0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

“Rehavet” sözcüğü, vücutta gözlemlenen ağırlık, tembellik, gevşeklik, uyuklama durumu olarak tanımlanıyor! “Rehavete kapılmak” deyimi de kazanılan bir başarının ardından, bu başarının havasına kapılarak, önlemleri bırakmak, çalışma disiplinini yitirmek, elde edilen başarının ardına sığınmak olarak anlamlandırılıyor!

Benim gördüğümü görmeyen var mı? Millet İttifakı’nın adayları, örgütleri “her şey bitmiş” gibi demeçler veriyor, her söz aldıkları yerde mikronda esip/ gürlüyor! Geçtiğimiz yerel seçimde çeyrek yüzyıldır kazanılamayan birçok belediyelerin alınış öykülerini anlatıyorlar! 14 Mayıs’ta da bunun yineleneceğini söylüyorlar!

Kendilerini dinleyen kalabalığın iç çekmesinin nedenlerini bilmiyor, anlamıyor olamazlar! Yıllardır genelde, dört yıldır da yerelde yaşadıkları yalnızlığın tanıkları olduklarını, birçok kez yazgılarına terk ettiklerini, Adana’nın kuzey ilçelerini örgütten saymadıklarını unutuyorlar!

***

Ülkenin birçok yeri Adana’ya benzediği gibi, “gitti/ gidiyor” dedikleri yirmibir yıllık “iktidar” partisinin her ankette “birinci” çıkmasını anlayamıyorlar/ anlatamıyorlar/ çözüm üretemiyorlar! Sonra da çıkıp “geliyoruz” diye söylevler veriyorlar! Nasıl inansın yurttaş, söylesinler!

Şu an ne yaşanıyorsa, yaşananlar “tümden” yurttaşı yaşamdan uzaklaştırıyorsa, soğanı/ patatesi/ şekeri/ eti/ sütü/ yağı/ elektriği/ doğalgazı/ akaryakıtı “iktidarın” izlediği politika nedeniyle daha pahalıya tüketiyorsa, “iktidar” tümünün sorumlusunun kendisi olduğunu söylemesine karşın “yine” anketler birinci parti olduklarını gösteriyorsa, lütfen bu tembellik, gevşeklik, uyuklama durumundan kurtulun artık! Her şeyin bittiğini yurttaşa söylemeyin, geçtiğimiz yerel seçimde olduğu gibi insanların hayalleriyle oynamayın/ umutlarını yok etmeyin!

***

Dinlediklerim olmasa, örneğin şu an ki listeye kırgın olanları bilmesem, yerel yönetimlerden beklentilerine yanıt alamayanları tanımasam “haklısınız” diyeceğim de! Yok öyle bir şey! Bakın, Adana dördüncü sırada olan “aday” DAP’lı! Genel Başkanı Ali Babacan, adayını CHP listesinden göstermesine karşın “seçmenimizin tamamı CHP’ye oy vermez” diyor! Peki, DAP’lı CHP’ye oy vermez de, CHP’li DAP’lı adayın bulunduğu listeye oy verir mi? Varsa cesaretiniz “tıpış tıpış” sözünüzü yineleyin!

***

Bizim gibi gelişmemiş/ geliştirilmemiş toplumlarda yurttaşın acısı büyüyüp, yaşam kaygısı artınca seçmenin “yeniye” koşacağı beklenir nedense! “Eskinin” beceriksizliği, “yeninin” denemesine yeğlenir! Geçen birçok seçimde de benzeri yaşanmadı mı? Soma maden katliamını düşünün, ilk seçimde ezici çoğunlukla seçimde başarı kazana parti yine “iktidar” partisi değil miydi? O zaman da “her şey tamam, biz geliyoruz” diyen bir “muhalefet” yok muydu?

Şunu diyorum: bunca yaşananlara karşın “iktidarlar” anketlerde birinci parti çıkıyorsa eğer, bu “muhalefetin” hem utangaçlığından hem uyur/ gezerliğinden, hem yaşadığı yerel seçime takılmışlığından, en çokta “rehavet” olgusuna sürüklendiğindendir!

Liste oluşumundaki “yanlışın” seçim sonucuna yansımasını görmeye ne kaldı ki; bakalım o zaman ne olacak?  260423