“Dehşetin ortasında bir umut…”/ 7

“Dehşetin ortasında bir umut…”/ 7

ABONE OL
20 Şubat 2023 18:23
“Dehşetin ortasında bir umut…”/ 7
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Yaşanan bu yıkım, bir gün öncesiyle/ bir gün sonrasının bağlarını koparmış olmalı! Politikacılar yurttaşları “fanatizme” sürüklemekten vaz geçtiklerini, tüm yönetenler işlerini “layığıyla” yapacaklarını, “dehşetin ortasında bir umut” için çığlıklarını yükseltenlerin onbeş gündür yakınlarıyla/ sevenleriyle birlikte yaşadıklarını anlamış olmalı…

Çok yıkım yaşadı bu ülkenin yurttaşı; maden ocaklarında yıkımı yaşadı, canlı bombaların kan gölüne dönüştürdüğü alanları yaşadı, demiryolu kazalarını yaşadı, gerilerinde gözleri yaşlı acılılarını yaşadı…

Hepsi birbirinden beter/ hepsi birebirinden acıya boğucu…

***

Kırkbin canı aştı şu ana dek yaşamını yitirenlerin sayısı…

Kırkbin can tüm yurdu yasa boğdu, tüm yurdu acıya boğdu; onun için altı şubat sabahı, beş şubatın bittiği yerden “ayrı/ başka” olmalıydı! Beş şubatta, ya da öncesinde bu yurttaşları “acı/ ceza çeksin” diye çürük/ eğreti beton yapılarda yaşamaları için albenilerle/ süslü sözlerle gözlerini boyayanlar, altı şubatta bambaşka biri olmalıydı, aynı apartmanda/ aynı yıkımın altında kalan yakın/ bildikler adına değişmeliydiler…

Artık insanları “kandırmaya” yönelmemeliydiler, olağanüstü dönemleri “avantaja” çevirmek için çaba harcamamalıydılar, herkesin doyma/ barınma/ dinlenme haklarının olabileceğini anlayabilmeliydiler…

Oldu mu böyle?

***

Şarkılarını severek dinlediğim bir sanatçıdır yıldız Tilbe. Açık sözlüdür, doğaçlama konuşur, sonrasında neler söyleneceğini umursamaz! Bir söyleşisini anımsıyorum, “sevgilin var mı” diye sormuşlardı, o da “yok, gerçekten söylüyorum yok, bir olsa/ şuraya çıkıp avazım çıktığınca bağırırım” demişti.

Ne yazık ki, politikacılar değişmedikçe, birbirini anlamaya çalışmadıkça, eşduyulu(=empati) olmadıkça yurttaş da kutuplanıyor/ yarışıyor!

Sanki bu denli can kaybına neden olan yurttaş, sanki yaşamının kazancını o beton yapının dört duvar arasına yatıranlar; bu acı ortasında bile değişmediklerini/ değişmeyeceklerini kanıtlarcasına “kin” kusmayı sürdürüyorlar.

“Dehşetin ortasında bir umut” çığlığı daha bitmeden süren çekişmeler için Tilbe “Öldüğüm zaman Cenazeme 1 tane politikacı siyasetçi istemiyorum, gelmesinler. Cenazeme gelirken demir para büyüklüğünde taşlar koyun cebinize, 1 politikacı gelirse taşlayın, gitmezlerse ben kalkarım Allah’ın izniyle, belki birkaçını da götürürüm, hiçbirini istemiyorum” diyor!

Katılanların olduğunu düşünüyorum…

***

İlk Çağ düşünürlerinden Herakleitos “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” der. Yaşam olduğu sürece “değişim” değişmiyor!

Kırkbini aşkın canın yitirilmesi de “değişimi” gerektiriyor!

“Dehşetin ortasında bir umut” çığlığı atanların sesi onaltıncı gün bile önemliyse, değişmeli…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP