Ömer ALPDOĞAN
Değişim gerek diyerek Kemal Kılıçdaroğlu yerine Özgür Özel’i getiren CHP’nin 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerle ilgili tutumunu anlamakta zorlanıyorum..
Ortamın CHP açısından son derece uygun olduğu seçim sürecinde o kadar ağırdan alıyorlar ki, insan “kazanmak istemiyorlar” diye düşünmekten kendini alamıyor..
Örneğin Adana’da, Zeydan Karalar’ın haftalar hatta aylar önce açıklanması gereken Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığını açıklamamak için bahane üstüne bahane ürettiler..
Sonunda açıkladılar ama, Zeydan Karalar’a, CHP örgütlerine ve Adanalılara günler/haftalar kaybettirdiler..
Benzer durum komşu il Mersin’de de yaşandı…
Vahap Seçer’in de adaylığı geç açıklandı..
Milletvekilleri Parti Meclisi’nde birbirine girdi..
Tarsus’ta başarılı bir dönemi geride bırakan Dr. Haluk Bozdoğan’ı aday gösterdiler..
Benzer sıkıntıların diğer illerde de yaşandığını görüyoruz..
Örneğin, Antalya’da sıkıntının Genel Merkez’in tutumu nedeniyle daha da büyüyeceği anlaşılıyor..
Kurultay’da verilen önseçim sözü unutuldu, yerini kimin nerede kimlerle yaptığı bilinmeyen anketlerle aday belirlediklerinin iddia etmeleri aldı.
En az başkanlıklar kadar önemli olan belediye meclis üyelilerinin belirlenmesi konusunda en küçük bir adım bile atılmıyor..
Bütün bunlara bakınca, CHP’nin seçimlerde kazanmak istemediğini düşünüyor ve CHP Genel Merkezi’nin tutumunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum..
Keşke iyi baksaydınız!
Sabah yazarı Hilal Kaplan, köşesinde Adana’ya bakmış ve Zeydan Karalar dönemine değerlendirmiş..
Ancak, Adana’ya bakarken yanlış yere bakmış anlaşılan..
Hilal Kaplan’a göre, CHP İstanbul, Ankara, Antalya’nın yanısıra Adana’yı da Ak Parti’den kazanmış..
Hilal ablam, demek ki, Adana’ya bakarken ya iyi bakamamış, ya da başka bir ile bakmış..
Zira, gerçekten Adana’ya bakmış olsaydı, CHP’nin Adana’yı AK Parti’den değil MHP’den aldığını görürdü..
AK Parti’den Adana’yı alan MHP idi..
2009 yılında yapılan yerel seçimlerde MHP Aytaç Durak ile kazanarak Adana Büyükşehir Belediyesi’ni AK Parti’nin elinden almıştı….
2014’te de MHP Hüseyin Sözlü ile Ak Parti ve CHP’yi geride bırakarak ikinci kez Adana Büyükşehir Belediyesini kazanmıştı..
2019’da yapılan seçimlerde ise CHP Zeydan Karalar ile Adana Büyükşehir Belediyesini MHP’nin elinden almıştı..
Hilal Kaplan, başka illere bakarken de umarım aynı yanlışa düşmez..
Ebû Hanife’nin Vasiyeti
İslam dünyasının İmam-ı Azam diye tanınan Ebu Hanife, Sünni anlayıştaki Türklerin takip ettiği kutup yıldızıdır. Bütün Müslüman Sünni Türkler, Hanefi mezhebine mensuptur..
Ebu Hanife, dini gerçek anlamıyla yorumlayan bir dini önderdi..
Doğruları söyleyenler, o zamanda bugün olduğu gibi zulümlere uğruyordu.
Zindanlara atılması, zincirlere vurulması Ebu Hanife’yi doğruları söylemekten alıkoyamamıştı..
Emevi ve Abbasi saltanat sahiplerine boyun eğmemişti..
Abbasi devletinin ikinci halifesi Ebu Cafer El-Mansur tarafından Bağdat’ta hapsettirilmiş, işkence ettirilmişti.. Sütle zehirlenmişti.
İmamı Azam Ebu Hanife zehirlendiğini anlayınca, zindanda ziyaretine gelmiş öğrencilerine, “Ölünce beni gasp edilmemiş bir toprağa gömün!” diye vasiyette bulundu ve vasiyetnamesine şunları yazdırdı:
1-Arap olmayan Müslümanların, anadilleri ile ibadet etmeleri meşrudur.
2-Bir insanının mü’min olduğunu ibadeti belirlemez.
3-Kimin cennete veya cehenneme gideceğini Allah’tan başka hiç kimse bilemez.
4-Beşeri (insani) ilişkilerde dindarlık ölçü değildir.
5-Namaz kıldırdığı için para almak helal değildir.
6-İmana dair son sözü Allah söyler.
7-Din için toprak gasp etmek (mülkiyeti başkasına ait bulunan bir malı zorla almak) meşru değildir.
8-Evlenme ve eş seçme hakkı kadının kendisine aittir.
9-Arapça kutsal dil değildir, kutsal olan anlamdır.
10-Allah’ın elçileri, Allah’ın kitabına aykırı konuşmazlar.
11-Kur’ana ve akla aykırı rivayetler, kaynağı ne olursa olsun reddedilir.
12- İslam’da evliya diye bir sınıf yoktur, mü’minler Allah’ın evliyasıdır (dostudur).
13- Cinayetin cezası, mü’min ve kafir için aynıdır.
14-Haram para ile hasenat (hayır işleri) yapılmaz.
15-Zulüm yapan idareciye hediye verilmez, hediyesi alınmaz.
16-İyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak farzdır.
17-İslam akıl ve vahiy dinidir. Aklı olmayanın dini de yoktur.
Kaynak: Prof. Muhammed Ebu Zehra – Ebu Hanife
EKONOMİ
12 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce