En uzun güne davet Vol: 02

ABONE OL
25 Haziran 2022 13:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Soner SEVGİLİ

Yıllar önce bugüne denk getirmek için çok çabalamıştık… en uzun gün de hiç bitmeyen bir mutluluk içinde olalım dedik…

O günden bu yana gerçekten de hiç bitmeyecek mutluluklar kattık hayatımıza…

O günden bu yana hiç unutamayacağımız acılar ve kayıplar da yaşadık…

Şu günlerde karşılaşabileceğimiz en zorlu durumla karşılaştık…

Ne mutlu ki biriktirdiğimiz bütün dostlar ve sevdiklerimiz yanımızda oldu…

Bu günleri de gülerek atlatacağız…

Uyumadık…

“Bizi mutlu eden bir işte çalıştık.

Okulda kurulmuş bir televizyonda coşkuyla çalışırken

“bir iş nasıl başlarsa öyle gider” sözünün anlamını da

Doğrulamış olduk.

O günden sonra gece ile gündüzü birbirine karıştırdık.

Kırılgandık…

Bazen sevgiden kırdık birbirimizi, bazen nefretten…

Günlerce küs kaldık. Hiç konuşmadık.

“Her şey bitti” dediğimizde,

Döndük, yeniden başladık…

Sevdik…

Birbirimizden

Sabrı,

Bağırmayı,

İç dökmeyi,

Küfretmeyi,

Kilit vurulmuş sevgi sözcüklerini dile getirmeyi öğrendik…

Biz kedileri çok sevdik.

“kediler nankör olur” diyenlerle kavga ettik.

Kedi sıcaklığını hiç eksik etmedik yolculuğumuzda.

Onlara benzedik.

Hep kedi gibi sevilmek istedik.

Söyledik…

Keman öğretmeninin aşkından etkilendik.

Kimseye etmedik şikayet.

Sevdik bed seslerimizle şarkı söylemeyi…

Ama işkence de çektirdik birbirimize;

“tasavvuftan flamenkoya” dönerken…

Düşledik…

Gözlerimizi kapadık, düşledik…

Zeytin ağaçlarını. Taş fırını. Otobüsten yapılmış karavanı. Balıkçıları. Zeytinli ekmeği. Kaşı. Kızarmış Domatesi. Denizi. Rakıyı. Tavuklarımıza karışan komşu tavuklarını. Güneşi. İncir ağaçlarını. Çayı. Kitapları. Bisikletleri.

El ele yürüyen iki yaşlı sevgiliyi…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP