Listelerden memnun olan yok

Listelerden memnun olan yok

ABONE OL
25 Şubat 2024 12:12
Listelerden memnun olan yok
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ömer ALPDOĞAN

Yerel seçimin iddialı partilerinden tamamında adaylardan ve listelerden memnuniyetsizlik egemen..

Önce belediye başkan adaylarının beğenmeyenler, belediye meclis adaylarını içeren listeleri görünce büyük hayal kırıklıklarına uğradılar.

En büyük hayal kırıklığı CHP ve İyi Parti’de yaşanırken, Cumhur İttifakı’nda da o denli olmasa da hayal kırıklığı yaşanıyor..

Hayal kırıklığı Yeniden Refah Partisi’nde Yüreğir İlçe yönetimi ve meclis üye adaylarının adaylıktan ve partiden istifalarıyla sonuçlandı..

En rahat olan parti ise, hem CHP’nin hem Cumhur İttifakı’nın hedef tahtasına koyduğu, iki tarafa yakın medyanın deyim yerindeyse yaylım ateşi altına aldığı DEM Parti..

Seçime katılan küçük partilerde de listelerle ilgili bir rahatsızlık yaşanmıyor…

 

Ahmet Erdoğan’ın sitemi

MHP Adana İl eski başkanlarından ve Hüseyin Sözlü döneminde Büyükşehir Belediyesi Danışmanlarından Ahmet Erdoğan, X hesabından ilginç bir paylaşım yaptı..

Erdoğan, “EHA Medya” adlı bir hesabın Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapılan bir röportaja ait paylaşımını paylaştı..

Erdoğan, “ehe medya” paylaşımını, “Putin’e soru: Af etmek mümkün mü? Evet ‘İHANET’ hariç her şey affedilebilir diyor. Her makam, her nimet herkesin hakkı. Başkasının aldığı hakkı gasp edip, başkasının koltuğuna göz dikmemek kaydıyla. İhaneti sizde unutmayın. Allah hakkınızı alır” ifadeleriyle yeniden paylaştı..

Ahmet Erdoğan’ın paylaşımını okuyanların dikkatini, “başkasının aldığı gasp edip. Başkasının koltuğuna göz dikmemek” ifadesi çekti..

Başkasının aldığı gasp edenlerin, başkasının koltuğuna göz dikenlerin kim ya da kimler olduğu sorusunun sorulmasına neden oldu..

Yukarıda Tanrı var, bu soruları ben de kendime sordum..

Ahmet Erdoğan kimlere mesaj gönderiyor diye sormaktan kendimi alamadım..

Ahmet Erdoğan’ın paylaşımı okurken doğan sorular akıllara, MHP’nin Çukurova Belediye Meclis Üye Aday listesinin getirdi..

MHP Çukurova belediye meclis üye aday listesinde ilk sırada Ahmet Erdoğan, ikinci sırada Mustafa Akkuş’un bulunduğu ancak, listelerin teslimine saatler kala listenin değiştiği ve Erdoğan ile Akkuş’un liste dışı kaldığı yolunda iddialar kamuoyunda yaygınlaşmıştı..

Ahmet Erdoğan’ın Putin üzerinden yaptığı göndermenin de liste olayıyla ilgili olduğu değerlendirildi..

 

Gülnar’a adının veren Gülnar Hatun ve eşi Yırbağı

Orçun Fethi Alaçam ve Cihat Uçar, Arapların işgali karşısında direnen Gülnar Hastun ve eşi Yırbağı ile ilgili güzel bir çalışma yapmışlar..

Gülnar Hatun, Mersin’in ilçesi Gülnar’a adının veren kahraman Türk kadını.

Gelin o güzel yazıyı birlikte okuyalım:

“ARAPLARIN İŞGALİ  KARŞISINDA DİRENEN GÜLNAR HATUN VE EŞİ YIRBAĞI

Tarihimizde kimi çevreleri rahatsız etmemek için yok sayılan silinmeye çalışılan nice hatıralar var. Hatırlatmak boynumuzun borcudur;

Gülnar Hatun 731 yılında Horasan’da doymuştu yıllarda  Türkistan diyarlarına Araplar ayak basmış, Türk diyarları  işgal edilmişti, İnsanlara zulüm zorbalık asimilasyon her türlü baskının yapıldığı  ve erkeklerin köle kadınların cariye olarak Araplara peşkeş çekilip namaz kılıyor mu diye her Türk’ün evine zorunlu Arap yerleştirilen yıllar… Tarihte Türkler için karanlık yıllar Göktürk devleti yıkılmış Türkler dağılmış Türk ulusu kargaşa içinde yorgun bitkin ve yoksul …Yıl 731. Gülnar Hatun’un Babası Göktürk Hakanı Buhtu Han’ın torunu “Yahşi Bey”di. Horasanda yaşayan Türkmen oymaklarının ileri gelenlerinden Yahşi Bey, bir kızının doğduğunu işitince çok sevindi. Kız çocuğu uğur getirir, derler. Kız çocuğu dirliğin simgesidir(timsali),derler. Kızlar olmasaydı, insanlık vahşi kalmaktan kurtulamazdı, derler. Yahşi Bey’in aklından böyle nice atasözü, nice vecize geçti.

-Kızımızın adını ne koysak ola ki?

-Oğlan olsaydı Usman koyalım derdim. Böylelikle Buhtu Han’ın ruhu sevinirdi. Soyuma bağlılığımı da göstermiş olurdum.

-Öyleyse eski yurdumuzun, sılamızın adını verelim. Biz Köçerler, Yörükler, Altay dağlarıyla Baykal gölü dolayındaki Kahta kentinin komşusu Gülnar kentinden gelmedik mi?

-Doğru ya, GÜLNAR, hem güzel bir addır, hem de kızımızı severken ata otağı yurdumuzu anar, özlemimizi gideririz. Yurt sevgisi insanları birbirlerine bağlar. Yurt sevgisi, yurt özlemi insanları yiğit yapar. Yurt çabası insanları bilgin eder.

-Gülnar Hatun, Gülnar kenti kadar sevimli olsun. Hemen eşinin yanına, evine koştu. Yatakta nazlı nazlı yatan DURU HATUN’un saçlarını sıvazladı. Semerkant’tan getirtip bu güne sakladığı gerdanlığı sevgili eşinin boynuna taktı, kızının yüzünü açarak yanaklarını okşadı. Ebe Ana’ya hediyesini verdi. Yahşi Bey, kızın başına buğday taneleri serpti, yüzüne su sürdü. Alnına yoğurtla yaprak çizdi. Bu uğraşa:

-İsteğin bol gelsin, su gibi kutlu ol, yazgın ak olsun dedi .Akşam üzeriydi. Gökte olağanüstü bir pırıltı belirdi. Başını göğe kaldırınca ayla yıldızın bayrak çizdiğini gördü. Bunda bir uğur vardı. Doğru Kam (Baksı) İKEZ ATA’ya gitti, sordu. İlk kez Ata biraz düşündükten sonra:

-Yahşi Bey sana bir Muştum(müjdem) var. Kızın yiğit bir kişi olacak, ulusa öncü önder olup bayraklaşacak. Çocuğu iyi yetiştir. Onda bu yazgı olduktan sonra okutmazsan, erkek gibi yetiştirmezsen seni de yere vurur, ulusumuzu da. Haydi Tanrı sayrılık(Hastalık) vermesin. Kızımız hepimize kutlu olsun.

Yahşi Bey’in kutlu kızı Gülnar’ı “Oymağın  Kam’ı Bilik Ata  okuttu. Bilik Ata öğrencilerine hesap, dilbilgisi, özgürlük ve bağımsızlık dersleri, gökbilim, yönetim bilgileri veriyordu. Gülnar hatun’un okul arkadaşları arasında Buhtu Han’ın(Türgiş devleti Hân’ı) torunu ve yiğit Usman’ın oğlu Yırbağı da vardı. Günler, aylar, yıllar geçti ve Gülnar hatun ala(ela) gözlü, pembe renkli, sarı saçlı, uzun boylu bir kız oldu. O zamanlar Horasan’ı son Emevi Halifesi ikinci Mervan’ın komutanı Seyyar yönetiyordu. 728 yıllarında Seyyar, Merv dolaylarında Türkçe konuşmayı, türkü söylemeyi, kızların çarşafsız dolaşmasını, bir araya gelmeleri yasakladı. Loncaları kapattı. Yasaklara uymayan ve durumu protesto eden Türklerden onbinlercesini toplayıp Çukurova’ya yerleştirdi. Emeviler devleti yöneticileri Horasan Türklerine ve İran’daki bütün halklara baskı ve şiddet uygulamaktaydı. Bilik Ata, “Türkleri kurtaracak Yırbağı ile Gülnar Hatun’dur” derdi…

Gülnar Hatun kurduğu dokuma tezgahının başında kız arkadaşlarını da yetiştirdi, Emeviler’den gizli kadın yardımlaşma dernekleri loncaları kurdu. Bir gün kurduğu tezgahta arkadaşlarını dinlendirmek istedi. Eline bağlamasını alır, türküler söyler. Bu bağlama hiç susmazdı,”-susturamayacaklar hep çalacağız. Ben de çalıyorum” der. Komutanın askerleri Kadınların türkü söylemesi çalgı çalması  ‘Günah’ diye  yasaklarlar. Askerler kızların eve dönerken yüzlerini peçe ile kesinlikle örtmelerini isterler. İtiraz eden Gülnar Hatun’a vurmak isterler. Ama o karşı gelir, kolundan tutan askerlere bir tokat atar. Boğuşma başlar. Askerler o kadından kaçmak zorunda kalır. Gülnar Hatun yeterince tepki göstermeyip sessiz kaldığını düşündüğü için bir ara arasının bozulduğu babasına ‘Siz Çinliler’e esir olmadınız. Biz de Araplar’a tutsak olmayacağız. Esirlik bizim tabiatımızda yoktur’ der…Ancak Yırbağı Müslüman olup Ebâ müslim adını alarak Arap yönetimini  daha iyi vurabileceğini düşünür. Gülbahar Hatun karşı çıkmaz.Kocası Ebâ Müslim adıyla Kendisi de Gök Tengri inancına bağlı olduğunu dışa vurarak ikisi isyan başlattı(745). Emevi devleti yıkıldı ve 750 yılında Abbasi devleti kuruldu. Eba Müslim(Horasanlı Ebu Müslimdiye geçen Yırbağı) Peygamber’in amcası Abbas’ın soyundan Ebul Abbas Abdullah’ı halife ilan etti. Savaştan sonra Yırbağı ve Gülnar Hatun evlendiler. Gülnar hatun 18,Yırbağı 24 yaşlarında idiler. Gülnar Hatun ve Yırbağı ülkeleri Horasan’dan Araplar’ı çıkarmak için çok çalıştılar. Emeviler’in komutanı Seyyar tarafından Gülnar Hatun’un babası Yahşi Bey ile Yırbağı’nın babası Usman Bey de bir çarpışmada öldürüldüler. Araplar 280 Türk Oymak Beyini kestiler. Ama Yırbağı, babasının yerine Horasanlı Ebu Müslim adıyla büyük bir komutan olmuştu zaten. Emeviler’in çöküşünü Abbasiler’in kuruluşunu sağladı. En büyük yardımı da oymakları ile birlikte Gülnar Hatun’dan gördü. 750 yılında Abbasi Halifeliği’ne Cafer Mansur getirildi. O Halife Türklerin siysi olarak bu kadar güçlenip Türkmen oymaklarına söz geçirmesinden ürktü ve Hlife olmasını sağlayan bu Türk’e karşı planlar kurdu. Sonunda Abbasiler’in ikinci halifesi olan  Mansur İslam dünyasında şöhreti yayılan Yırbağı zehirleterek şehit etti(755) Babasının ve  Yırbağı’nın öldürülmesi üzerine Gülnar Hatun Halife’ye tekrar  başkaldırdı. Tüm Türkmen Oymakları’nı birleştirdi. 765 yılında oymakları ile birlikte göç halinde saldırıya geçti. Uzun ve çetin yürüyüşlerle İran ve Irak üzerinden geçtiler. Yürümekten bıkmayan bu göçerlere YÖRÜK dendi. Yörükler, obalarıyla, sürüleriyle, atlarıyla, çadır yüklü katırlarıyla, kadın, erkek, çocuk ve savaşçılarıyla topyekûn yürüyorlardı. Yörükler Toroslar’a doğru çekildi. 769 Nisan ayında Gülek Boğazı dolayında Halife Mansur’un casusları ”Gülnar Hatun”u  kalleşçe öldürdüler. Böylece Türk Arap düşmanlığı doruğa ulaştı. Güvensizlik sürüp gitti. Müslümanlığı kabul etmiş olan birçok Türk Obası bu olay üstüne Hristiyan Karamani Türklerine karıştı. Birçokları da eski Gök Tengri inançlarına  geri döndü. Eski Yörükler(ilk gelen boylar) Urum’a girmişti. Anadolu’da her varılan yerin bir ilerisine (batısına) Urum denirdi. Urum;(İran, Makedonya, Arap, Yunan, Ermeni karışımı) İon’ların egemenliğindeydi. Türkler her gittikleri yerde İonlar’la komşu oluyor, alış-veriş ediyorlardı. Toprağa yerleşenlere Avşar dediler. Mut İlçesi üstünden Göksu Irmağı’nı geçerek Anamur’a kadar olan topraklara, hem eski kentlerinin, hem de Büyükece’nin adı olan Gülnar adını verdiler.

Gülnar Hatun’un ana tarafı Gülnar İlçesi’ne, baba tarafı Kızılca köyü ile Anamur İlçesi’ne kondular. Birçok Boy’da Muğla’ya kadar uzandılar. (Anamur Gazipaşa yaylası kızıllar  Başbuğ Atatürk’ün annesinin köyüdür, belki adı gecen kızılca aynı yerdir… İlâhî adalet ).Obalar’a “Büyük Ece, uçmağa(cennete) uçtu” diye haber gönderildi. Gülnar Hatun “sarkıtlı inin düzünde” tabutu ile gömüldü. Büyük Ece(Kraliçe) için Yörükler yas tuttu. Gülnar Hatun akrabası obalar “Gülnar ve Anamur” taraflarına yerleştiler. Bazı obalar ise Antalya ve Muğla taraflarına gidip yurt tuttular. Bu günkü Mersin’in ilçesi olan “GÜLNAR” adının,Gülnar Hatundan gelmiştir . 1071 den sonra Alparslan’la, 1229-1231’de Celaleddin Harzemşah’la gelen yörüklere Yeni Yörük denir. Yeni Yörükler’e Purgulu da denir. Savaşçı anlamına gelir. Onlar da Oğuzlar’ın Bozok kökenindendir.

Tükmenler (Yörükler) Anadolu’ya geldikçe ve yerleştikçe İonlar, Bizanslılar giderek kıyılara çekildi. O zaman Maraş-Adana-Muğla arasına Avşar Eli denirdi. Oğuzlar’ın bir adıda Afşar: Avşar idi.Bunları konuşmamak bu nice kahramanlarımızı zulmleri olmamış gibi tarihten çıkarmak ,Talakan Curcan gibi vakaları ,Gülnar Hatun ve Türgiş ecelerini yok saymak atalarımızın ruhlarına zulum değil midir ?

*Milletler kahramanları ile yaşar. Destanlar, hikayeler, menkıbeler milli kültürün gelişmesi ve gelecek nesillere aktarılmasında çok önemli rol oynarlar. Gülnar Hatun ve nice efsanevi kahramanlar unutulmasın ki, milletimiz var olsun…

Yararlanılan Kaynaklar ;

https://www.hurriyet.com.tr/gulnar-hatun-anadoluda-1266-yil-once-kadina-s-40288857

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- KOCAELİ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ayşe Çalık Ross, Anadolu’da 750’li yıllarda zulüm görmüş kadınlar için Gülnar Hatun’un ilk örneklerden birini oluşturduğunu söyledi.

Zeki Teoman, “Türk Dünyası Tarih Dergisinin 48. Sayısı

http://www.gulnar.gov.tr/tarih

https://avesis.kocaeli.edu.tr/yayin/064d6c8e-a286-484e-adb2-2cec35767b33/mersin-gulnara-adini-veren-kadin-gulnar-hatun

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP