0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

 Ömer ALPDOĞAN

CHP’nin Seyhan Belediye Meclis Üyeliği aday adayları içerisinde bir isim var ki, yıllardır yılmadan yorulmadan, “of demeden” çalışıyor: Sevim Ağamulla..

Yıllardır herhangi bir makam beklentisi içinde olmadan, halk için siyasal mücadele veriyor..

Bir gazeteci olarak, Sevim Ağamulla’yı uzun yıllardır tanıyorum..

CHP Seyhan Kadın Kolları’nda dört dönem yöneticilik yapmıştı..

İki dönemde CHP Seyhan İlçe Örgütü ana kademede basından sorumlu halkla ilişkiler yöneticisi olarak ilçe başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuştu..

CHP’de yöneticiliğin yanı sıra delege, sandık görevlisi ve okul sorumlusu olarak da aktif olarak sahada çalışmalar yapmıştı..

Bu görevleri sırasında bir kaç seçim, iki referandum sürecini da yaşamıştı..

Gerek genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, gerek referandumlarda nasıl bir özveriyle çalıştığına tanık olmuştum..

Yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elinde broşürler tek başına Adana’yı sokak sokak, ev ev, apartman apartman dolaşarak CHP’nin adaylarına oy istemiş; referandumlarda kurduğu kadın platformuyla evinde oturan bir çok kadını sürece dahil ederek tüm Adana’yı “hayır” demeye ikna etmek için arkadaşlarıyla birlikte olağanüstü bir çaba harcamıştı..

Sevim Ağamulla ve ekibindeki kadınlar aylarca Adana kazan onlar kepçe dolaşıp, gerçekleri anlatırken adeta evlerinin yolunu unutmuşlar, kimi yüksek temposu nedeniyle şiş ayakların verdiği acıya karşın çalışmaktan geri kalmamışlardı.

Sevim Ağamulla bu çalışmalar sırasında yardıma ihtiyaçları olduğunu gördüğü kişilere, kişisel yardımlar sağlamaktan da geri kalmamıştı..

Çalışmalarıyla partili partisiz tüm siyasal çevrelerde ve basında takdir toplamıştı..

Sosyal hizmetler alanında yüksek öğrenim yapan, dört çocuk annesi Sevim Ağamulla, aynı zamanda biz gazetecilerin meslektaşı olarak köşe yazarlığına devam etmekte..

Kişisel olarak, belediye meclislerinin Sevim Ağamulla gibi siyasette emeği olan, bugüne değin siyaseti kişisel çıkarları için yapmamış, yaşadığı ilçesinin, ilinin, ülkesinin ve partisinin menfaatlerini ön planda tutmuş siyasetçilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum..

Sevim Ağamulla ve benzeri nitelikteki meclis üyeleri eleştirileri ve önerileriyle, belediyelerin yapacağı hizmetler konusunda yol gösterici olur, hizmetin kalitesinin yükselmesini sağlar..

Bu durumdan da Seyhan, Adana, ülkemiz ve mensubu oldukları partiler yarar sağlar..

Bir kaç gün önce, “neden aday oldunuz” diye sorduğumda aldığım yanıt Sevim Ağamulla’nın siyaset ve hizmet anlayışını net biçimde ortaya koyuyordu:

“Doğduğum, büyüdüğüm yer Seyhan’a, Seyhanlıya hizmet etmekle onur duyarım, seçildiğim takdirde insan temelli olarak kadın, genç, çocuk, emekli önceliğinde..

Seyhan’ın doğal, kültürel yapı ve dokusuna fayda sağlayan modern, ilerici hizmetlerin itekleyici gücü olacağım.

Seyhanlı’ya halk için siyaset, Seyhan için siyaset diyorum. Halk için siyasetle Seyhan için siyaseti karşı karşıya getirmeyen her türlü hizmet için varım, talep benden takdir Seyhanlı’dan..

Başarı benimse kazanan Seyhanlı ve Seyhan olacak..”

Gönül insanı, halk insanı, görev aşkı, memleket sevdası olan Sevim Ağamulla’nın mutlaka mecliste olması gerektiği düşüncesinde biri olarak, Sevim Ağamulla’ya çıktığı yolda başarıları diliyor, yolun sonunun  meclis üyeliği olmasının ümit ediyorum..

Umarım, CHP yönetimi, onlarca yıldır, her koşulda Adana ve CHP için çalışmış Sevim Ağamulla’nın hakkının teslim eder, onu meclis üyeliği listelerinde seçilecek bir yerden aday gösterir!…

“İttifaklara” bakış açım

Oldum olası ittifak sözcüğünden de, ittifaklardan da hazzetmem..

Yaşadığım ilk “ittifak” 1991 seçimlerinde olmuştu..

O zamanlar meclis dışında olan üç parti ittifak kararı almışlardı..

Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi, Alparslan Türkeş’in Milliyetçi Çalışma Partisi ve Aykut Edibali’nin Islahatçı Demokrasi Partisi seçimlerde ittifak yapma kararı almışlardı..

O zamanlar İstanbul’da yaşıyor ve MÇP’nin üyesiydim..

Üç partinin ittifak yapma ve seçimlere Refah Partisi çatısı altında girme kararına MÇP’nin sade bir üyesi olarak olumlu bakmamıştım..

MÇP’ye soğuk bakmamın nedenlerinden biri de o ittifak olayı olmuştu..

Tabii, bundan önce de MÇP İstanbul İl Kongresi’nde Türkeş’in gözü önünde Metin Ergüç’e yapılan haksızlıklar vardı..

Bu iki olaydan sonra MÇP üyeliğini sonlandırmıştım..

O günden bu yana tüm siyasal gelişmelere sadece bir Türk milliyetçisi, Türkçü/Turancı olarak bakıyor ve değerlendiriyorum..

O nedenle, CKMP’nin MHP’ye dönüştüğü il olan Adana’da MHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı çıkarmamasını kabul edemiyorum..

MHP cenahından gelen, Türk milliyetçilerinin Cumhur İttifakının adaylarına tam destek verecekleri yolundaki açıklamalarına kendi adıma gülüp geçiyorum..

MÇP’den ayrıldıktan sonra, seçimlerde hangi partiye oy vereceğimi  adaylara bakarak belirledim..

Eğer, Türk milliyetçisi, yurtsever bir aday varsa tercihim o kişi oldu..

Milletvekili seçimlerinde de hangi partinin Türk milliyetçisi aday çıkardığına bakmıştım..

Bu seçimde de aynısı olacak..

Seçime girme hakkı kazanan otuzaltı partinin adaylarını değerlendireceğim..

Oyumu da ona göre belirleyeceğim..

Türk milliyetçisi bir aday yoksa, yine sandığa gideceğim ama tercihim bu kez büyük olasılıkla geçersiz oy olacak..

MHP, Adana’da seçime gireceği ilçelerdeki adaylarını açıkladı..

Açıklanan adaylardan tanıdığımız isimler MHP’ye 31 Mart 2024’te oy vermekten uzaklaştırıyor..

Kişisel olarak, Sarıçam ve Pozantı adaylarının başka isimler olması gerektiğini düşünüyorum..

Zafer Partisi henüz adaylarını belirlemedi..

Seçmeni olduğum Seyhan’da Türk milliyetçisi bir aday çıkarma potansiyeli olan MHP aday göstermedi..

Zafer Partisi’nin Büyükşehir, Seyhan ve Sarıçam adayları henüz belli değil..

Zafer Partisi’nde Türk milliyetçilerinin aday gösterilme olasılıkları hala var..

Yani 31 Mart 2024’te geçerli oy kullanma şansım Zafer Partisi adaylarını açıklayana dek mevcut..

Onlar da modaya uyup, neoliberal, sentezci, siyasal islamcı, Filistin sevdalısı aday çıkarırlarsa, yapacak şey belli:

Ya sandığa gidip geçersiz oy kullanmak ya da kendi kendime oy vermek…

Tabii, üçüncü yol olarak, bir çok Sultan Galiyevci dostumuzun bulunduğu Halkın Kurtuluş Partisi seçenekler arasında durmakta..