0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Sarıçam Belediyesi, Kürkçüler mahallesinde küresel emperyalizmin bir casus yönetiminde uygulamaya başladığı bir projenin yerel ortağı olduğunu ve mahalledeki mülkiyeti Sarıçam Belediyesi’ne ait olan binayı tahsis ettiğini daha önce bu gazete ve bu sütunlarda okurlarımıza aktarmıştık..

BU PROJE, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP tarafından Kürkçüler Köyünde uygulamaya alınan “Yarının Köyleri Projesi”ydi.

Birleşmiş Milletler, UNDP’siyle, DSÖ’sü ile küresel emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden bir örgüt.. Küresel emperyalizmin projesine destek vermenin, ortak olmanın MHP’nin antiemperyalist çizgisine taban tabana ters bir icraat olduğunu da belirtmiştik..

MHP Genel Merkezi ve MHP Adana il Sarıçam ilçe yönetimlerinin küresel emperyalizme destek, bir casusla kola kola girmeye nasıl baktığını da ısrarla sormuştuk..

Bugüne kadar, gerek Sarıçam Belediyesi, gerek MHP tarafı sessizliğini korumayı yeğledi..

Bu arada, konuyla ilgili bir başka soru daha var..

O da, bugünkü yazının konusu olan, casus hanımefendi ile Sarıçam Belediyesi arasında kimin ya da kimlerin  aracılık yaptıkları hususu..

Bu soru, MHP’nin değerlendirmesinden kat be kat daha önemli bir soru..

Emperyal güçlerin antiemperyalist MHP’nin bir belediyesine nasıl ve kimler aracılığıyla ulaştı?.. Nasıl çengel attı?..

MHP’li belediyeleri hangi angajmanlarla ikna etti?..

Sarıçam Belediyesi’nde kimler casus hanımefendi ve emperyal örgütler bağlantı kurmuştu?..

Kim ya da kimler, Belediye Başkanı Bilal Uludağ’ı projeye ortak olmaya ikna etmişti..

Bu soruların yanıtının netlik kazanması, küresel emperyalizmin MHP’li belediyelere kimler aracılığıyla sızdığını, projelerini nasıl kabul ettirdiğini de net biçimde ortaya koyacaktır…

Ne çok Türkmen Beyi varmış!

Geçtiğimiz günlerde Adana’da bir Yörük Türkmen Şenliği düzenlendi.

Farklı görüşlerde çok sayıda kişi ya da kurumun destek verdiği şenliğe katılanlar arasında “Turan Devletleri Konfederasyonu” gibi hayli iddialı ama aslında Turan devletleri ile ilgisi olmayan derneklerde katılmış..

Neyse, konumuz katılan dernekler değil..

Asıl konumuz, Adana’da ne çok “Türkmen Beyi” varmış, şenlik sayesinde öğrendik..

Kendisine de kimilerinin Türkmen beyi dediği şenliğin ana düzenleyicisi derneğin başkanının sosyal medyadan yayımladığı teşekkür mesajında “Türkmen Beyleri”ni tek tek saymış, o sayede bizler de kentimizdeki Türkmen beylerinin kimler olduğu öğrendik..

Teşekkür mesajına göre, Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci ve Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ, Türkmen beyleri..

Tabi bir de “Yörük beyleri” olarak yayımlananlar var.

Karaisalı Belediye Başkanı Bekir Şahin, Pozantı Belediye Başkanı Ali Avan, Adana Büyükşehir Belediye Kültür Dairesi Başkanı Mahmut Göğebakan, Adana Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürü Muhammet Bakır, ve Konyalı Ahmet Ünsal, “Yörük beyi” olarak tanıtılmışlar..

Yörük beylerini de Türkmen beyi olarak kabul edebiliriz..

Bu durumda şenlik alanı Türkmen beyinden geçilmez olmuş!..

Ama şenliğin de, açıklamanın da hakkını yememek, nankör olmamak lazım..

Şenlik olmasa sağımızdaki solumuzdaki Türkmen ve Yörük beylerinin kimler olduğunu öğrenme şansımız olmayacaktı..

Açıklamada, dikkatimi çeken bir başka şey, AK Partili ve MHP’li milletvekilleri ve belediye başkanları Türkmen ve Yörük beyi olarak adlandırılırken, başta, şenliğe destek veren Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar olmak üzere CHP’li milletvekili belediye başkanı ile eski belediye başkan vekilinin “gönül adamı” olarak tanıtılmaları oldu..

Demek ki, Türkmen ve Yörük beyi olmak için MHP ve AK Partili olmak ilk koşul..

Zeydan Karalar, Orhan Sümer ve Zihni Aldırmaz MHP’li olmadıkları için Türkmen ve Yörük beyi yerine gönül adamı kategorisine konulmuşlar..

Yaa, Zihni Aldırmaz bey, zamanında Yörük Türkmenlere yurt yeri vermek bile Türken ve Yörük beyi olmaya yetmiyormuş!..

Bu gerçeği bir köşeye yaz, belki ilerde yine bir fırsat doğar, yurt verirken göz önünde tutarsınız!..

BUNLAR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ Mİ?

Son günlerde üniversitelerde Filistin için eylemler düzenleniyor..

Çoğunluğu da üniversite yönetimleri tarafından ya da onların bilgisi dahilinde düzenleniyor..

Bu tür eylemlerden biri de Osmaniye’deki Korkut Ata Üniversitesinde düzenlendi..

AA’nın haberine göre, Korkut Ata Üniversitesi’nde öğrenciler, “İsrail’in Gazze’ye saldırılarını” protesto etmişler..

Haberin içeriğinde katılım biraz daha geniş. Akademisyenlerinde protestoya katıldığı belirtilmiş..

Ancak, fotoğraflar, protestonun öğrenciler ve akademisyenler tarafından yapıldığını hususunda kuşku doğuruyor..

Fotoğraflar, eylemdeki kişilerin bir bölümünün öğrenci ve akademisyenlikle ilgililerinin olmadığı izlenimini doğuruyor..

Tamam, Filistin halkını davası desteklensin.

Ama bırakalım, üniversiteler eğitimlerini yapınlar, öğrenciler dersleriyle ilgilensinler. Bilgiyle donatılmış şekilde okullarından mezun olsunlar..