0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Rifat SERDAROĞLU

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Grup Toplantısındaki konuşmasında;
“Yol arkadaşlarıma sesleniyorum. İçimde bu halk için biriktirdiğim büyük bir kavgam var! Ya bana katılın ya da yolumdan çekilin. Pes etmeyeceğim, durmayacağım. Vatanı satanlarla kavga edeceğiz. İnsanlar tarafını belli etsin!”

Kemal Bey doğru söylüyor. CHP gibi Cumhuriyetin en önemli kurumlarından biri olan köklü bir Siyasi Partide, ülkenin temel konularında kafaların net olması şarttır. Fakat önce yöneticilerin, başta da Genel Başkan’ın kafası net olmalı ve tarafını belli etmelidir. Hele, Kemal Bey gibi, kendini Cumhurbaşkanlığına hazırlamış birinin kafası çok net olmalıdır!

Örneğin;
Sözde Ermeni Soykırımı iddiaları için CHP’nin fikri hangisidir?
-Atatürk’ün NUTUK’TA söylediği,
“Şüphe etmemek gerekir ki, Ermeni Kıtal’i konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildir. Aksine güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cesaret alarak bulundukları yerlerdeki
Müslümanlara saldırmaktaydılar. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekteydiler. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi!”

-CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu;
“107 yıl önce 24 Nisan 1915’te yüzlerce Ermeni Aydını İstanbul’da gözaltına alınıp, Çankırı-Ayaş-Ankara’ya sürüldü ve zorla kaybedildi. Kötülüğün miladı olan bu tarihle yüzleşmeden gerçek adalet sağlanamaz!”

-Ali Babacan;
“Geçmişte yaşanan acıların faili biz değiliz. Hepimiz, karşılıklı anlayış çerçevesinde birbirinin yarasını sarmaya çalışan Anadolu insanları olmalıyız. Bu vesileyle, Ermeni halkının bugün derinden hissettiği acıyı anlıyor, 1915’te hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anıyorum!”

Kemal Bey;
Biri Kurucu önderimiz Atatürk, biri sizin yardımcınız, diğeri masa arkadaşınız!
Yardımcınız, dedelerimizi bile katil yaptı. Siz bu üç görüşten hangisini savunuyorsunuz? Tarafınızı belli eder misiniz?

Dersim Meselesine bakışınız nedir?
ATATÜRK; (TBMM 1 Kasım 1938 Açılışında hasta olduğu için, Celal Bayar’ın okuduğu konuşması.
Cumhurbaşkanımız Atatürk’ten aldığım emir üzerine bu seneye ait nutuklarını okuyorum diyerek söze başlayan Bayar’ın okuduğu konuşma metninde Dersim ile ilgili kısımlar şöyledir;
“Uzun yıllardan beri devam eden ve zaman zaman had safhaya ulaşan Tunçeli’ndeki toplu eşkıyalık olayları, muayyen bir program dahilindeki çalışmaların neticesi olarak kısa bir zamanda ortadan kaldırılmış, o bölgede bu gibi olaylar bir daha olmamak üzere tarihe devrolunmuştur. Cumhuriyetin ışığından, yurdun diğer evlatları gibi, oradakiler de tamamiyle yararlanacaktır.

İsmet İNÖNÜ; (1985 yılında yayınlanan anılarında)
“Dersim ayaklanmaları, doğrudan doğruya eşkıyalığa dayanır. Halk, aslında olaylardan rahatsızdır. Aşiret şeyhleri ve reisleri payın büyüğünü alırlar. Peşlerinden sürükledikleri insanlar da eşkıyalığın getirdiği nimetten az bir miktar istifa ederlerdi.”

Orhan Sarıbal CHP Milletvekili;
Dersim olayları için attığı tivitte; “Unutmadık, asla unutturmayacağız! Dersim KATLİAMINDA yitirdiğimiz canları saygıyla anıyorum.”

Kemal Bey;
Biri Kurucu Önderimiz Atatürk, diğeri Cumhuriyetin 2’nci adamı ve sizin Genel Başkanınız, üçüncüsü ise sizin Milletvekiliniz, utanmasa Atatürk’ü katliamcı ilan edecek. Siz bu görüşlerden hangisini savunursunuz? Tarafınızı belli
eder misiniz?

Kemal Bey;
Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına 6’lı masa ve çalışma arkadaşlarınız Sezgin Tanrıkulu, Gökçe Gökçen, Oğuz Kaan Salıcı, Cihangir İslam, Mehmet Bekaroğlu, Canan Kaftancıoğlu’nun etkileriyle karşı çıktınız.
Mansur Yavaş’ın tüm kamuoyu yoklamalarında seçimi büyük farkla kazanacağı görülüyordu. Çıkaracağınız aday kim olursa olsun, seçimi kaybederse Türk Tarihi ve Türk Milleti önünde nasıl bir ağır sorumluluğun altına girdiğinizin
farkında mısınız?

Lütfen bir daha düşünün ve Türk Milletinin çoğunluğunun kabul edeceği bir aday önerin. Türk Milletini, Abdullah Gül veya Ekmelettin benzeri bir oldubitti ile karşı karşıya bırakmayın.

Çevrenizdeki ve sizin desteklediğiniz televizyonlardaki eski tüfek liberallere de inanmayın.
Bunlar önce AKP’yi, sonra FETÖ’yu, şimdi de sizi destekler görünürler.
Gerçekte ise ceplerinden başka bir şey düşünmezler. Bir de hepsinin karşı olduğu kurum Türk Ordusudur. Nedense Türk Ordusunu hiç sevmezler.
Sakin olun ve gerçek dostlarınıza danışın, kararı öyle verin!
Kavgaya yenik başlamayalım, tamam mı Kemal Bey…

28 Nisan 2022