Kozan’da “doğru” konuşulmadı!

ABONE OL
22 Mart 2022 16:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

Politikacının “neler” anlattığı dinlenirken, bir yandan da uygulamada nereler var/ neler yok/ neler oluyor sorularının yanıtlarına bakmak gerek!

Politikacının ağzı torba değil ki büzesin; Demirel böyle söylemişti! Politikacı konuşacak, yapamadıklarını yapılmış gibi gösterecek, yurttaşın sokaktaki kaygısını yokmuş gibi anlatacak, üreticinin içindeki çıkmazı sevinç gibi dile getirecek…

“İktidar” milletvekilleri sokağa çıkmıyor, köye gitmiyor, pazar dolaşmıyor, okul önünde öğrencilere kulak vermiyor, esnafı dinlemiyor; varsa/ yoksa kapalı salon toplantıları, varsa/ yoksa o kentin üç-beş “iktidardan” rant sağlayanı, varsa/ yoksa koltuklarını yitirmemek için her anlatılana kafa sallayanı…

“İktidara” bunlar yetiyor olmalı; yetmese bu denli serin, yetmese bu denli yaşananlardan uzak, yetmese bu denli yaşanmışlıklardan kaçılır mı hiç?

Kaçılırmış demek ki…

***

Geçtiğimiz günlerde Kozan’da, 72. Genişletilmiş İlçe Danışma Meclisi toplandı. Salondakiler, “iktidara” yakın isimlerce doluydu. Partileri AKP’nin bu güne dek yapmayıp, bundan sonra yapacaklarını anlatıyordu!

Milletvekili, Tarım Komisyonu Üyesi Abdullah Doğru’da toplantıdaydı…

Önce sözü İlçe Başkanı Yusuf Bilgili aldı. Kozan’da, yararlı buldukları her çalışmaya destek olduklarını anlattı. Tarım bakanlığının desteklerinden söz etti; Kozan boy sürmüş olmalı!

Bilmiyorum acaba kaç köyü gezdi, hangi destekleme alan çiftçiyi dinledi, geçtiğimiz yıllarda çıkan yangınlarda ekili arazisini/ evini/ hayvanlarını yitirenlere ne zaman el uzatılabildi/ şu an yaraları sarılabildi, bir Kozanlı olarak?

Ya da diyorum ki; salonda bulunanlardan çiftçi olanlar, son bir yılda girdilerde oluşan zamlardan dolayı, ayrıca hasat sonunda dışalımı yapılan üründen dolayı yaşadıklarını salonda anlatamazlar mıydı acaba, ya da “af” ile giden Tarım Bakanı’nın beceriksizliğinden dolayı içine sürüklendiği süreci soramazlar mıydı?

Aslında AKP’li Bilgili’nin üzerinde durması gereken sorunların belki de başında, son zamanlarda Kozan’da yaşanan olaylar olmalıydı…

Partisi AKP’nin ne yaptığını, yurttaşın yüreğinde nasıl bir iz bıraktığını herkes biliyor; enflasyon bir yandan, geçim zorluğu bir yandan, gençlerin işsizliği bir yandan…

Ancak Kozan’da kararan günler var! Daha yaşama tutunacak çağlarında, içinde bulundukları işsizlikten, yalnızlıktan, savrulmaktan kendilerini kurtaramayan gençlerin kent içerisinde yaşadıkları unutulacak gibi değil!

Sessiz kalınabilecek gibi de değil!

Hepsi bir tanıdığımızın tanıdığı, hepsi bir bildiğimizin yarısı, hepsi bu yurdun geleceği…

İstediğinizce “Kozan’da yararlı gördüğümüz her şeye destek veriyoruz” deyin, Kozan’daki gençliğin sorunu önemli değil mi? “Önemliyse” ne yaptınız, ne yapıyorsunuz?

Bunları yirmi yıllık “iktidara” sormak herkesin “hakkı” olmalı”!

***

Yurttaş gece, zamsız mazot/ benzin kuyruğunda sıra beklemiş, üretici tarlasını daha pahalıya sürmüş, birçok temel tüketim ürünleri el yakar biçimde zamlanmış…

Bunlar görülmüyor olmalı!

Biraz önce gördüm haberi; Google arama motorunda, son bir yıl içerisinde “böbreğimi nasıl satarım” sorusu yüzde dörtyüz artış göstermiş! Birçokları dolmuş durağına, iri gövdeli ağaçlara, afiş asıl duvarlara “zorluklardan dolayı, böbreklerimden birini satıyorum, kan grubum…” duyuruları asmış!

Bir insan, organlarından birini neden satmak ister? Zevk olsun, diye değildir kanımca; yaşamının zorlanmasından, gereksinmelerini sağlayamamasından, açıkçası yaşayamamasından başka ne olabilir ki?

AKP’li Abdullah Doğru, Kozan’da Genişletilmiş İlçe Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmasında bunca yaşananların hepsini yok sayıyor demek ki, bunca başkaldırıyı, bunca sokaktan yükselen “geçinemiyoruz” sesini duymuyor/ bilmiyor demek ki…

“İşçimiz, asgari ücretlimize emeklimiz, memurumuza zam yaptık artan fiyatlarla ilgili maaşlarda erime oldu. Bu zamlardan daha fazlasını yapacağız. Hiç kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Özellikle haziran ve hazirandan sonra bunu Cumhurbaşkanımız açıklayacak duyacaksınız” diyor.

Diyorum ya, salonda “bir kişi” yok mu acaba “asgari ücret ya da emekli aylığı” alan/ bir tane tanıdığı olan, onların daha ilk günden bu yana yaşadıkları zorlukları bilen/ gören “bir kişi” yok mu?

“Enflasyon altında eziliyoruz” diyebilecek olan yok mu?

Yokmuş demek ki!

***

Bir yanda politikacılara kulak verilsin, anlattıklarını iyice dinlensin; ancak tutarsızlıklarında da “dur” denilmesi de bilinmeli!

  1. Genişletilmiş İlçe Danışma Meclisi toplanıyor, ancak Kozan’da yaşanan işsizliği, olayları, savrulmaları, enflasyon altında ezilme görülmüyor/ duyulmuyor/ bilinmiyor!

İstendiğince yaşananlara gözlerinizi kapatın, istediğinizce her şeyin “iktidar” kılıfını ayarlayın, istediğinizce gençliğin içinde bulunduğu çıkmazı yok saymayı sürdürün; güneş balçıkla sıvanmıyor,

Çünkü yaşam/ yaşananları unutmuyor, bedelini ödetiyor!

21032022

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP