0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Oktay EROL

“İktidara”, her fırsatta yakın olduğunu göstermek için harcadığı emeği, baştan beri “başarılı” olduğu alanda harcamış olsaydı, davranışlarına ilişkin daha güzel şeyler düşünebilirdim!

Her sözünün altından “sistemin kurgu” kokusu çıkıyor! Gözleri kapalı, “her şey” yapmaya hazır, el ovmak için sırada bekleyen, eğilip/ kalkmayı içine sindirebilen bir davranış tipi…

Karın doyurmak, bir ev/ araba alabilmek, şatafat yaşamak için hepsi!

“Bu işler böyle yürüyor” demek için yüzlercesinin sırada beklediğini düşünüyorum!

“Kaval dinleyen koyunların, meranın satıldığından haberi olmazmış” sözü geldi aklıma; nereden duymuşsam, neden burada anımsamam gerektiyse…

“İktidar” her tür baskı kurucu etmenlerini artırırken, değerleri bir bir talan ederken, insan olmanın kazanımlarını çiğnerken yanında bulunanlara tozundan bir tutam yutturuyor; hepsi bu!

Yaşamımın her evrensinde bunun gibilerden/ bunlara benzerlerden/ bunlardan verim bekleyenlerden/ yazgıcılardan/ çizgicilerden/ iktidarcılardan hep uzak oldum; onlara göre hep kavgacıl, anlaşılmaz, kafa karıştırıcıydım!

“Yakın” olmam için “en küçük bir şans” olup/ olmadığını sorsalar, kanımca onlardan da kopardım!
***
Bunca sözü sık sık karşılaştığım, her karşılaşmada kaşlarımı gerdiğim, ona ilişkin “iyi” şeyler düşünmediğim biri için yazmadım!

Şu ana dek yaşamımda bir kez bile karşılaşmadığım, ancak “iktidara” yakın çoklarının davranışlarına benzettiğim; yaşamda kalmak için yaptığı yanlışların doğru olduğunu savunan, haftanın her günü ekranlarda boy gösteren, sözde izleyenleri aydınlatan, kafası çalışmayan/ z kuşağı gençleri bilgilendirmek için soruları yanıtlayan artist/ konuşmacı için bunca sözü söyleme gereği duydum!

“Z kuşağı kullanmasın” sözünü kurabilecek kafayı bilmeyen yok sanırım!

Sonra da gerekçelerini sıralarken ortaya koyduğu tablo daha da akıl dışı. Şöyle diyor:

“Ülkede siyasetle bir alakan yok. Ülkenin kendisiyle ilgili yakın geçmişini bilmiyorsun, geçmişini bilmiyorsun. Bugün bu ülkede ne olduğunu bilmiyorsun, bu ülkenin nelerle mücadele ettiğini bilmiyorsun, idelolojik olarak olgunlaşmış düşüncen ve fikrin yok ama oy atıyorsun. Belirleyicisin. Çok üzücü ve ürkütücü değil mi bu? Ben rica ediyorum gerçekten, bu farkındalığı yoksa oy kullanmamaları lazım bence.”

Z kuşağının sözde “siyasetle” ilgisi yokmuş! Aslında söylemek istediği “iktidara yakın” olmadıklarını söylemek…
***
Bırakın Z kuşağını, geçenlerde “kocaman yürekli çocukların dilindesiniz” diye başlı katmıştım, yazıya! Ortaokul öğrencilerinin bile yaşananları sorguladıklarını anlatmıştım!

Artist yorumcu, Z kuşağından söz ediyor!

Z kuşağı yaşamın içeresinde, bir yandan eğitimlerini sürdürürken/ bir yandan da gelecekleri için kararlar vermeye çalışıyorlar; sevdikleri ülkelerinden kopma pahasına…

“Z kuşağı oy kullanmasın” derken, çevresinde bulunan birkaç şımarık varsıl çocuklarının dışında biriyle konuştuğunu/ dinlediğini sanmıyorum; öyle çok bir zaman değil, üç/ beş dakika dinleme isteği olsaydı, gençliği sandıktan uzaklaştırmak bir yana/ başkasını yanına yaklaştırmazdı diye düşünüyorum!
***
Şu sözlerin altına kalın çizgiler çekeyim:

Gençlik, herkesten çok geleceğini düşünüyor, nasıl bir yaşam sürebileceğini sorguluyor, ne yapması gerektiğini araştırıyor; böyle bilin!

Lise çağlarında konuştuklarım oldu birkaç gün önce…

Biri üniversite okumak istemediğini, ağabeyinin bitirip gelmesine karşın işsiz olduğunu, okurken bir yandan da “yan meslek” öğrenmeye çalıştığını, söyledi!

Üniversitenin “hiç umudu yok mu” dedim.

Dargelirli bir ailesi olduğunu, söyledi. Sonrada “babam belli etmese de zorlanıyor. Bir de şimdi abimi düşünüyor, bir de beni, benim küçüğüm iki tana daha var; onları da. Babamın asgari ücret maaşı yanında, bir de küçük yan gelirler var. Onlar da olmasa aç kalırız! Onun için, benim okumam ailem için bir lüks!”

Daha öğrencilik yıllarında, gelecek için hayal kurmak yerine/ bazılarını düşünmek bile istememesi, bu olguyu içine doldurarak anlatması azımsanacak bir şey değil!

Yanında bulunanlardan ikisine birden sordum, sorumu yanıtladılar…

“Siyaset konusunda neler düşünüyorsunuz?”

“Biz bundan başkasını duymadık, tanımadık, yaşamadık! Eğer ötekiler de böyleyse, yurdumuzun sorunu büyük! Sosyal medya üzerinden İngilizce yazıştığımız arkadaşlarımız var dışarıdan. Ülkelerini anlatırken ağzımız açık kalıyor! Orası başka bir yer mi, biz neden öyle bir ülkede yaşamıyoruz, kendi kendimize soruyoruz! Biliyor musunuz, politikaya atılmak istiyorum ben!”

“Hergün zam geliyor, insanlar pazarı gezerken eli boş dönüyor. Politikanın bunu çözmesi gerekmiyor mu? Neden umursamıyorlar?”

Bu gençler artistlik yapmıyor!
***
Ben bunları gençlerden duydum, duyuyorum da…

Gençlik, gelecek olmaya o denli yakın ki; asıl korkuları bu!

290522