Oy pusulası “sınav sorusu” değildir!

Oy pusulası “sınav sorusu” değildir!

ABONE OL
2 Mayıs 2023 09:35
Oy pusulası “sınav sorusu” değildir!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Sınavda karşınıza çıkan sorular için seçenekler verilir; bunlardan biri istenen yanıttır, diğerleri yanlış ya da çeldiricilerdir! Matematik bilen, bilim bilen herkes için “bu sonuç” geçerlidir! Seçimlerdeyse, karşınıza uzun bir “oy pusulası” çıkar, bunlardan “ancak” birine “evet” mührünü basarsınız! Bu sizin “tercihinizdir”! İnsan, yaşamdan edindiklerini/ beklentilerini beyin süzgecinden geçirerek “tercihini” oluşturur! İnançları, bir siyasal düşünceyi benimsemek de böyledir! “Tercihinden” dolayı kimse sorgulanamaz! Bunun için kimse/ kimseyi suçlayamaz, zorda bırakamaz, ayrışma nedeni yapamaz; bu ilkelliktir, “dediğim olacak” tırlıktır!

14 Mayıs seçimi yaklaşırken, yirmibir yıldır “iktidarı” ellerinde bulunduranların yaklaşan süreci “istiklal mücadelesi, kaybedersek bu bir darbenin başlangıcıdır gereği yapılacak” noktasına getirmesi, ülkemizde “demokrasinin/ düşünce özgürlüğünün” nerelere geldiğinin/ nerelere götürülmek istendiğinin kanıtıdır! Bu bir çıkmazdır, ayrıştırıcı dildir!

***

Bu çıkmazı aylar önce de yazmıştım burada! Siyasetçilerin bu “hoşgörüsüzlüğünün” yaşamın her evresinde insanlara zarar verdiğini, özellikle gençler için “yitik yıllar” olduğunu belirterek şöyle demiştim:

Bizdeki siyasetçiler, insanlara “hoşgörüsüzlükten” başka bir şey vermedi! Gençliğimizin “yitik” yılları, “ortağım için, bana suç işliyor dedirtemezsiniz”le geçti gitti! Sonra bir “inananlar/ inanmayanlar” atıldı ortaya, “inananlara” her yerde şatafatlı yaşamlar, sanalla yarışan yaşamların sözü verildi! İşin toplumbilimini (sosyoloji) ilgilendiren çok büyük boyutu olmalı!

Bu yurdun sınırları içindeki yurttaşların “bilerek/ isteyerek” ayrıştırılmasını, yine “o” ülkenin politikacıları neden/ nasıl isteyebiliyor, bu isteğin yurt için gereği/ yararı nedir, yurttaşların kendini “öteki” olarak görmesi durumunda toplumu besleyecek olgu nelerdir? Aklıma öyle çok sorular geliyor ki…”

***

14 Mayıs seçimleri yaklaşırken, politikacılar arasında sıkça yaşanan/ sonucu ne olur düşünülmeden konuşulan sözlerin bu süreçte daha da doruğa çıkmasını hiç hoş bulmuyorum! Hepimizin kapı komşuları, tanıdıkları/ bildikleri var! Bunların hepsinin “tercihlerinin” aynı olmasının bekleyemeyeceği gibi, herkesin de aynı siyasi düşünceyi savunmasının beklenmesi düşünülemez! Bu “farklılık” gelecek için bir kazanımdır.

Ama öyle olmuyor işte! Politikacıların “söylemini”, daha da abartarak konuşan komşunun birinin ağzından kaçırdığı “söz”, yıllardır süren bağların kopmasına neden oluyor! Bunun nedeni; politikacının seçimi “sınav sorusu” gibi göstermek istemesinden başka bir şey değil!

Seçime sayılı günlerin kalındığı bu süreçte söylemin/ ayrıştırmanın/ yakıştırmanın sayısını bilmiyoruz! Bu ülkenin yönetenleri arasında yer almış isimlerin, yurttaşlarda nasıl bir etki oluşturacağına bakmadan, ulusal kurtuluş savaşı yıllarından/ demokrasi tartışma konusu yapan açıklamalar, her şeyden önce “faklı tercih” kullananlar için üzücü olmuştur; bilinsin! 010523

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP