News
Oktay EROL
Her yurttaş gibi “bir oyum” var, günü geldiğinde sandığa gider kullanırım; sonrasında en doğal hakkım olarak da sorgularım!
Yurttaş olmanın gereği de bu değil mi?
Sandığa gidip nasıl oy kullandıysan, yeri geldiğinde de hem övgüsünü yapmalı, hem de eleştirmelisin…
Şunu yadsımayalım;
Her ne denli “aday oluş” aşamasındaki tutumuna tepki gösterilmiş olsa da, sandığa gidip Zeydan Karalar’a destek olan çoklarını biliyorum!
Bugün “oy” verirle mi; ikircikliyim!
***
Seçilmişin “sıkışmışı”, suçu kendi beceriksizliği ile uyumsuzluğunda aramak yerine, “seçmen” üzerinde suçlayıcı etmenler arar, kendinden önceki kalıtı dillendirir!
Tamam, işbaşına geldiğinde bunun “haklı yanları” olur da, üçbuçuk yıl sonra duyulduğunda tepkilere neden olur; artık yeter ama, bu denli başarısızlığa gerekçe aranmasın ama denir!
Aradan üçbuçuk yıl geçmiş, üstelik öncesinde alacağı kalıtı bilmemesi gibi bir olgu olmamasına karşın, ali ayağı dolandığında “biz şunları devralmıştık” dediğinde parmaklarımızı ısırtıyor açıkçası!
***
Şunu açıkça söylememde bir sakınca yok;
Anakent Belediyesi’nden içeri girdiğimde, oda verilip de görevlendirilmiş, öncesinde “gül gibi” işleri olmasına karşın buradaki sekreterli odaları yeğlemiş, her görüşmeye vardığınızda “toplantı” ya da “özel konuklu” olduğu belirtilen, “güçleri” var ama “yetkileri” olmayan belediye bürokratları kimin döneminde olursa/ olsun rahatsızlık veriyor!
***
Şunu görmeyen yok sanırım:
“İktidarın” tutumu neyse, nasıl “tek ses” olmayı yeğliyorsa, “görüşebilene” aşk olsunsa…
Adana’da Anakent Belediyesi de öyle; arayıp da randevu alabilene, görüşebilene aşk olsun!
Benim hiç biriyle işim yok; olsun da istemiyorum! İlk günlerinde kaç müdürlüğe gitmiştim, kaç kişiden bir görüşme ayarlayın demiştim… Hepsi havanda su dövdü! Ulaşılmazlığından söz etti, zor dedi!
Bir süre önce, Zeydan Karalar’ı seçim sürecinde destekleyen gazeteci bir dostum anlatmıştı. Bir görüşme sırasında bazı eleştirilerde bulunmuş, eksikliklerini dile getirince, “bir sonraki seçimde oyunu vermezsin, olur biter” sözleriyle karşılık vermişti!
Öyle ya; yurttaşın oyu “iktidarın” tutusunda, istediği gibi kullanır!
Her yurttaş gibi “bir oyum” var, günü geldiğinde sandığa gider kullanırım; ötesi var mı?
241022
EKONOMİ
1 gün önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
6 gün önceEKONOMİ
9 gün önceEKONOMİ
14 gün önceDÜNYA
14 gün önce
