News
Oktay EROL
Köşe yazarları seçtikleri konuyu olsun, içinde yer alan bilgileri olsun, ilgili kişilere söyleyecekleri sözleri olsun “iyi” seçmeli.
Seçilen konunun okuru ne denli ilgilendirdiği, bilgilerin denli doğru olduğu, ilgili kişiler için söylenenlerin gerçek dışılığı yazarın sorumluluğu altında…
Günümüzde, özellikle sosyal medya yaşamın bir parçası durumuna gelmesiyle “iş” köşe yazarlarını aştı; artık, iki satır yorum yazarken de dikkat edilmesi gerekiyor!
Peki, dikkat ediliyor mu; o konuda da “şudur” diyemiyorum!
Anımsanırsa, “kirli bilgi” deyimi, sosyal medyanın yaygınlık kazanmasından, herkesin elindeki cep telefonu bir haber kaynağı gibi kullanmasıyla doruğa çıktı!
Artık Google arama motorunda görülen her şeye ne doğru, ne de yanlış denilmesi artık çok güç!
Üstelik “kesindir/ değildir” denilmesi de oldukça zor!
***
Olay karşınızdaki ekranda gelişiyor! Olayı ortaya sürenin elinde koca koca belgeler, belgelerin altında yazılı olanlar, buna ek olarak görseller, ses kasetleri…
Tamam, diyorsunuz! “Bu da hırsızmış, bu da çalıyormuş, bu da dediği gibi biri değilmiş!”
İnanacağınız ne kadar/ kaç tane güzellik varsa unutmaya çalışıyorsunuz, ne kadar/ kaç tane açan portakal çiçeğiniz varsa arkanızı dönüyorsunuz!
O gösterilen belgelerden biri yalan olsa bile, üç/ beş/ on/ daha çoğu ard arda sıralanıyor karşınızda…
Suçlamalar, suçlananı birkaç gün sessizliğe itiyor, sonra bir çıkıyor ekranın karşısına, sanki çalan/ çırpan kendi değilmiş gibi, Aladağ’dan serin gülümsemelerle başlıyor konuşmalara…
Denilenin hepsi yalan, denilenin hepsi düzmece, denilenin hepsi asparagas haberler! En kısa sürede savunma hazırlayacaklarını, suçlamaları yapanlara ilişkin işlem başlatacaklarını, bu işten yüz akı ile çıkacaklarını söyleyip ekrandan kayboluyorlar!
Bunlar, ilerleyen günlerde haber kanallarının da konusu oluyor! İkisi, böyle bir suç var derken, karşısındaki üçü de/ açıklamada söylenenleri gerekçe göstererek “yalan mı söylüyor” diye arka çıkıyor…
Biri de çıkıp, açıkça “yalan” diyemiyor nedense; ürkerek savunmasını sürdürüyor!
***
Geçenlerde, CHP’li Gürsel Tekin’e ilişkin “partide çaycılık yapmış, sonra görevler almış, onlarca dairesi varmış” diye yazmıştım!
Artık, dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlamak için, eskisi gibi “denizden gelen geminin önce dumanını, sonra direklerini, daha sonra da geminin tüm gövdesini görürüz ya” diyerek söze başlamıyoruz! Gir google arama motoruna, “dünya nasıl” diye yazdığında bir sürü videoya ulaşabiliyorsun! Uzayda dönüşünü, şeklini uydular yardımıyla görebiliyorsun!
Adana’da bir yerel gazetede günlük, ayrıca birkaç internet platformunda arada bir yazan biri olarak, “bana” ilişkin bile bilgilere ulaşmak olası…
Ulaşılan bilgilerden hangisinin “kirli”, hangisinin “temiz” olduğu da “bakana” kalmış bir şey…
CHP’li Gürsel Tekin’le birkaç yerde karşılaşmış olsam da, tanışmadım; ancak anlattıklarını akılcı bulmam nedeniyle de google’ye sordum! Karşımada birkaç önü/ arkası kırpılmış video, odaTV’de bir yazı, birkaç gazetede haber…
“Çalışarak, haksız kazançtan uzak kalarak, sağdan/ soldan semirerek yukarısı var mı bilmiyorum da, yüz tane daire edinmenin “içinin” pak olduğuna inanmıyorum” diye yazmıştım!
Öyle düşünmeyi de sürdürüyorum!
Her bir daire için Adana’da bile birbuçuk/ iki milyondan kapı aralıyorlar! Emekçinin, dar gelirlinin, asgari ücretlinin, o uğrunda “sözde” kapı kapı dolaşılan ulaşamayacağı beton yapılardan üç tane, beş tane, on tane değil; sayısını bilemediğim kadar yapıyı edinmek “hak” değil, bir başka bir şey!
***
Yazı nedeniyle CHP’li Gürsel Tekin’le tanıştık!
Sabahın saat onuydu, çok rahat, çok dediklerine güvenilecek ses tonuyla telefonda yazıya ilişkin düşüncelerini söyledi!
Şu bilinen, “suçluluk psikolojisi” diye adlandırılan bir olgu vardır ya, “nasıl yazarsın, sen kimsin, burnundan fitil fitil getireceğim, bunun hesabını vereceksin” diye “demoklesin” kılıcını sallarlar gibi söze başlarlar ya…
Sözde “suçluluklarını” bastıracaklar!
Öyle olmadı ama diyorum ya, sanki karşılıklı otururken bir yandan kahvemizi yudumlayarak söyleşiyoruz!
“Böyle bir şeyin olması mümkün mü, sözde yazlıklarım, başka şeylerim daha varmış” dedi!
Ama, dedim, “öyle bir video var ki, sağı/ solu kırpılmış, bir de pahalı gömlek alması nasıl sorulur, diyorsunuz ya, gelinde aklınıza çengel altında nokta takılmasın” diyorum!
Ben şunu öğrendim: CHP’li Tekin’den, söylenenlerin/ yayında olanların doğru olmadığını duydum! Böyle bir şeyin olasılığının gerçekle bağdaşmayacağını öğrendim!
Dahası; bu konuda kendine güvendiği izlenimini edindim!
Denecek söz yok!
23032022
EKONOMİ
19 saat önceGÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
6 gün önceEKONOMİ
9 gün önceEKONOMİ
14 gün önceDÜNYA
14 gün önce
