0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Kurultayda, altı kalın çizilerek söz verilmesine karşın uygulamaya konulmayan “eğilim ya da ön seçim” kararı, estirilmeye çalışılan “değişim” çabasını söndürdüğünü, üstelik “öncesinden” daha da “berbat” duruma sürüklendiğini gördük! Yurdun birçok bölgesinde açıklanan, yerel yönetim için belirlenen adaylar tartışılıyor! İstenen; bu günkü yaşananlar mıydı? İstenen; adı açıklanan “utku” çığlıkları atsın, açıklanmayanlar da “istifasını” versin gitsin miydi?

Baştan bu yana söylediğim gibi, Chp’nin “ana ilkeleri” ile oynamaya/ kazımaya kalkışmayın/ altında ezilirsiniz! Bunun geçmişte örnekleri var! Açın bakın! Başka partililerle karıştırıp da, iki gün önce dediklerinizin tersini yapmaya kalkışmayın; başkaları aldatıldık/ kandırıldık diyebilir, parti tarafından görmezden de gelinebilir, ancak bunu Chp’li seçmen için düşünmeyin, yanılırsınız, yanlışlarınızla bırakılırsınız! En yakın bir örnek vereyim; geçtiğimiz günlerde partinin tepesinden olanlar Deniz Baykal’ı yaşamını yitirdiği “gün” andı, seçmene dönüp/ baktınız mı, umursamadı!

***

“Keşke” sözünü oldu/ bitti “hiç” sevmedim! Ancak “neden” sorusunu da “hiç” unutmadım! Şimdilik “her” bölgede olmasa bile, yurdun büyük bir bölümünde eğilim ya da ön seçim yolu ile “adayları” belirlemeniz gerektiğini birçok yerden dinlemenize karşın, geçmişten gelen yanlışı sürdürdünüz! Dar beyninizin almadığı olayı gerçekleştirmiş olsaydınız partilinin vereceği karara “hiç kimsenin” bir sözü olmazdı! Seçilen çalışmalara başlar, seçilemeyen önüne bakardı! Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Öküz öldü ortaklık bozuldu!

Daha düne değin, ya da biraz daha ileriye gideyim; yıllardır aynı parti çatısı altında uğraş verdiğiniz “isimler” üzerinde kurgusal işlemler yapmanızdan dolayı, artık partinin “kalın beton duvarlarıyla” baş başa kaldınız! Bir siz varsınız, bir de duvarlar! Bakalım kime söz söyleyip de inandıracaksınız, arkanızdan yürüteceksiniz, “her şey güzel olacak” dedirteceksiniz! İnandıramayacaksınız!

***

Evet, artık parti tabanınıza, “partililerinizle el ele olacağınız” masalına kimseyi inandıramayacaksınız! Çünkü siz de “parti tabanına” inanmadınız, onları önemsemediniz, binlerce uyarı anlamanıza/ söz de vermenize karşın “hiyerarşik” yapının sürmesine katkıda bulunsunuz! “Çalarım, oynarım” dediniz!

Hiçbir “isim” üzerine söz söylemiyorum! “Aday adayı” olanların hepsi partinin üyeleri, hepsi layık! Ancak “birini/ diğerinden” ayırarak, “birini/ diğerinden” ayrıcalıklı sayarak, bir de bunu partilinin gözlerine sokarak verdiğiniz kararın bundan sonraki sonuçlarına da katlanacaksınız!

***

Yapılan yanlışlara karşı, partiden “istifa” etmeyi doğru bulanlardan değilim! Ancak sandıktan uzak durmayı, sandığa gitmemeyi, bu dersi almayı hak ettiklerinden dolayı oy vermemeyi denerdim, ben olsam! Ayrıca, bir partiden başka bir partiye gitmek de neymiş öyle, yukarıdaki bir avuç sözde “değişimcinin” yanında durmam, onların dediklerini yapmam, onları dinlemem; o kadar! İnsan “parti ilkesi” almayınca böyle oluyor demek ki! “İlkesi, duruşu” olan partisinden ayrılır mı?

Bunu anlayalım artık: yukarıda yapılan yanlışlar, tabanın da yanlışa yönelmesine neden oluyor! Hani ülke zorlu bir süreçten geçiyordu, insanlar açıkla sınanıyordu, emekli aylıkları aç bırakıyordu! Bunların hepsi doğru olsa bile, bunları çözecek istencin “siz” olmadığını biliyorum artık! Üstelik, “iktidarla” o denli benzerlikleriniz var ki, bırakmak gibi bir düşünceniz de yok! Aldatmayın artık! 150224