“Aklın yolu bir” diyen kazanacak!   

“Aklın yolu bir” diyen kazanacak!  

ABONE OL
9 Mayıs 2023 09:52
“Aklın yolu bir” diyen kazanacak!   
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Doğa nasıl ki “durağanlığı” ret ederse, doğada yaşamını sürdüren tüm canlılar da ret eder! Günün koşullarına/ teknolojine/ olanağına uygun olan yaşama yönelir! Bir yanında açığı olan/ her yanı kapalı bir kutunun içine atılan tohumun, “açık olan alandan” ışkın süreceğini yadsıyan olmayacağı gibi, tanık olmayan da yoktur kanımca!

İnsan, daha “iyi” yaşam sürülmesi için verilen çabayı ödüllendirir! Onun için hiçbir “iktidar”, seçim söylevlerinde “ekonomiyi darboğaza sürükleyeceğim, bugün yaşadıklarınızı arayacaksınız, bugünler sizin iyi günleriniz, kendim için şatafatlı saraylar yaptırırken size ev almayı unutturacağım” demez! “Bana bir kez fırsat verin ekonomiyi uçuracağım” der, yirmibir yılda nereye gelindiğine bakılmaz “yaşanan çıkmazdan biz kurtarırız” der, sıkça yinelediği ayrıştırıcı dili unutup “kardeşlik” sözü verir!

Yemeğine soğan doğramakta zorlanan, aldığı aylıkla geçinemeyen yurttaş da “tamam” der; öyle mi?

***

Kavgaya, birbirine “ağza alınmayacak” sözler söylemeye, yanında olmayanı dışlamaya, düne değin yaşananlara tepki gösterenleri “sizi not ediyoruz” diye gözdağı vermeye hiç gerek yok! Daha önce de sözünü ettim… Aynı kentte, aynı mahallede, aynı sokakta yaşadıklarımız var! Üstelik öyle üç/ beş günlük değil, hele hele öyle “dönemlik” seçilerek kurulan bir bağ hiç değil bu! Ayrı düşündükleri, ayrı sev dikleri, ayrı beğendikleri, ayrı savruldukları, birlikte oldukları olsa bile, zorda kalındığında “ilk” kapısı çalınacaktır onlar!

Bu aynı kentte/ aynı mahallede/ aynı sokakta/ aynı apartmanda bulunanlar daha üç ay önce yaşanan yüzyılın yıkımında “aynı alanda”, aynı kaygı/ korku içinde, aynı yazgıyla bambaşkaydılar! Koca kentlerde oluşan yıkımlarda binlerce insan canlarını yitirirken, binlercesi molozlar altında çığlıklar atarken, binlercesi yıkım sonrası yardım beklerken, binlercesi mevsimin soğuğuna karşı direnirken, aradan geçen aylar sonra bile yaraların acısı dinmezken “komşuluk” hep vardı!

Onun için bu “ötelemeden” uzak durun!

***

Bu haftanın “resmi günlerinin” bitişi sonrasında başlayacak “propaganda yasağı” sonrasının pazar sabahında genel seçim yapılacak! Doğanın “durağanlığı” nasıl beklenmezse, bu “kural” nasıl bozulmazsa, doğaya verilen “zarar” nasıl bedel ödetmişse; seçmen de yaşadıklarının “bedelini” oylarıyla gösterecek!

Bunun için öyle “not ediyoruz, gelecek olanlara güvenmiyoruz, bunlar mı yönetecek ülkeyi” uyarısına da hiç gerek yok! Eğer yurttaş geçmişten “daha iyi” bir yaşam içinde bulmuşsa kendini, “iktidarın” kalmasını isteyeceklerdir! Yok, eğer bugünü dünden daha çıkmaz içindeyse yurttaşın “iktidarın” gitmesi için uğraş verecek, artık “değişim olsun” diyecektir!

Bu kural her zaman böyleydi; “aklın yolu bir” diyen kazanacak!

080523

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP