Yurttaşın istencinin dinlenmemesinin karşılığı…

Yurttaşın istencinin dinlenmemesinin karşılığı…

ABONE OL
13 Nisan 2023 09:56
Yurttaşın istencinin dinlenmemesinin karşılığı…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Yurttaşın istencine gerek duyulmadan, “ben seçtim, sen oy vereceksin” anlayışıyla oluşan milletvekili aday listeleri sonrasında “karar verecek” olan seçmen… Listeleri tarayacak, kendine yakın olan isimleri bulacak, bu güne değin sorunlarına sırt dönenleri eleyecek, kafasında oluşan tabloyu başkalarıyla tartışacak, sandığa gidecek!

Bundan sonra kimse “seçmenin” kararlarını, kimse “seçmenin” kendinden neden uzaklaştığını, neden kendinden kaçtığını, neden verdiği sözlere inanmadığını sorgulamasın; çünkü şu karşımıza çıkarılan listeler bu “umarsızlığın”, bu “beni dinleyeceksiniz” faşizminin sonucudur!

“İktidarından/ muhalefetine” ortaya koydukları listeler, “adamı olanın” egemenliği/ üstünlüğü/ ayrıcalığı biçiminde yorumlanmaktan uzak değil! Artık bunları sıkça yinelemekte istemiyorum!  Sokağı düşünüyorum, alım gücü çalınan emekçileri düşünüyorum, varlıkları unutulan gençliği düşünüyorum, üretimde geri bıraktırılma eylemini düşünüyorum, kevgire döndürülen sınırı düşünüyorum; listelerin biçimleriyle, değişmez isimleriyle kendimi yormak istemiyorum!

***

Partilerin milletvekili listelerini geçiyorum! Gerek sosyal medyada, gerekse meclis kürsüsünde “soğanın” konuşulmasına tepki gösteren “iktidarın” ne denli yurttaşın gereksinmelerinden uzaklaştığının altını çizmek istiyorum! “Soğan” neden bu denli ötelenmek isteniyor anlamıyorum da! Dün tanık olduğum bir olayı yazdım! Avucunda buruşturduğu on liranın sekiz lirasına soğan almak zorunda kalan bir yurttaştan yaşadıklarına dikkat çekmiştim!

Hiç bilmediğiniz bir kente varsanız önce ne dikkatinizi çeker, soruma verilen yanıtlar arasında yollar/ köprüler/ apartmanlar/ avm’ler/ insanlar yer almıştı! Benim yanıtım da “insan” olmuştu! “İktidar” sözcülerini dinliyorsunuz; neden köprüler, yollar, hastaneler, sanayi, havaalanlarının görülmediğini soruyor!

İnsanların çürüyen dişlerini yaptıramadığı, sezonun sebze/ meyvelerini alamadığı, pazarın sonunda çürümüş ürünleri beklediği, et/ süt/ yumurta tüketemediği, çocuğuna gereken eğitimi aldıramadığı, yaklaşan şeker bayramının masraflarını şimdiden kafasına taktığı, milyonlarca yurttaşın “açlık sınırı” altında aylıkla ay sonunu getirdiği bir süreçte “iktidarı” bana dinletemezsiniz!

***

Şimdi, Tarım-Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin “bir hafta sonra soğanın ne kadar düştüğünü göreceksiniz,  şu an çiftçilerimiz gayet güzel paralar kazanıyor/ ekonomik olarak iyi durumdalar” sözlerini düşünüyorum!

Soğan bir hafta sonra düşecekmiş, kışlık üretimle erkenci üretim arasındaki geçiş dönemi sona erecekmiş! Şu an oruç ayı, bir hafta sonra bayram… Ayrıca soğanın otuz liraya dayanan ederi nedeniyle de çiftçi “gayet güzel” kazanıyormuş, ekonomik durumu da iyiymiş; inanıyor musunuz?

Adana’nın her yerinde üretici bulabilirsiniz, işin “dalga” olmadığını önceden belirterek “gayet güzel kazanıyormuşsun” diye sorun; yaşamından küçük bir kesit anlattığında ne yaparsınız acaba?

14 Mayıs seçimlerinde “iktidar da, muhalefet de”, yurttaşın istencinin dinlenmemesinin karşılığını görecek!

120423

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP