1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

İşin içinden çıkamayacaklarını anlayınca kıyıda/ köşede gördüklerine saldırırlar! Ona/ buna sataşırlar! Daha da mı olmadı; içini öyle bir doldururlar ki şaşırıp kalırsınız!

Sanki yeni bir konu…

Sanki bu söylemden kimsenin haberi/ bilgisi yok!

Gökten üç armut düştü, bir taş oldu da her yanı kana buladı!

“İktidar” yanlısı da olsanız, “muhalefetin” bir yerlerine tutunmaya da çalışsanız “bir” dinleyin önce; sorulan ne, anlatılan ne, verilen örnek ne, ülkenin içinde bulunduğu koşullar ne…

Bugüne değin hiç duymadığınız, aklınızı karmakarışık eden bir olgu sanki…

Başkasına saldırmadan önce, başkasına ağız dolusu salya atmadan önce bir “aynaya” bakın; geçmişinizle ilgili olanları yüzeysel olarak anımsayın, ondan sonra düşünün, kendinize “doğru düşünüyor muyum, yoksa kafayı mı sıyırdım” diye sorun!

Yanlışlarınıza “günah keçisi” aramayın!

***

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’e, geçtiğimiz günlerde katıldığı televizyon izlencesinde, “iktidar olursanız HDP’ye bakanlık verecek misiniz” diye soruluyor!

Altı masada oturan genel başkanlarından biri değil, orada konuşulan “her şeyi” bilmek zorunda da değil!

Ancak yaşanan bundan önceki genel/ yerel seçimler var!

HDP’nin parti izlencesine katılmamakla birlikte, HDP’ye oy veren altı milyon seçmeni/ aileleriyle yirmibeş/ otuz milyon yurttaşı yok saymak kimin istencine bağlı olabilir ki?

Üstelik, bu ülkenin meclisinde üçüncü parti olmuş, diğer partilerin oylarıyla TBMM’ne Başkanvekili vermiş bir parti…

CHP’li Tekin, tane tane, herkesin anlayacağı biçimde “bakanlık verecek misiniz” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“HDP’li başkana elimizi kaldırıyor muyuz? Buna genel başkanlar dahil. ‘Sayın başkanım söz hakkı istiyorum’ diyeceksiniz. Şimdi bunu hak sayacaksınız ama bu ülkeyi yönetmek için bu kabul olmaz… O zaman seçime sokmayın kardeşim. Böyle bir şey olabilir mi? O zaman milli irade nerede kaldı. Bu seçmen yarın nasıl oy verecek kendi partisine. Elbette HDP’ye bakanlık verilebilir, her partiye verilebilir.”

Hangi partide olursa/ olsun, bu “duruşluluğu” seviyorum; kıvırmayı, korkaklığı, halı altına süpürmeyi, ilkeden ödün vermeyi, utangaç sosyal demokratlığı hiç doğru bulmuyorum!

CHP’nin, “demokrasi” anlayışı gereği 2002’de AKP’ye, 2018’de İYİP’e tanıdığı özgürlüğü doğru bulduğum gibi…

***

Evet, Gürsel Tekin partinin “ağır isimlerinden”…

Kimi zaman gözden “çıkarıldığı” dile getirilse de; CHP’de gerek parti içerisinde, gerekse il/ ilçe örgütlerinde, yerel yönetimlerde etkili bir isim!

CHP’li Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözü, tümcenin “olasılıklı” olmasına karşın “günah keçisi” olmasına yetti!

“İktidar” bir yandan, bileşenlerden (=ittifak) İYİP bir yandan topa tutmalarına yetti!

Özellikle İYİP’in, bugün yerel yönetimlerde başkanlık/ müdürlük görev almalarında HDP’in hiç “hakkı” yokmuş gibi!

Böyle bir “olasılığın” dile getirilmesiyle “biz yokuz” demelere dek uzanan söylemler dile geldi!

Kendini “milliyetçi/ muhafazakar” olarak tanımlayan, sivri çıkışlarıyla birlikte “Biz Türk’ün Müslüman olmayanına Türk demiyoruz. Müslüman olmayan Kürde, Türk’e niye insan diyelim” diye soran, tarih bilgisinden, toplum anlayışından uzak olan isim de katıldı!

Şu ana dek altılı masada konuşulup/ konuşulmadığı bilinmemesine, salt bir soru üzerinden/ geçmişle bağ kurularak dile getirilen sözlerle Gürsel Tekin cezalandırılmaya çalışıldı!

***

Şöyle düşünüyorum:

Her bileşen ya da koalisyon, daha sonra oluşabilecek sorunlarda çözüme gidebilmek için seçim öncesinde “eteğinde” olanları iyice dökmeli, neyi/ nasıl yapacağını anlatmalı, kiminle yola çıkıp/ çıkamayacağını masaya yatırmalı…

Elbette “millet bileşenleri” gibi, büsbütün birbirinden ayrı dünya görüşü olan partiler için “çok zor” bir olgu; ama yine de çamur atılmadan/ duyarlılık göstererek konuşulmalı, tartışılmalı…

O nedenle de CHP’li Tekin’in söylemini, önceden yaşananları göz önünde bulundurarak, bugünden dile getirmesini olumlu buluyorum!

070922