0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

Gözlerimi yumuyorum, ağrıyan yanıma bastırtıyorum, doktorun dile getirdiği “apandisit” konusuna odaklanmak istesem de uzağındayım; canım acı içinde!

Gelen bir görevli, getirdiği serumu yan askıya taktıktan sonra ince hortumunun ucundaki iğneyi kolumda açtıkları damara bağladı, “onbeş/ yirmi dakika bağlı kalacaksınız” dedi, gitti!

Bu bende bir ilk; ilk kez serum bağlatıyorum!

Kısa geçmeden sarsılmaya başladım, titriyordum, ağzım da kuruyordu!

Genç doktor geldiğinde “normal, birazdan geçer, ancak üzerinizi örtmeyin, ateş yükseltme durumu var” dedi. Üşüyordum, yandaki piketi üzerime çekmiştim, “üşüyorum” dedim doktora…

Geçen on dakika dolayında zamanın ardından titremem durdu, ağız kuruluğum geçti, serum bittiğinde de “ağrıyan” yerimde belirti yoktu!

Sağlık görevlisi serumun boşalan poşetini çıkarırken genç doktor da yanındaydı. Kan sayımı sonuçlarını beklemememizi, duruma göre hastanede ultrason cihazı olmadığı için film çekimi gerekebilir, diyor!

İlginç ama değil mi; Ortadoğu Hastanesi’nde ultrason cihazı yok!

***

Akşam yaşadığım ağrı/ sancı ile birlikte terleme yok şimdi! Hastanenin duvarları arasından bir an önce çıkmak istiyorum aslında. Emre doktorla geldiğinde, “kan sonuçları çıktı” dedi. Doktor da “bir- iki yüksek değeriniz var, tam anlayabilmemiz için bir film çekelim, arkadaşlarımız sizi çağıracak” dedi.

Genç doktorla birlikte Emre’de dışarı çıktı, biraz sonra geldiğinde “ödeme mi istediler” diye sorduğumda, “ödemeyi yaptım” dedi!

Bir film bin lira; “tuzak” kuşkum büyüyor!

Yarım saat daha bekledik, sonra doktor yanında gelen sağlık görevlisine “hastamızı film çekimine hazırlayalım” dedi. Görevli önde, arkasında biz, merdivenlerden aşağı indik, kapısında “içeride yelek giyiniz” uyarısı olan kapının girişinde bekleyen kadın görevlinin bulunduğu yere geldik.

Kadın görevli makinelerin arasında bir şeyler yapıyor, masadaki dosya kağıtlarını karıştırıyor, makinenin düğmelerini kontrol ediyor…

En son telefonla bir yeri aradı, konuştuklarını anlamasak da “ters” giden bir şeyler olmalıydı, on dakikayı geçmesine karşın, kimsenin” olmadığı “film” kapısında bekliyoruz; bir biz!

“Neden” bekliyoruz” diye sorduğumda “ilaç kalmamış, eczaneden ilaç istedim, gelince başlayacağız” dedi.

“İlacı bende mi kullanacaksınız.” “Evet!” “Hayır, ben ilaçlı film istemiyorum, bu doğru değil” deyip yukarı çıktık Emre ile.

Doktorun yanına geldiğimizde “ilaçlı filmi” istemediğimi, bunu gerektirecek hiçbir olgunun bende bulunmadığını, işlemin iptal edilmesini istediğimizde, “bunun için biz sorumluluk alamayız, oluşabilecek riskler için yazılı onayınız gerek” gibi “korkutucu, kuşkucu” söz söyledi!

Sağ yanımda oluşan sancıyla birlikte terlemenin sonucu böyle bir şey olabilir mi? Üstelik kan değerlerimin de üçünde değerlerin yüksek olduğu da belirtiliyor!

Serumun ardından ağrı/ sancı/ terleme de yok şimdi; “risk/ sorumluluk” gibi korkular içimi acıttı. Acaba, yaşadığım sancıyı yaşasalar, yaşadıkları an şimdi başkasına yaşattıklarını düşündüklerinde ne yapacaklar?

***

Yapılan ödemeyi almak için yarım saat bekleyip, beklerken de yinelenen “sorumluluk, risk” sözcüklerini bolca duyduktan sonra ödemeyi alıp ayrıldık Ortadoğu Hastanesi’nden…

Kapısından, zorunlu olmadıkça ne geçeceğim, ne de bildik/ tanıdıklara önereceğim…

Daha önce duymuştum, yeniden bakma gereği duydum “ilaçlı filmin” yan etkilerini, şöyle diyordu:

“İlaçlı tomografi, hastalıklara tanı koymak, tedavi sürecinde aşama kaydetmek için etkili bir yöntem olsa da bazı durumlarda ciddi anlamda zararlı olabilmektedir. Tomografi radyasyon yayan bir işlem olmakla birlikte, ilaç ile birlikte yapılan tomografi işlemlerinde  daha büyük bir yan etki olması olasıdır, bu yüzden tomografi yaptıracak kişilerin yan etkilerin farkında olması gerekir”

Sürecek: SEYHAN NUMUNE HASTANESİ