Yolsuzluğun bedelini dar gelirli ödüyor!   

Yolsuzluğun bedelini dar gelirli ödüyor!   

ABONE OL
5 Eylül 2022 18:50
Yolsuzluğun bedelini dar gelirli ödüyor!   
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Ülkede, “iktidara” yakın olanın neyi/ nasıl kazandığı ne denli görmezden geliniyorsa, aynı biçimde günden güne büyüyen yoksulluk da görmezden geliniyor/ umursanmıyor/ “sabret” deniyor/ “daha az” yemesi salık veriliyor, kimi zaman “alay” konusu bile yapabiliyorlar!

Bu ülkenin yurttaşları bunca çekileni “acıyı/ yalnızlığı” hak etmiyor!

Hep insan üzerine yazıyorum, insanın varlığı için gereksinen etmenleri yazıyorum, insanın temelde aradıklarını yazıyorum…

Önce şu soruya bir yanıt verelim:

“İnsan, insanın açlığından haz alabilir mi?”

Yaşamını karşılaması için “geçinin” diye verilen asgari ücret/ emekli aylığı ile bir ailenin gereksinmelerini karşılamasını “akılcı” buluyor musunuz?

Evi kira olacak, elektrik/ su/ doğalgazın yanı sıra okula giden çocuğu olacak, mevsimsel zorunlulukları olacak…

Elinizi yüreğinizi koyarak düşünün…

En son gelen elektrik/ doğalgaz zammı ile birlikte, yansımalarını ulusal televizyonun ekranlarını zapt etmişlerin anlatımından dinlerken gerçekten rahat mısınız, gerçekten dar gelirlinin yaşadığı acıdan bu denli uzak mısınız?

***

Eğer bu yurdun gücünü/ varsıllıklarını biliyorsak, yoksulluk bu denli “diz boyunu” aşmamalıydı!

“Diz boyunu” bırakın, “boğaza” dek çıkmışsa; demek ki birileri çalıyor, demek ki birileri haksız kazanıyor, demek ki birileri yolsuzluk yapıyor, demek ki yönetimsel anlamında kirlilik yaşanıyor, kurulu sistem de onlara yardımcı oluyor demektir!

Bir kişi çıkıp, neden “bankaların bu denli kazanmasına karşın yurttaşların yoksullaşmasına” tepki gösterip de “boğaza” çıkan yoksulluğun sona ermesi için uğraş vermek istemiyor acaba?

Özellikle “iktidara” yakın isimler neden yurttaşın küçülen ekmeğini “büyütmek” için uğraş vermek yerine, “başka konuları” gündem yapmaya çalışır?

Bununla da kalmıyor…

***

Son günlerin konusu olan “haksız kazanç, dolandırıcılık, hırsızlık” benzeri olgulara karşı sergilenen tutum/ davranış; “hiç” yaşanmamış olması gerekiyordu!

Zamanında Fettullah’ın bankasının başında olan ismin, ardından başka bankalarda da görevlendirilmesi, borsada koltuk sunulması, sonrasında/ Sedat Peker’in deyimiyle “yolsuzluğa” bulanmasının gerekçelerini öğrenmek/ bilmek herkesin hakkı olmalı!

Fettullah’ın bankasında çalışanları değil yalnız, önünden geçenlere/ hesap açmaya zorlananlara “akıl almaz” cezalar verilirken, “işin” başında olana böylesine “ödül” verilmesi, bugün de korunması herkesi düşündürmesi gerekiyor kanımca!

Geçmişte bir bakanın, kocasının firması aracılığıyla yaptığı “dezenfektan” satışı halı altına süpürülmesi gibi, bugün de Peker’in anlattığı yolsuzluklar karartılmaya çalışılıyor!

Bunlar, “geçim” bungunluğu çeken dar gelirli yurttaşa “daha çok” acı olarak yansıyor!

***

Öyle oluyor ama…

“Haksız kazanç, yolsuzluk, hırsızlık” hem korunup, hem de sürdükçe bundan en çok “dar gelirli” yurttaş etkilenecek, onun ekmeği küçülecek, onun alım gücü azalacak, onun çocukları doymayacak, onun çocukları eğitim giderlerini karşılamada zorlanacak, onun toprağı ekilemeyecek, onun sobası ısıtmayacak/ lambası yanmayacak/  sofrası varsıllaşmayacak!

Adı “yolsuzluğa” karışmış biri neden korunur, ya da neden arkası sıvanıp ödüllendirilir?

Bunu 17/ 25 Aralık sürecine adı karışmış, para sayma makineleriyle yakalanmış, “bakara/ makara” söylevleri vermiş “isimlerden” biliyoruz!

Onu bırakın, İBB’den milyonlarca burs alan “isimlerden” de biliyoruz!

“Yolsuzluğun, hırsızlığın” her biri, dar gelirlinin geçim zorluğu yaşamasıyla koşut!

***

Öyle ya, ülkede “işsizlik yok, birçok ülkeden daha hızlı büyüyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor, döke saça alışveriş yapıyoruz, en ucuz elektriği/ doğalgazı biz kullanıyoruz…”

Yurttaşın yaşadıkları ortada olmasa, “ev gençlerinin” sayısı her gün biraz daha artmasa, pazar yerlerine “ezik ürün” için koşulmasa, ekmek büfelerinin kuyrukları bilinmese, “ucuz ürün” almak için marketler dolaşılmasa…

“İktidarın” dediklerine “inanılacak” da, yurttaş yaşamın içinde/ dışında değil!

Yurttaşın ekmek almakta zorlandığı bir ortamda “bugün açsak, yarın doyarız” dediğinizde kargaları güldürüyorsunuz!

İnsanlar dün de doymuyordu, bugün de doymuyor, bu denli umarsızlık egemen olursa yarın da doymayacak!

Bunu, kimse hak etmiyor!

050922

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP