Nobel’in ne’si

Nobel’in ne’si

ABONE OL
24 Ekim 2024 18:33
Nobel’in ne’si
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Habip Hamza ERDEM

2024 Nobel Ekonomi ödülü Daron Acemoğlu, James A. Robinson et Simon Johnson’a verildi.

Daron Acemoğlu’nun Ermeni kökenli bir Türk vatandaşı olmasından bir pay çıkarılır mı, çıkarılabilir.

Nitekim CHP’nin son genel seçim öncesinde Acemoğlu ile ilişki kurup görüşlerinden yararlanmak istediği de doğrudur.

Baskın Oran ve Hasan Cemal ‘solcuları’nın Acemoğlu’nu baş tacı etmelerini de yadırgamak gerekmez.

Çünkü bunlar, denilebilirse eğer ‘light solcu’durlar.

‘Demokrasi çığırtkanı’.

Ve ya da ‘Cumhuriyet düşmanı’.

Zaten Nobel’in ‘sosyal bilim dalı’ denilebilecek ödülleri, ancak ve sadece ‘light solcu’lara verilebilir ve bu son ödül de o nedenle Acemoğlu ve arkadaşlarına verilmiştir.

Ödül getiren ‘sav’ nedir denilecek olursa; emperyalizmin ilk biçimlerinden buyana ‘iyi emperyalizm’ ve ‘kötü emperyalizm’ olarak ayrılması gerektiğidir denilebilir.

Yazarlar diyorlar ki, emperyalizm, ilk fetih dönemleri dahil, iki türlü işlemektedir: ya fetih ya da işgal edilen ülkelerin yapılarına uygun (inclusive) kurumlar kurar veya var olan kurumları geliştirirler, ya da ilgili ülkeye tamamen yabancı (exclusive) kurumlar kurarlar.

Bu ikinci tip kurumlara onlar, biraz da ‘solculuk’ katarak ‘extractive’ diyorlar ki, sözde ‘sömürü’ye gönderme yapmış olsunlar.

Özde, demek ki, bu ekonomi ödüllü yazarlar ‘emperyalizm’in de iyi yönleri olduğunu da kanıtlamaya çalıştıkları için Nobel kazanmışlardır.

Bu ‘iyi emperyalizm’ aslında ilgili ülkelerde ‘demokrasi’nin gelişmesine de yardımcı olmaktadır.

Hatta ‘demokrasi’nin gelişmesi için gereklidir de.

Ancak, o arada, ilgili ülkenin yöneticilerinin ‘liderlik’ özelliği de dikkate alınabilir.

Örneğin Acemoğlu, Macron için ne diyor; ‘emeklilik reformu’ konusunda haklıydı ama ‘Sarı Yelekliler’ konusunda daha uzlaşıcı davranabilirdi.

‘Gezi’ için ne demiş olduğunu doğrusu bilmiyorum ama, Dr Recep’in gaddar davranmış olabileceğini söylemiş olabilir.

Ama ‘Gezi’nin, örneğin ‘Hükûmeti’ deviremediği için üzüldüğünü sanmam.

Oysa, madem ki, ‘exclusive’ ya da ‘extractive’ kurumlar kötüdür, Dr Recep’in iktidara geldikten sonra, Türkiye’de var olan bütün ‘inclusive’ kurumları yıkarak yerine tamamen emperyalizm güdümlü ve din temelli, emperyalizmden daha beter ‘extractive’ kurumlar kurmasına karşı çıkan ‘Gezi’nin sonuna kadar desteklenmesi gerekmez miydi?

Sonuna kadar, derken, ‘Hükûmeti düşürünceye kadar’ demek istiyorum.

Ancak ve ne var ki, bu Nobel’li ekonomistlerin hemen ‘Demokrasi’ paravanına sığınacaklarından eminim.

Efendim ‘seçilerek gelmişlermiş’…

Ya seçim yasası, seçim sistemi, seçim propagandası, seçim yalanları, seçim üçkâğıtları ne olacak denilecek olursa; işte bunlara da ‘kültür-mültür’ diyerek yan çizeceklerdir.

Dahası, örneğin Türkiye için, ‘extractive’ ya da ‘Dışsal’ diyebileceğimiz kurumların bizzat Cumhuriyet’le birlikte getirildiğini söyleyeceklerdir, ki öyle düşündüklerini biliyoruz.

O nedenle, Acemoğlu ve Türkiye’deki destekçileri ‘Demokratik Cumhuriyet’ diyerek özde Cumhuriyet’i yıkmak gerektiğini söyleyegelmektedirler.

Cumhuriyet’in 101 kuruluş gününe şurada birkaç gün kala, şu ya da bu nedenle kutlamaların yasaklanması veya ertelenmesine çalışılacağını da bekleyebiliriz.

‘Demokratik düzenin selameti’ için diyeceklerdir, ki, alın o ‘Demokrasi’yi başınıza çalın diyesi geliyor insanın.

Nobel ödülünüz de, çok istiyorsanız, ‘Türk’e’ verilmiş olmasın…

Türkiye, ‘Cumhuriyetinin felsefesi’ne direndikçe, Nobel almasa da olur.

Daha doğrusu Nobel almak için Cumhuriyet’inden ödün vermek zorunda kalmasın demek istiyorum.

Amerikan Sosyal Bilimlerinde parlatılan ‘Demokrasi’nin ne anlama geldiğini, Irak da iyice anlamış olmalıdır Suriye de…

Şimdi sıranın Türkiye gelmesinin önündeki tek engel Cumhuriyet’tir Cumhuriyet.

Türkiye’de Cumhuriyet’e sahip çıkacak kimse kaldı mı, doğrusu pek emin değilim.

Hepsi ‘Demokrat’ olmuşlar, ‘Sosyal’, ‘Müslüman’, ‘Hristiyan’  ve ne zıkkımsa o…

Sanki hepsi de ‘Nobel’e adayı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP