Seray LEVENT
Bu aralar oldukça fazla dil-konuşma bozukluğu, yaşayan çocuklar ve buna çare bulmaya çalışan ebeveynler oldukça fazla karşımıza çıkmaya başladı.
Hal böyle olunca bu durumları paraya çeviren bir iş grubu ortaya çıkarak kavram kargaşasıyla bu çocuklar ve aileler, kaymalık kadayıf misali çok rağbet görmeye başladı.
Öncelikle bu kavramların ne olduğunu bilmemiz, kimlere danışmamız ve hangi durumda telaş etmemiz gerektiğini bilmemiz gerek.
Konuşma; Mutabık kalınan işaretlerin ve seslerin karşıdakinin zihninde anlam oluşturmasını, mesaja dönüşmesini sağlayan fiziksel ve zihinsel bir süreçtir.
ÇOCUKTA KONUŞMANIN GELİŞİMİ
Çocukta konuşmanın gelişiminde duyum sistemi ve sinir sisteminin sağlamlık ve bütünlüğünün yanı sıra, psikolojik yapı da rol oynar, ilk yaşam yıllarında endişe ve korku geçiren çocuğun konuşma sisteminde de aksamalar olur. Çocukta konuşmanın gelişimi çeşitli yönlerden ele alınmaktadır.
Konuşma bozukluklarının daha rahat anlaşılması nedeni ile bu konuya fonksiyonel yönden yaklaşmak daha uygun olmaktadır.
Fonksiyonel olarak 3 tip konuşma vardır:
Genetik olarak evvelâ İç Konuşma gelişir, bunu hiyerarşik olarak, Alıcı Konuşma ve ifade Konuşması izler.
Kısaca; çocuk dil yönünden gelişimini yeterli Ölçüde tamamlamıştır. Sadece yıllar geçtikçe kelime hazinesi artacak ve grameri zenginleşecektir. Yani 5 yaşına kadar çocuğun konuşma süreci devam eder ve bireysel farklılıklar değişkenlik gösterir.2-3 yaşında ki çocuğunuz akranlarından geri dil gelişimi olması onun dil-konuşma bozukluğu olduğu göstergesi değil, çocuğunuzla yeterli iletişimi sağlayamadığınızdan ileri gelir ve dil-konuşma terapistiyim diyenler ki tıp doktoru değilse, asla bu yaş çocuklarına terapi verip tanı koymazken etrafınızda dil-konuşma eğitimcilerinin sizi maddi olarak sömürmesine izin vermek yerine, onları akranlarının olacağı gruplara dahil etmek, ilgilenmek en doğru davranıştır.
Eğer her önleme rağmen, çocuğunuz 5 yaşına kadar net konuşamıyorsa işte o zaman çocuk psikoloğu ya da psikiyatrisinden destek alarak dil-konuşma terapistlerinde yardım görmeleri gerektiğini de unutmamak gerekmektedir.
Özellikle Dil-Konuşma bozukluklarının nedenini iyi tahlil etmek gerekir. Biyolojik(büyük dil, damak-dudak yarıkları, çene-diş yapısı),nörolojik(zihinsel hastalıklar, otizm gibi.. ) sosyo-psikolojik-çevresel(çok dillilik, çevrede uyaran azlığı, çocuğun konuşmamayı tercih etmesi gibi) ve genetik(geç konuşma özelliğinin ebeveynlerde bulunması gibi) faktörleri tespit etmek, ayrıca çocuğun yaşı ve bireysel algı gelişimini takip etmek en önemli gözlemlerden biridir ve 5 yaşına kadar konuşma sıkıntısı çeken çocuğun dil-konuşma uzmanları yerine sizin ilgi ve sevginize ihtiyacı vardır.
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın.
GÜNDEM
17 saat önceGÜNDEM
17 saat önceEKONOMİ
18 saat önceGÜNDEM
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceEKONOMİ
2 gün önceDÜNYA
2 gün önce