Kim daha kalabalıktı?

Kim daha kalabalıktı?

ABONE OL
11 Mayıs 2023 09:53
Kim daha kalabalıktı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Geçtiğimiz günlerde, bir gün arayla yapılan mitingler sonrasında karşılaştığımız soru şu oldu: kim daha kalabalıktı, hangi kalabalık daha içtendi?

Üç gün sonra yapılacak olan seçimler öncesinde, her güne iki/üç miting yerleştiren adayların içinde bulunduğu “ağır tempo” bana hoş gelmiyor aslında! Hiçbir gelişmiş ülkede “böyle” bir olgunun “hoş” bulunacağını da düşünmüyorum! Önceden alanlar belirleniyor, Adana gibi birçok kentin alanları kentin merkezinde yer alıyor, miting öncesinde alana ulaşılan birçok sokak trafiğe kapatılıyor, yayalar kontrol noktalarından geçmek zorunda kalıyor!

Soruyu yineliyorlar; hangisi kalabalıktı? Nicel/ nitel özelliğini düşünen yok!

**

Haftanın ilk günü “Millet İttifakı” adayları gelmişti Uğur Mumcu’ya… Giriş noktalarındaki karmaşaya kadar, konuşma tribününün önündeki “basın tribününün” ne anlama geldiğini düşündüm uzunca! Yıllardır burada toplantılar yapılır, her metre karesinin nasıl kullanılacağının araştırılması yapılmış olmalıydı! Ya o, alanın daralmasına neden olan “büyük afişlerin” gerildiği vinçler… Biri bana bunu gerçekten anlatsın! Bu afişlerle yapılmak istenen nedir? Adana’nın birçok yerine gerilenler yetmiyormuş gibi; bir de miting alanının ortasında, üstelik katılımcıların görüş açısını kapatarak gerilen afişler… Bugün ne işe yarıyor onlar, ya da çevreye ne denli kirlilik verildiğini düşündünüz mü?

Bana kimse “tanıtım” demesin! Bu kentin Anakent Belediyesi sana verilmiş! Ama miting alanını kullanma konusunda “toy” davranmak bir yana, savurganlık; yapmayın!

Millet ittifakının mitinginde merak ettiğim, CHP dışındaki partiler… Kılıçdaroğlu ile birlikte Akşener’de oradaydı, ancak İYİP’in kendini gösterdiği bir alan yoktu! Ya CHP listesinde yer alan DAP… O da alanda değildi! “Hangisi kalabalıktı” sorusuna yanıtım şu: Akşener “bir oy Kılıçdaroğlu’na, bir oy bana” diyor ya, buna başta partilisini inandırsın!

***

Uyguladığı politikaların ülkeyi çıkmaza sürüklediği konusunda “bilmediğim” sayıda eleştiri yapmış olsam da, AKP’nin örgütlenme/ miting düzenleme/ inandırma gücünü yadsıyamam… Olmamış, yaşanmamış olanları bile anlatarak bir seçmen kitlesi oluşturmayı başarıyor! Onu geçtim; yaşam/ geçim kaygısı yaşanmasına karşın, sanki bunlar yaşanmıyormuş ya da söyleyenler algı yapıyormuş gibi hipnoz gücü oluşturabiliyor! Adana mitingi de öyleydi! Akşamın “kararan” saatine dek katılımcıları orada tutmak “bir” örgüt başarısı olduğunca, anlattıklarına “inandırma” gücüydü de…

Afişler her yanı sarmıştı; gözle doyuluyordu sanki! Koca afişler vinçler yerine yüksek yapılara boylu boyunca asılmıştı. Miting alanı iyi kullanılmıştı, katılımcıların görüş açısı gasp edilmemişti!

***

“Hangisi kalabalıktı” sorusu, ya da “AKP’nin seksenbin katılımcısı vardı” gibi yaklaşımlar bana uzak! Benim gördüğüm, tanıdıklarımdan/ bildiklerimden/ duyduklarımdan edindiğim izlenim “değişim” diyor!

Kalabalığı değil, niteliği olan toplulukların kazanacağını/ değişimi sağlayacağını düşünüyorum; sakının, “nicel çoklukların” etkileşiminden söz etmeyin bana! “patron sizsiniz!”

100523

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP