Karalar Adana’nın nabzını tutacak

Karalar Adana’nın nabzını tutacak

ABONE OL
9 Temmuz 2024 17:57
Karalar Adana’nın nabzını tutacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, yepyeni bir uygulamaya imza attı ve Adana’nın nabzının tutmaya başladı.

Karalar, “Kentin yarınını Kendin Belirle” adının verdiği uygulamayla Adana halkından Adana’nın yarınları için önerilerini istedi.

Adana için düşünen, fikirleri olanlar görüş ve isteklerini “yarininadanasi.com” adlı internet adresine ulaştırabilecekler..

Nereden bakarsanız bakın, Adana için hayırlı bir uygulama..

Karalar, böylece, Adana’nın sorunları, çözüm yolları ve Adana’yı geleceğe taşıyacak projeleri birinci ağızdan toplayacak ve Büyükşehir’in bundan sonraki hizmetlerinde öncelik sırasını daha net biçimde belirleme şansı yakalayacaktır.

Karalar’ın başlattığı uygulamanın Adana için olumlu olacağını düşünüyorum..

Kimiler asfalt, yol, sinek sorunu gibi klasik belediye hizmetleriyle ilgili isteklerinin ileteceğini ama, bazılarının da Adana’nın ekonomik, toplumsal ve siyasal açıdan gelişimi için projelerini anlatacaklarını düşünüyorum..

Buradan gelecek proje önerileriyle Adana Büyükşehir Belediyesi kendine ayağı yere basan projeleri yaşama geçirme fırsatı yakalayacaktır..

Örneğin ilçelerde kalkınmayı sağlayacak kooperatifler, halka gelir sağlayarak refah düzeyini yükseltecek tesisler kurulabilecektir.

 

Milliyetçi parti(ler) var mı?

Avrupa’daki milliyetçilik dalgası, Türkiye’deki “milliyetçi” partileri ve bu partilerin seçimlerde aldığı sonuçları da gündeme getirdi..

Kimileri, Türkiye’de de yükselen bir milliyetçi dalganın olduğunu, kimileri de Türkiye’deki milliyetçi partilerin Avrupa’daki milliyet partilerin başarısını yakalayamadıkları görüşünde..

Avrupa’daki milliyetçi partilerle bizde milliyetçi olarak tanımlanan partilerin en büyük farkı politika üretimi ve istikrar konusunda.

Ulusal Birlik ve Alternatif gibi Avrupa’daki milliyetçi partiler ürettikleri politikalar ve düşüncelerini ısrarla ve istikrarlı bir biçimde yürütüyorlar ve bunun karşılığında seçmenlerin büyük kabul görüyorlar..

Avrupa’daki milliyetçi partiler, milliyetçilikten asla ödün vermiyorlar..

Liberalizme, neoliberalizme, kapitalizme bulaşmıyorlar, popülist politikalar izlemiyorlar..

Seçmen ülkesindeki milliyetçi partinin neler yapacağını biliyor..

Biz gelince durum hayli değişiyor..

Milliyetçilik diye yola çıkanların bir süre sonra klasik sağ partilere, liberal partilere dönüştüğünü görüyoruz..

Bu durum, Türkiye’de gerçekten milliyetçi parti bulunup bulunmadığı sorusunu doğuruyor..

Türkiye’de milliyetçiliğin siyasal düzlemdeki ana omurgası olarak kabul gören MHP’nin, kuruluşundaki milliyetçi görüşten zamanla sentez ve liberal düşünceye doğru everildiğini görüyoruz..

MHP’nin on dördüncü olağan büyük kurultayında parti programında da bu durumu saptamak olası. Piyasa ekonomisi kurallarının işletilmesini ve kamunun ekonomideki rolünün yol gösterici, düzenleyici, denetleyici faaliyetlerle sınırlandırılmasının; yabancı sermaye ve özel sektör yatırımlarına kolaylıklar sağlanmasını; özelleştirmeyi öngören program, MHP’nin liberal parti konumuna geldiğini kanıtlamaktadır.

Ayrıca, kimi MHP’li belediyelerin başında casusların bulunduğu küresel örgütlerle işbirliği içerisine girmeleri de MHP’nin liberal çizgide bir parti olduğunu bir başka kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.

İyi Parti’nin mensuplarının önemli bölümünün milliyetçi olarak tanınan kişilerden olmasına karşın, tipik bir neoliberal parti olduğu kuruluşundan itibaren meydandaydı..

Zafer Partisi’nin de sığınmacılar dışındaki politikaları ve söylemlerinin liberalizme yakın olduğunu parti programından izleyebiliriz..

MHP’den bölünerek oluşan Büyük Birlik Partisi milliyetçilikten çok siyasal İslam’a yakın duran parti olarak karşımıza çıkmaktadır..

Turan Hareketi, Ötüken, Türk Birliği, Milliyetçi Türkiye gibi partiler ise örgütlenemeyen, sadece ad olarak varlıkları olan partiler..

Görüldüğü üzere, Türkiye’de, Avrupa Birliği ülkelerindeki Ulusal Birlik, Alternatif gibi tamamen milliyetçiliği dayanan, milliyetçilik temelinde faaliyet gösteren; liberalizm, neoliberalizm ve kapitalizmle işbirliğine yanaşmayan milliyetçi parti olmadığından, Avrupa’daki milliyetçi dalganın ülkemizde herhangi bir yansıması olmamaktadır.

 

İran’a Türk cumhurbaşkanı

İran’da iki turlu seçim sonunda cumhurbaşkanlığına Mesud Pezişkiyan geldi.

Tebriz Milletvekili Pezişkiyan oyların yüzde 53,7’sini alarak cumhurbaşkanı seçildi..

Pezişkiyan’ın bizi ilgilendiren yönü, komşu bir ülkenin bir Türk cumhurbaşkanı tarafından yönetilmesi..

Evet, Mesud Pezişkiyan, Tebrizli bir Türk..

Türklüğüyle övünen, evinde hep Türkçe konuştuklarını açıklayarak, Farsların Türkçe’ye tahammülsüzlüğüne karşı çıkan bir siyasetçi..

Ülkede reformist olarak tanınıyor..

İran’ın yüzde kırk beşi Türklerden oluşuyor..

Pezişkiyan’ın yüzde 53,7 oy oranına ulaşması gayet normal..

Bilindiği üzere, Tebriz’in Traktör Futbol Takımı Türklerin sesi olarak tribünlere yüzbin kişiyi çekiyor ve maçları Türklüğün ve Türkçenin sesi olarak dünyada yankılanıyor.

Mesud Pezişkiyan ve bütün İran Türklerini gönülden kutluyor, başarılar diliyorum.

 

Seni gidi kafirin kızı!

Hollanda Krallığı tahtının Catharina-Amalia Beatrix Carmen Victoria adında bir varisi var..

Bu genç varis henüz 21 yaşında. 2003 doğumlu..

Öyle saray ressamından olma, cariyeden doğma,

yağdanlıktan sızma, sonradan bulma falan değil…

Asaleti, eğitimi, duruşu, onuru, gururu ve karakteri ile gerçek bir prenses..

Hollanda tahtının varisi olan prenses Catharina dört yıl önce, yani daha on yedi yaşındayken ilginç bir durumun kahramanı oldu..

Hollanda kraliyet ailesinin doğum günleri geleneksel olarak Kloosterkek kilisesinde kutlanır.

Bu kilise kendi ayin biçimlerini kendileri belirleyen, kendi dilleri ile ibadet eden ama Papa’nın otoritesini kabul eden dünyadaki sayılı ibadethanelerden biridir.

Prenses 17 yaşını bitirmiş 18 yaşına girecektir.

Bu kraliyet ailesi için son derece önemli bir törendir.

Hollanda tahtının varisi olan prenses kanunen reşit olacak ve artık bundan böyle yapacağı her eylem ile kraliyet ailesini temsil edecektir.

Resmen reşit olacak prensese geleneksel olan bir ödenek verilmesi gerekiyordu. Hollanda Temsilciler Meclisi geleceğin müstakbel kraliçesine, 2021 yılının aralık ay için 111 bin euro, 2022 yılı içinde 1,5 milyon euro ödenek ayırdı.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Temsilciler Meclisi’nin bu kararını bizzat açıklamak üzere Dam Meydanı’nda bulunan Amsterdam Kraliyet sarayına gitti.

Başbakanı kral Willem Alexander, Kraliçe Beatrix ve müstakbel kraliçe Catharina Amalia karşıladı.

Başbakan prensese ayrılan ödeneği açıkladığında kral, kraliçe birbirlerinin yüzüne baktılar.

Başbakan Mark Rutte, Ödeneğin yeterli görülmemesi halinde temsilciler meclisine artırım için teklif yapabileceğini söylediği anda müstakbel kraliçe başbakana şöyle dedi:

“Ben bu ödeneği kabul etmiyorum. Bu para Hollanda vatandaşlarının vergileridir. Onlar bu parayı çalışarak kazandı ve kazandığı paraların vergilerini ödediler. Oysa ben çalışmıyorum. Bu parayı hak etmek için hiçbir hizmette bulunmadım. Hakkım olmayan bir parayı alacak olursam kendime saygı duyabilir miyim? Ben kendime saygı duymaz iken Hollanda halkından bana saygı duymasını bekleyebilir miyim? Lütfen bu ödeneği iptal ediniz. Bu mümkün değilse Hollanda hazinesine gelir olarak kaydediniz.”

Kafirin kızının yaptığına bakın!..

Senin hiç mi dünyadan haberin yok

Günde beş defa secdeye gidip hiçbir iş yapmadan beş yerden maaş alanları duymadın mı?

İşe gitmeden bankamatikçi olarak halkın parasını alanlardan haberin yok mu?..

Devletin ödeneğinin halkın parası diye almayan güzel insan, muhteşem prenses Catharina, şu kafirliğinin fitre ve zekatını vermeyi n’olur ihmal etme..

Ver ki, o zekat ve fitrelere gereksinimi olan o kadar insan var ki..

Sen çok yaşa sevgili Catharina..

Sağlıklı yaşa.

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP