Neyin algısı bu insanaşkına?

Neyin algısı bu insanaşkına?

ABONE OL
11 Ağustos 2023 15:15
Neyin algısı bu insanaşkına?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Duymayan yoktur kanımca… Her kimse; yirmi yılı aşkın süredir “iktidarın” yanında yer almıştır, iyisinde/ kötüsünde hiç çizgisinden ayrılmamıştır, sorulsa “canımdan al ver” diyecek denli bağlılığını her fırsatta yinelemiştir… Ona göre yirmi yıl öncesinden daha iyiyiz, o zamanlar hastanelerde tutu alınmasına tanık olmuştur, sokakların doluluğunu enflasyonun olmadığına kanıt göstermiştir, herkesin elinde akıllı telefonun olması bile ileri gidişin belirtisidir…

Sokakta da duyuyorsunuz; “iktidarı” haklı çıkarmak için çırpınan köşe tutmuş gazetecilerden de/ televizyon ekranlarını zapt etmiş oturdukları yerden kalkamayanlardan da/ sosyal medyadan da…

Bağlılığı anlarım, sevmeyi anlarım, yanında durmayı anlarım ama; “biz de asgari ücret alıyoruz, evimiz kira, iki çocuğumuz var, hiçbir sıkıntı yaşamadan ay sonunu getiriyoruz” demeyi anlayamam! İki çocukla parka ya da sinemaya gitsen, orada gördüğün bir/ iki yiyecek-içecekten alacak olsan, eve dönerken “ay sonu” için başka planlar yapmak gerekmeyecek gibi! İki çocuğun önümüzdeki ay başlayacak okul masraflarını da düşünün… Bakın, “ev kirasına” sözün içinde yer bile vermiyorum!

***

Bu başka bir şey olmalı… İnanın adını nasıl koyacağımı da bilmiyorum! Bazı temel olguları yadsıyamazsınız; gece karanlıktır, biber acıdır, ışık aydınlatır, açlık/ susuzluk can yakar… Asgari ücretin de yetip/ yetmeyeceği “bir temel” olgudur! Ya yetiyordur, ya yetmiyordur, ya yetmediğinde anne/ babadan destek alınıyordur, ya da ek iş yapılıyordur…

Dört kişilik ailenin tüketeceği “temel ürünlerin” listesi sürekli yayınlanıyor devletin kurumu TÜİK verileriyle… O listenin içerisinde yaz dinlencesi, yazın giyeceği terlik, yazlık giyecek, serinlemek için dondurma, eskiyen bir ev eşyasını değiştirme, akşam çerezi gibi “ek harcama” yer almıyor! TÜİK “temel gıda ürünlerini” alt alta sıralıyor; hepsi beslenmeye yönelik gereksinimler, hepsini bir araya getirip topluyor! Yeni yıla bir ay kala da, uzun çalışmalar sonunda, emekçiyi “enflasyona ezdirmemek” için anlaşılan “son” kararda, TÜK’in “açlık sınırı” diyerek belirlediği rakamlar “asgari ücret” için yeterli bulunuyor! Ardından gelen iki ayda da eriyor!

***

Aslında “canım yanıyor” denmesi gerekmiyor mu? Yeni yıl girmeden bir anlaşamaya varılıyor, hep bir ağızdan “çalışanlarımız için en güzel karar alınmıştır” deniyor, yılın yarısında yapılan “artış” katlanarak geri alınıyor! İnsanlar ekmeği tüketmek zorunda doyabilmek için! Etten, sütten, peynirden birçok dargelirli uzaklaştı; “asgari ücretle gül gibi geçiniyorum” diyenler biliyor mu bilmiyorum!

Mevsimin en çok tüketilmesi gereken meyvelerini/ sebzelerini birçok aile mutfağına koyamadı! “İktidarın” beceriksizliklerini görmeyenler pazar sonunu bekleyenleri umursamayıp deniz kıyılarının yoğunluğunu, kent bulvarlarının doluluğunu, akıllı telefonları, yolardaki araçları anlatmayı sürdürecek denli toplum kaygılarından uzaklarsa eğer…

Ne diyerek “anlamalarını” sağlayacağız bilmiyorum! Son üç ayda her şey ikiye katlandı, kanımca enflasyona karşı koymak için bizim kadar “vergiler” veren bir başka “bilindik” yurttaş da ya yoktur, ya da çok azdır! Hepsini bir yana atın, tüm temel gereksinmelerin ederini değiştiren akaryakıt daha üç/ dört ay önce onsekiz lira iken bugün otuzaltı lira! Daha neyin algısı bu insanaşkına?

090823

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP