Yine “karnaval” deme ısrarı…/1

Yine “karnaval” deme ısrarı…/1

ABONE OL
15 Nisan 2024 19:36
Yine “karnaval” deme ısrarı…/1
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Bazı etkinlikleri “özsüz” buluşumdan dolayı sıkça eleştiriyorum. “Öz” derken; temelde amaçlanan ne, o kentin tanıtımı/ o kentte yaşayanların gönenci/ kentin ürünlerine katma değer katmak mı? Hepsine “tamam”, peki ortaya konan tablo öyle mi? Bu yapılan, “etkinlik” adı verilen buluşmadan kim kazançlı çıkıyor, sayıları önceden belirlenmiş üç/ beş isim mi, ya da “adını” etkinlik tarihine yazdırmak için çaba harcayanlar mı, “o” kent mi?

Dikkat ettiniz mi bilmiyorum; “etkinliğin” çığırtkanlığını yapanlar da, “olsun” diye diretenler de, anlatırken “yaşananlardan” kopup bulutların üzerinde dans edenler de hep aynı isimler. “Etkinliğin” içine bir bakın, kimlerin orada ağırlandığını tek tek gözlemleyin; daha bir gün önce, bir başka “etkinlik” içinde yanyana oturduklarını, önceki yılın değişmeyen yüzleri oluğunu göreceksiniz!

***

Adana, doğal güzellikler bakımından cömertçe ödüllendirilmiş bir kenttir! Bir günde dört mevsimi yaşarsınız, toprakları verimlidir, insanları konukseverdir, yoksulun “en ucuz” yaşamını sürdüreceği bir yerdir! Dışarıdan günübirlik ya da geçici dinlenceye gelenler havasından, ikliminden, tarımsal ürünlerinin çeşitliliğinden etkilenirler! Ülkenin hem yoksullukta, hem de yaşamlarını sürdürebilmek için “destek alan” yurttaşların sayısını duyduklarında da parmaklarını ısırırlar, inanmakta zorlanırlar…

İşte bu Adana’da, nisan ayının ortası gelmeden düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Şenliği, Adanalının birçoğunun bilmediği/ tadamadığı/ yaşayamadığı biçimde başlayıp/ biter! Yıllardır, düzenleyiciler ısrarla “karnaval” derken; inatla “şenlik ya da festival” olmalı dememe, bakıldığında curcunayı/ panayır karmaşıklığını yaşanmasına da şu ana dek aldıran/ umursayan olmadı! Gerek basılı sözlükte, gerekse arama motorlarında şu bilgiler verilir:

“Karnaval, Latincede “et bırakma” anlamına gelen “carne vale” sözcüğünden türemiştir, Hristiyanların belli dönemlerde renkli/ komik/ şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve eğlence dönemidir, Katoliklerde kırk günlük perhizden önceki salı günü yapılan taşkınlıklardır.”

***

Adana’da, “portakal çiçeğine” yapılan eklemede “carne vale/ et bırakma” anlamına gelen “karnaval” sözcüğüne yer vermekle bölgenin “en büyük” alışılmışlığını yok etmiş sayılırsınız! Adana’da “et” ya da “şalgam” denildiğinde durulur! Adanalı bırakın günün başka zamanlarını sabahın erken saatinde kuşbaşı et ya da ciğer yemeyi sever! Adana’ya dışarıdan günübirlik gelenler bile “çoğu” zaman buna uyum sağlar! Peki, buna “karnaval” içinde nasıl bir bulacaksınız?

Bir diğer düşündürücü konu da şu: “Portakal Çiçeği Şenliği” güzel hoş da, etkinliğin bulunduğu bir çok yerde portakal ağacının atası “turunç ağacı” yok! Birçokları kesilmiş, yerlerine Afrika’dan getirilen “adı/ biçimi” Adana’ya garip gelen ağaçlar dikilmiş! Şimdi “neden turunç ağaçlarını kestiniz” deseniz, “çocuklar top gibi oynuyordu” diyen olacak! Çocukların turunç meyvesiyle “top” oynamasını istemeyip kesenler, yerine “meyvesiz/ çiçeksiz/ kokusuz” ağaç dikenler şimdi “Portakal Çiçeği Şenliği” düzenlemekle ne yapmak istediklerini bilen var mı bilmiyorum!

Sürecek

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP