Bir “evim” olsun da/3

Bir “evim” olsun da/3

ABONE OL
15 Ocak 2023 17:01
Bir “evim” olsun da/3
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

“Yarım ekmeği dörde bölüşerek kazanılan bu yurtta, şu an bir savaş çıksa bir ekmeği yüz liraya satmak için bekleyen arsızlar var” benzeri onlarca ileti geziniyor sosyal medyada!

İlk okuduğunuzda “nasıl ama” demek istiyorsunuz…

Kurtuluş Savaşı’nda cepheye sırtında mermi taşıyan kadınların, evlerinden/ çocuklarından ayrı kalan babaların, yaş sınırı ayrımı yapılmadan eli silah tutanların “tek yürek” olarak savaşanların ülkesinde…

Deniyor ya, “yarım ekmek bile” bölüşülürmüş; kimi doymasa bile birazını saklarmış açlığa dayanamayan birinin olabileceğini düşünerek… Şimdi neredeyiz değil mi?

***

Alın oruç aylarını, bir gün öncesini düşünün raflarda yer alan ürünlerin, bir de sonrasını…

Hepsi temel ürünler, hepsi zorunlu tüketilmesi gerekenler; et, süt, sebze, meyve, nohut, fasulye, mercimek, peynir, şekerlemeler, çerezler…

Daha iki gün önce neydi, sonrası ne oldu; kimse de sormuyor! Eder artışının yurttaşı sıkıntıya sürükleyeceği biline biline üstelik! Duyarlılık gerektiren günler olması da başka bir çıkmaz!

Benzerinin daha çoğunu salgın sürecinde de yaşadık; üretimi azalan, temel gereksinmeler arasında olan birçok ürün raflarda inatla yurttaşın “alım gücünü” aştı!

Anımsayın, adına bir de “fahiş fiyat” dendi, bir de “yapanların, neden olanların kökünü kazıyacağız, hesabını soracağız” dendi; kazınanı, sorulanı hiç gördünüz mü?

***

“İktidar” sözde kimi zaman dar gelirliye, kimi zaman orta gelirliye “destek” olsun, “önü” açılsın, “zorlukları” aşsın, “iyi yaşasın” diye kamu bankalarının kasalarını boşalttırıyor ya; bir tane de özel banka çıksın, geçtiğimiz yıl yurttaşın sırtından aldığının birazını kullansın haydi!

Oralı bile değiller; ellerinden gelse, kamu bankalarının dar/ orta gelirli yurttaşlara açtığı kredileri de alacaklar!

***

Önümüzdeki günlerde ayrıntılı bilgiler verilecek; kamu bankaları, yurttaşın gelir durumunu göz önünde bulundurarak kredi musluğunu açacak!

Ama ondan önce olana bakın; daha önce benzeri hem yabancıya yurttaşlık satılmasında, hem de salgın sürecinde kamu bankalarının kredi musluklarını açtığı günlerde yaşanmıştı! O günlerde stoktaki yapılarını, beyaz eşyalarını, araçlarını satamayanlar, açılan kredi musluklarıyla birlikte ederleri tavana çıkarmışlardı utanmadan/ sıkılmadan/ umursamadan…

Ayrıntıları belirtilecek, nereden alınacağı açıklanacak “yeni evim” kampanyası öncesinde de aynı “arsızlar” işbaşında; konutların ederleri durduk yerde yükseldi, “iktidar” her zamanki gibi “göz açtırmayacağız” sözleri veriyor; “hani, neredesiniz, neden yoksunuz” diyene yollar kapalı!

Bu yurt yarım ekmek bölüşülerek kazanılmıştı değil mi; bugün fırsatı bulanın tüm tuzak yollarını çalıştırmasına engel mi olunuyor, yoksa arka mı çıkılıyor? Kent görünümünü bozan çirkin yapılara baksanıza!

140123

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP