da, piyasa canlansın da, esnafın cirosu artsın da, tüketim artsın da; insanlar güçleri yettiğince mi alır, yoksa kredi kartlarına mı saldırır kimsenin umurunda değil!

***

“Toplumsal sevinç” sayılan günlerin öncesinde yine “alışılmışlar” yaşandı; ürün fiyatları artırıldı! Biliyorsunuz, bu ya da benzeri durumla karşılaşanlar geçtiğimiz aylarda “şikayetçi olun” uyarısıyla karşılaştı! Markete vardığınızda, fiyatları “fahiş” görmüşseniz eğer hemen telefona sarılıp “şu marketteki şu ürün” diyeceksiniz! Peki, ülkenin “bu işleri” denetsin diye görevlendirdikleri ne iş yapıyordu ki; yorgun mu düşmüşlerdi?

Yanık olduğum iki ürünü buradan yazayım: orucun ilk günlerinde otuzbeş liraya satılan arası çikolatalı paketlenmiş bir bisküvi vardı; ünlü/ bilinen markalardan! Gün gördüğümde elli lira olmuştu! Sordum, o zaman indirimdeymiş, bu gerçek fiyatıymış! “İndirimli fiyatı zararına vermiş olamazlar değil mi” diye sordum, “elbette” dedi! “Alış fiyatı bile olsa yüzde altmış kazanması haksızlık değil mi” diye sordum; sorum yanıtsızdı! Yine Adana’nın çok bilinen şeker sucuğu… Orucun ilk günlerinde kilosu ikiyüz liraydı, dün vardığımda ikiyüzelli lira olmuş! “Şeker mi zam geldi” dedim, “Hayır” dediler! “Yüzde yirmibeş zam neden” diye sorduğum da “patron öyle istedi” dediler!

***

TESK Genel Başkanı Palandöken, açıklamasının bir bölümünde tüketiciyi uyarıyor. Tüketicinin nitelikli ürünler seçmesin isterken “Alışveriş yaparken hem kaliteli hem de uygun fiyatlı ürünler seçilmeli. Özellikle merdiven altı üretimden çıkan temel gıda ürünlerine, çikolataya, şekere dikkat edilmesi gerekiyor. Ucuz diye denetimsiz yerlerden ürün alınmamalı” diyor. Ancak “bunun” nasıl olacağını söylemiyor! Merdiven altı ürünleri yeğlemeyin, diyor; hepsi o kadar!

Ülkenin ücretli çalışanı ne aldığını ne harcadığını ne de tükettiğini bilmiyor sanki… Koltuğa oturan herkes “kişisel gelişimci” oldu, insanlara “akıl” veriyor! “Alım gücün var mı, doyuyor musun, bayram hazırlıklarını yaparken zorlanıyor musun” diye soran yok! Hele “emeğinin karşılığını alıyor musun” diyen hiç yok! Piyasayı canlandırmanın, daha çok tükettirmenin yollarını arıyorlar! Oysa dargelirli yurttaş yine doyumsuz, yine gereksinmelerini sağlamaktan uzak, yine çocuklarına bayramlık alamamanın hüznünde, yine bayramda “küs gibi” sokaklara; bakmayı denerseniz göreceksiniz! 220325

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER