0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Önce Millet İttifakı’nın, ardından Cumhur İttifakı’nın seçim bildirgelerini izlerken “ne çok çözülmesi bekletilen” sorunlarımız varmış, demekten uzak duramadım! Üreticimiz sorunluymuş, ekonomimiz berbatmış, ev kadınlarımızın sorunu dağ gibiymiş, eğitimdeki daha da düşündürücüymüş, sınav sistemi/ işe alım yöntemleri iç burkucuymuş, yurttaşın geçimi zordaymış, insanlar iyi beslenemiyormuş/ sağlıktan iyi yararlanamıyormuş, çiftçi/ besici üretime yönlenmeliymiş, kırsaldan kaçmak durdurulmalıymış, bu ülkenin yurttaşı iyi yaşamalıymış…

Bunları ben söylemiyorum, açıklana bildirgelerde bunların “düzeltileceğinin” sözü veriliyor!

“Eeeee” demeyeniniz oldu mu? Bu ülkeyi yirmibir yıl kim yönetti, emekli aylığını asgari ücretin altına kim düşürdü, Tüik’in verilerini yurttaşın yaşadıklarından kim uzaklaştırdı, eğitimde her yıl yeni bir yöntemi kim uygulamaya koydu, sokakta şiddetin her türü yaşanırken İstanbul Sözleşmesi’ni kim kaldırdı/ 6284 sayılı yasayla kimler uğraşıyor, üreticinin girdilerinde oluşan yükselmeleri kim umursamadı, sınırlardan elini/kolunu sallayarak geçen kaçak videolarına kim kayıtsız kalıyor…

***

Bu sorular bir yanımda, Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı’nın seçim bildirgeleri bir yanımda… Bu yurdun yurttaşı güzel yapılar, son model araçlar, geniş yollarda neon ışıklı mağazalar, çok kalabalık korumalı politikacılar, batıya söz dinlettiği süreçler gördü; tamam da…

Bu yurdun yurttaşı görmediği/ bilmediği/ kullanmadığı yollara/ köprülere/tünellere güvenceli bedeller de ödedi, vitrinde/ tezgahta alım gücü yetmeyen ürüne arkasını döndü, salgın sürecinde daracık alanlarda kalabalık nüfusla yaşamak zorunda bırakıldı, kışın yakacak bulamadı, gece lambasını söndürmek zorunda kaldı, çocuklarının eğitim sürecinde yitip/ gittiklerini izledi, milyonlarca genç işsizken “iktidara” yakın isimlerin üç/beş yerden aylık aldığını öğrendi, “açlık sınırı” altındaki aylığın genelleştiğini gördü… Neyi, kime anlatıyorum ki ben?

***

Hep “seçim öncesi olsa” diyenleri duydum; sorunları, politikacıların bir bir sayılması yurttaşın hoşuna da gidiyor sanırım! “İktidara”, yirmbir yıldır her tür güç elinde olmasına karşın bu denli “sorunun” neden biriktirildiğini de soruyor yurttaş! Yirmi yıl önce bir emekçinin kazanımıyla alabildiği ürünler, bugün çok aşağılara düşmüşse eğer, bunun sorumlusunun “iktidar” olduğunun altını da çiziyor haklı olarak! Peki, “iktidarın” kime “yeter, artık bunlara son” dediği belirsiz değil mi?

***

Şunu görüyorum: Millet İttifakı’nın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar herkesin dikkatini çekiyor! Gençliğin, işsizin, emeklinin, ev kadınının, küçük esnafın, sanayicinin, bilim insanının, pazar satıcısının, çiftçinin, girişimcinin…

Yalnız Kılıçdaroğlu’nun çıkışları, sorunları ortaya koyması, yurttaşın yüzünü güldürecek sözler vermesi yetecek mi?

Sürecek…