0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Ankara’da bazı Türk milliyetçileri, 31 Mart seçimlerine milliyetçilerin “Milliyetçi İttifak” olarak girmeleri için girişimlerde bulunmuşlardı..

Tıpkı, geçen yıl 14/28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde olduğu gibi..

Uzun uğraşlardan sonra Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Türk milliyetçileri anlaşmaya varmış, bu kararı da seçimlerde uygulamışlardı..

Milliyetçi İttifak görüşmelerinin yürüten sözcüler Ulvi Batu, Hakkı Şafak Ses ve Özcan Pehlivanoğlu, yerel seçimlere “Milliyetçi İttifak” olarak girilmesini İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in engellediği açıkladılar..

Türk milliyetçilerinin gücünün bu  yerel seçimlerde de her  seçim çevresinde tek bir  aday üzerinde birleştirilmesi  için düşüncelerini net bir şekilde ifade etmeye çalışan Türk milliyetçileri önerisi şöyleydi:

Birinci adım MHP’nin aday çıkarmadığı 32 ilde bir milliyetçi adayın muhakkak gösterilmesi.

Bu adayın kim olacağı konusunda ilk adım İyi Parti, Zafer Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin centilmenlik ve ilkesellik paydasında öncelikle, kurulacak sekretarya ile hangisi  aday gösterir  ise diğerlerinin bu adayı desteklemesi ve aday göstermemesi yönünde idi.

İkinci adım ise MHP’nin aday gösterdiği illerde Türk milliyetçilerinin oylarını, meşruiyet ve müktesebat ile temsil etme ehliyet ve kabiliyetine sahip adayların MHP tarafından  gösterilmesi durumunda da  o  seçim çevrelerinde  aday göstermeyerek Türk milliyetçisi tek aday ilkesinin desteklenmesiydi.

Bu strateji üzerine Ümit Özdağ ve Mustafa Destici ile “Milliyetçi İttifak” adına yapılan görüşmeler çok olumlu geçti.

Her iki genel başkanda prensipte her seçim çevresinde Türk milliyetçilerinin tek bir adayla seçime girmesinin aklın, mantığın ve birliğin gereği olduğunu, kendileri açısından da  kabul edilebilir gördüklerini söylediler.

Fakat her iki genel başkanda haklı  olarak görüşmeyi yürütenlere açık bir ifade ile İyi Parti’nin yani Meral Akşener’in de bu planı onaylamasını ve birliğin ancak bu şekilde anlamlı ve savunabilir olduğunu ve de Milliyetçi tabanda ciddi yankı uyandırarak kabul görebileceğini  ifade ettiler.

Bunun için kendilerinin makul bir süre içinde heyetin yapacağı görüşmelerin sonucunu  ve Meral hanımın yanıtını bekleyeceklerini söylediler.

Heyet, Meral hanıma bu düşünceleri ile Ümit Özdağ ve Mustafa Destici’nin birlikte hareket için hazır olduğunu  söylemek için randevu talebinde bulundu.

Çok yakın mesai arkadaşına (sırdaş özel kalemine) ve bizzat kendisine bir kaç kanaldan üç kez randevu için  haber gönderdiler. Konuyu ve görüşme sebebimizi de ana fikir olarak belirttiler.

İlk günlerde randevunun verileceğini  ve bazı il gezilerinin  devam ettiğini  Ankara’ya dönünce haberdar edilecekleri söylendi..

Ama yirmiyedi günlük sürede bu görüşme gerçekleşmedi..

Ümit Özdağ bu gelişmelerden sonra heyetten görüşmeler sırasında bir konuda söz vermelerini istedi.

Özdağ, eğer Meral hanımla bu görüşmeyi yapılamaz ise (randevu istendi, vermedi ve görüşmedi) ve İyi Parti Türk milliyetçilerinin her seçim çevresinde adayların tekleştirilmesi ve birliğin sağlanması hususunda sessiz kalır ise Zafer Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nin kabul ettiğini ve Meral Akşener’in uzak durup kabul etmediğini milliyetçi kamuoyuna duyurmalarını istemişti.

Türk milliyetçilerinin her seçim çevresinde yerel yönetim seçimlerinde tek bir adayla temsil edilmesi stratejisine Ümit Özdağ ve Mustafa Destici çok samimi olarak “evet bizler  varız” dediler.

Fakat, Meral Akşener bu çalışmadan haberdar olmasına rağmen konuşmaktan ve düşüncelerini paylaşmaktan kaçındı.

Hatta, Destici görüşmelerde heyete çok samimi bir açıklamada da bulundu:

“Biz her zaman milliyetçilerin birlikte hareket etmesinden yana olduk ve bu konuda MHP’nin önderliğine de  her zaman hazırdık.

Hatta şu an sizin oturduğunuz şu koltukta bu odada ( kendisinin mütevazi genel başkanlık odası ) Sn. Bahçeli ziyaretimize geldi ve bizlere Ekmelettin beyin adaylığının desteklenmesi ricasında bulundu. Sn. İhsanoğlu’nu kendisinin Kılıçdaroğlu’na teklif olarak götürdüğünü ve kendi adayları olduğunu söyledi.

Bizler de hemen genel idare kurulumuzu toplayıp Sn. Ekmelettin  beyi destekleme kararını çıkardık. Bu kararımız yüzünden AK Parti ile de ciddi sorunlar yaşadık. Ama direndik. Çünkü o gün için iki büyük milliyetçi parti bir arada olmalı ve karşı karşıya gelmemeli idi.

Dolayısı ile biz her zaman Türk milliyetçilerinin birliğinden yana olduk ve o büyük günün heyecanını hiç kaybetmeden her türlü yanlı ve yanlış algıya rağmen ülkücü duruşumuzu korumaya çalıştık ve çalışıyoruz.”

Türk milliyetçilerinin oylarının tek bir hedefte birleşmesi ile ortaya çıkacak büyük gücün korkusu ile emperyal güç odaklarının ve yerli işbirlikçilerinin sessiz ama etkili tuzaklarını bu seçim döneminde de yaşamak durumundayız.”

Sonra, Milliyetçi İttifak görüşmelerinin yürüten Türk milliyetçilerinin sözcüleri, Ümit Özdağ’a verdikleri o verdiğimiz sözün gereği durumu kamuoyuna açıkladılar.

Akşener’in Milliyetçi İttifakı istemediğini belirttikten sonra şunları da söylediler:

“Ama tarih yazan ve yapan fikirler, fizik ve coğrafya gibi engellenemez kanunlara göre akarlar ve eninde sonunda kendi denizlerinde buluşurlar.

Genç yaşlarımızda “Turan” dedik “Türk Dünyası” dedik. Herkes bize bunlar hayal dedi. Düşmanımız her zaman dostumuzdan çok oldu.

Ve sonunda coğrafya kendi tarihini uyandırdı!

Bugünler geçecek bizle ya da bizsiz bir gün Türk milliyetçileri siyasi birliğini mutlaka sağlayacak ve sadece  Türkiye’de  değil Turan ülkelerinde ki kardeş iktidarlar ile birlikte “Kut’lu” yönetimler kuracaklardır.

Bu vesile ile Sn. Ümit Özdağ hocamıza ve Sn. Mustafa Destici kardeşimize bir kez daha Türk milliyetçilerinin siyasi hedef birliğinden yana gösterdikleri samimi çabaları için teşekkür ediyor ve seçimlerde dikkat çekici ve ümitlerimizi ateşleyecek başarılara ulaşmalarını  yürekten istediğimizi özellikle ifade etmek istiyoruz.”

Evet, Türk milliyetçilerinin önerdiği “Milliyetçi İttifak”a kapılara kapatan Meral Akşener, Adana’da Ayyüce Taş’ı aday göstererek Türk milliyetçilerini şirin görünüp Türk milliyetçilerinin oylarının almak istiyor..

Türk milliyetçileri elbette sandığa gittiklerinde, “Milliyetçi İttifak”a karşı çıkanlara oy yerine hak ettikleri dersi vereceklerdir…

Yeniden Refah’tan Arapça broşür

Seçimlerde Türkçe dışında başka dilde propaganda oldum olası baş ağrıtan bir durum..

Özellikle bir zamanlar DEM Parti/HDP geleneğinin öncül partilerinin Kürtçe afiş, el ilanları ve anonsları büyük tepki toplar, adli soruşturmalara konu olurdu..

Şimdi de o denli olmasa da tepki gösterenler var..

Örneğin, cumartesi günü Baraj Yolu’nda DEM Parti seçim aracının üstündeki Kürtçe ifadelere tepki gösterenler, yanlış bulanlara tanık oldum..

Fakat, Türkçe dışında başka bir dille propaganda yapan başka partiler de var..

Örneğin, Mücahit Erbakan’ın partisi Yeniden Refah Partisi..

Yeniden Refah Partisi, oy kullanma hakkına sahip Suriyelilerden oy istemek için bir çok ilde Arapça broşür dağıttı..

Ancak, Yeniden Refah Partisi’nin Arapça broşürleri görmezden gelindi..

Dem Parti’nin Kürtçe propagandası kadar gürültü koparmadı..

Eğer bu Arapça  broşürü Dem Parti bastırıp dağıtmış olsaydı, İstanbul’da diğer siyasal partiler ayağa kalkar, televizyon ekranlarının kadrolu yorumcuları saatler boyunca konuşurlardı!..

DEM Parti’yi yerden yere vururlar, Türkiye partisi olmayı başaramadığını söyler dururlardı!…