Emeklinin “insanca yaşama” hakkı var!

Emeklinin “insanca yaşama” hakkı var!

ABONE OL
5 Ocak 2024 10:06
Emeklinin “insanca yaşama” hakkı var!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Bazı olguların üstesinden gelmek belli ki zor! Belli ki sıkıştıklarında, ellerinden gelen tüm “olasılıkları” deneyecekler! Daha birkaç gün önce, “iktidara” yakın bir isim, zamanında Fettullah’la kol kola olmasına/ ABD’ye yanına gitmesine ilişkin “haklı kılıf” uydurmak için, “o dönemde, bir yere gelmek için, onu yapmak zorundaydım” dedi! Ya şimdi? Şimdi de, yaptığı yanlışın cezasını çekmemek/ bedelini ödememek için “iktidarın” kanatları altına girmek zorunda! Bunun “adını” siz koyun!

Yine benzer biçimde, böyle bir pazarlığın yapılıp/ yapılmadığı belirsiz olmasına karşın, dün açıklanan 2023 yılı enflasyon rakamlarının ardından, sözde AKP milletvekilleri ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek arasında anlaşmazlık yaşanıyormuş! Konu Ssk-Bağ Kur emekli aylıklarına zam yüzde kırk mı, yoksa yüzde elli mi yapılmasıymış! Böyle bir tartışma gerçekten var mı, yoksa bir “bilgi kirliliği” mi pek de anlaşılmıyor gibi olsa da, iktidarın Tüik verileriyle tüm emekçilerin ekmeğini her geçen gün nasıl küçülttüğünü bilmeyen/ yaşamayan yok! İşin aslında düşündürücü olan yanı emekçilerin daha iyi yaşaması değil de, AKP milletvekillerinin “yurttaşın içine çıkamama” korkusuymuş! Bir “seçim” sıkışmışlığı sendromu gibi…

***

Eğer Bakan Şimşek’in “2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” düşüncesinde olduğunu, bunun için de başta dargelirlinin kemerlerini sıktığını, belli katmanının korunak altına aldığını, yurttaşı “yaşadıklarına karşı koyamazlıkla” sınadığını görüyoruz! Elbette ki, milletvekillerinin içinde bulundukları “baskı” başka! Seçim olmasa ne yurttaşın karşısına çıkacaklar, ne de sokakta yürüyecekler de; bu yerel seçim!

Bu ülkede, tüm “yanlılığına” karşın, verilere dayandırılarak açıklanan bir “açlık sınırı” var! Uygulayıcılar, “hiç kimseyi” bu belirlenen sınırın altında yaşatmamakla, yurttaşı açlık sınırının üzerinde bir yaşam düzeyine kavuşturmakla ödevlidirler! Açlık sınırı ondörtbin liranın üzerinde… Eğer Bakan Şimşek’in direttiği belirtilen yüzde kırklık zam verilecekse emekliye, rakam onbinbeşyüz lira oluyor! Yok eğer, Akp milletvekillerinin istediği ileri sürülen yüzde ellilik rakam gerçekleşirse de, emekli aylığı onbirbinikiyüzelli lira oluyor! Arada yediyüzelli lira fark var! Açlık sınırının da üçbin lira eksiği!

***

İşin başında, yurttaşın “iyi yaşamaması” sorun olarak görülmeyince, arkası da öyle geliyor! Her şeyi seçime odaklayıp, seçim öngünlerinde bolca “sözler” vererek geçmişte yaşananlar üzerine sünger çekmek “alışkanlık” olunca yurttaş için yapılacaklar “işte böyle” kılı/ kırk yararak yapılıyor! Verecekleri, aslında üç günde geri alacakları “asgari ücreti” belirlemek için nasıl çalıştıklarını, patronu korumak için nasıl “bizim için işverenin önemi büyük” iletileri verdiklerini sağır sultan bile duydu!

Gerçekten emeklinin aylığı ne olacak? Söylenti mi, yoksa gerçekten yaşanmış mı olduğu şu an için bilinmeyen yüzde kırk ya da elli arasında bir “zam” emekli için ne anlama gelecek? Artı “iki lirası” olan asgari ücreti bir yana koyun, açlık sınırı” altında olacak bir “emekli aylığı” için denecek üç değil/ beş değil/ bin değil, kaç kişiyse o kadar diyeceği olmalı emeklinin! Açlıkla sınanmalarının son bulmasına, insanca yaşamak için ne gerekiyorsa onu istediklerine, dilenci olmadıklarına, dişlerinden/ turnalarından artırarak ödedikleri pirimin karşılığını istediklerine inanmalılar! Herkes, yurttaş olarak, “insanca yaşama” haklarını istemek zorundadır! 040124

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP