0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Partisini kurarken, içinden yetişip geldiği DYP ve ANAP’ın boşalttığı Merkez Sağ tabana oturma hesapları yapan Meral Akşener,  her seçim yaklaştığında Türk milliyetçisi ya da ülkücü oluyor..

Ülkücü söylem ve işaretlere sarılıyor..

Bir zamanlar ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ın yaptığı gibi.

Merhum Mesut Yılmaz, partisi erirken, MHP’nin yükseldiğini görünce, bir seçimde Türk Milliyetçisi ve ülkücü söylemlerde bulunup, “Bakın milliyetçi bir konuşma yaptım. Milliyetçiler bana oy vermeli” demişti..

Anlaşılan Meral Akşener de Mesut Yılmaz’ın yolundan azimle gidiyor..

Meral Hanım partisini kurarken, yeni partide –yani İyi Parti’de- Bozkurt işaretinin yapılmasını yasaklamıştı..

Koray Aydın ile birlikte Bozkurt kadar etkili olacak yeni bir el işareti arayışları başlatmıştı..

Ancak, Millet İttifakı çatısı altında girdiği her seçimde, kuruluş aşamasında koyduğu yasakları bir tarafa bırakmıştı, en katı milliyetçi söylemlere oy istemişti..

Toplantılarında Bozkurt işareti yapmış, sık sık  yine partide yasakladığı Alparslan Türkeş’ten bahseder olmuştu..

Meral Akşener, Türkeş’in ikinci eşinden olan son çocuğu Ayyüce Taş’ı Adana’dan milletvekili adayı yaptıktan sonra, şimdi de Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterdi..

Başkan adaylığını bugün açıklayacağı Ayyüce Taş ile birlikte, bir zamanlar yasakladığı Bozkurt işaretini bir kez daha anımsadı..

“Hür ve müstakil, özü başına seçime girme” kararından sonra dağılma sürecini giren partisinin Adana’da Türkeş adı ve Bozkurt işareti ile oy oranını arttırmayı hesaplıyor..

Bugüne kadar açıkladığı adaylara bakınca, Meral Akşener’in tüm ümidini Türk milliyetçilerinin eklemlemeye çalıştığı Merkez Sağ yerine Türk milliyetçilerine ve ülkücülere bağladığı açıkça anlaşılıyor..

Türk halkının çok kullandığı “yanlış hesap Bağdat’tan döner” diye bir atasözü var..

Meral Akşener, Ayyüce Taş ve Türkeş soyadıyla partisindeki kan kaybını durdurmak isterken bu atasözünün de aklından çıkarmamalı..

Yoksa işin sonunda, “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” da var..

Ülkücüleri Bozkurt işaretiyle sempatik görünmek isterken, çok güvendiği Merkez Sağ seçmeni de kaçırmasın sonra!…

Savrulmanın böylesi

KRT adlı televizyonunda program sunan Çiğdem Akdemir siyasal yelpazede ilginç bir savruluşa imza atmış bir gazeteci/televizyoncu..

MHP’ni kanalı Bengütürk’te program yapıyordu..

Konferans verdiği çeşitli illerde Ülkü Ocaklarını da ziyaret etmeyi ihmal etmiyordu..

Su katılmamış bir Türk milliyetçisi ve MHP’li olarak tanınıyordu..

Sonra birden, sol bir kanal olan Tele1’de görmeye başladık..

Şimdilerde, Şişi Belediye eski Başkanı ve CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül tarafından satın alındığı iddia edilen, CHP yanlısı yayınlarıyla tanınan KRT’de haber ve program sunuyor..

Bengütürk’te milliyetçi söylemleri seslendiren Çiğdem Akdemir’in bir kaç gün önce KRT ekranlarından Metin Göktepe’yi andığını izledim..

Metin Göktepe’yi anması, Çiğdem Akdemir’in nereden nereye savrulduğunu da gösteriyordu..

Humusa çoğrafi işaret

Kentler arasında bizzat valilikler eliyle bir coğrafi işaret yarışması sürüyor..

Bunu son örneği Hatay..

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Hatay Valiliği öncülüğünde 2023 yılında elli iki ürünün Hatay’a ait olduğu gerekçesiyle Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yapılmış..

Coğrafi işaret tescili istenenler arasında bütün Güney, Güneydoğu, hatta Ortadoğu’da bilinen humus ile döner de var..

Valiye göre, dönerin başına Hatay eklenince Hatay’a ait bir yemek olmuş..

Daha önce yirmi dört ürünü tescillenen Hatay’ın elli iki ürününü daha coğrafi tescil almasıyla deprem yaraları sarılacakmış..

Sayın Valiye sormak lazım..

Adana’da, Mersin’de, Gaziantep’te, hatta Beyrut’ta bile mutfakları süsleyen, en beğenilen meze olan humusun Hatay’a ait bir ürün olduğu ve Hatay adına coğrafi tescili yapılması gerektiği düşüncesi nasıl vardınız?..

Yüz elli yıl önce meşhur İskender kebabının da mucidi olan İskender Bey tarafından, Bursa’da kuzu etlerinin bir şişe geçirilerek dikey konumda odun ocağında pişirilmesiyle ortaya çıkan, bugün sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da en sevilen “fast food” yemeklerden olan dönerin başına Hatay eklenince nasıl Hatay’ın coğrafi tescil gerektiren yemeği oluyor?

Birçok kentin ürünü olan yemekleri bir kente mal etmeye çalışmak yanlış bir durum..

Geçerli bir gerekçesi olmayan bu tür girişimlere Türk Patent ve Marka Kurumu gibi devlet kurumlarının alet edilmesi mutlaka önlenmelidir..