Mehmet Halil ARIK
Bilesin ki; sorunun aslı bu değil Burcu Köksal, “Sen ne (…) ettin”dir sorunun aslı. Neylersin ki bir öğretmenin bundan ötesini demeye elvermiyor adabı!
“Belediye Başkanı olarak seçildiğinde Belediye’nin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak(mış)” öyle mi?
Ülkenin tüm varlıklarını satan, soyan soğana çeviren, ordusuna kumpas kuranlara bile…, ülkeyi 15 milyon mülteciye istila ettirenlere bile kapılar açık… Eğitimin içine edenler,.., Toplumu açlığa mahkum eden, hukuku sıfırlayan, tek adama tapanlara, Cumhuriyete ihanet eden, laikliği dinsizlik sayan herkese, hâttâ domuz bağlarıyla insan boğazlayan, din adına ortaçağ karanlığını bu halka reva gören Hizbullah’a bile… her görüşe açık ama “iyi” bile olsa, cumhuriyete sadık, ülke bütünlüğünden yana bile olsa DEM’lilere kapalı öyle mi?
Bu sözler; “Benim sahibim faşist!” diye bangır bangır bağırıyor. İnkar et istediğin kadar!…
Bir şey daha söylüyor o sözler, “ben çıkarım için her naneyi yer her sözü ederim, bakmam partimin diğer adaylarına zarar verip vermediğine…”
O parti, bu ülkenin Yüce Meclis’inde yıllardır var! Hem de üç büyüklerden biri olarak. Ve sen de onlarla birlikte ayni çatı altındasın yıllardır. Onlar da seninle eşit yasal haklara sahip… Devletten yardım alıyorlar!
Yasa teklifi verme hakkına sahipler senin gibi, yasa çıkarken seninle eşit oy hakkına sahipler… Fikirlerine katıl diyen yok, ama katlanacaksın!… Yok saydığın an “demokrat” kişiliklerinden arınmış bir çıplaksın.
Seçileceksin ama bu ülkenin seninle birlikte eşit haklara sahip vatandaşların bir bölümüne belediyenin kapılarını kapatacaksın! Asıl bölücülük bu değildir de nedir?
Bölmek için oraya geleceksen, gelme!.. Bizim bölenlere değil, bütünleştirenlere ihtiyacımız var! İşte biz senin gibilerinkine “faşist kafa” diyoruz ve benim de üyesi bulunduğum bu partide böyle faşist kafa istemiyoruz. Olmamalı! Hiçbirinde olmamalı üstel!
Yerini belli ettiğin yere çek git!… Olanlara rağmen seni orada tutmaya devam edeceklerse, benim gibi düşünenleri atın partiden!
Bizler, erdemli – ahlaklı- tutarlı- eşitlikçi- demokrat düşüncelerimizle, kişilikli dik duruşumuzu sürdürürüz gittiğimiz yerde.
Üç-beş oy almak uğruna o fikri taşıyan kafaya yuh! Sözlerini düzeltme adına girişimlerde de bulunma. O nane yendi bir kere. Böylesi bir ifşadan sonra seni o partide hâlâ “sosyal demokrat” diyerek taşıyanlar olursa, onlara da yuh!… Yok eğer, bir yerlerde biriken bir arka planının ya da gizli bir kinin eseri olarak çıkan bir höykürüş ise, o kafanın kişiliğine daha çok yuh!…
Kaç dönemdir o partinin bir milletvekili olarak görevdesin!… Üstelik de grup başkanvekilisin. Bu çarpık düşüncenin sahibi olarak o partiye bundan böyle bir şey veremezsin?
Üzüldüğüm nokta şu ki, faşist bir kafa bunca yıl o camia içinde nasıl saklanabilir!… En kritik dönemi mi bekledin ortaya çıkmak için!
*
Bu ülke yeniden kurtarılacaksa, “çürükler” ayıklanmalı kuruluş ve kurtuluş ilkeleriyle yeniden yapılanmalı!…
Durum ciddi!… Bu zihniyetlerin elinde “BEKA” korunamaz.
YAZARLAR
3 saat önceEKONOMİ
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce