Adliye koridorları

Adliye koridorları

ABONE OL
11 Şubat 2022 11:22
Adliye koridorları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsanlar parka, ormana, deniz kenarına giderler, Bademler Millet Bahçelerine!
Bu gariban da ya Polis Karakoluna ya da Adliye Koridorlarına!
Haftada ortalama iki gün karakola gidip ifade veririm. Haftada veya on beş günde bir de Adliye Koridorlarında dolaşır, mahkeme sıramı beklerim.

Karakoldaki genç polislerin çoğu ile arkadaş olduk. Kitap değiş tokuşu yapabilecek kadar dostluğu arttırdık. Müdür seviyesinde olanlar bizden kaçarlar, beraber görüşmek istemezler, onlara da alıştık!
Adliye çalışanlarıyla da ahbaplığım çok iyi! Kim nereli, kimin ne derdi var, oldukça bilgi sahibiyim. Gerek Karakoldaki genç Polisler, gerekse de Adliye çalışanlarının büyük çoğunluğu Bademlere karşılar.
AKP’den hepsine gına gelmiş! İki yerde sandık koysak, sonuç yaklaşık olarak İktidar %8, Karakol ve Adliye çalışanları %92 olur.
Savcı ve Yargıçlar tabii ki bizimle mahkeme salonları dışında konuşmuyor.
Genç Savcı ve Yargıçlardan, özellikle AKP kanalıyla ve malum mülakat ile Adalet Bakanlığına geçmiş olanlar fazla havalı! Her biri sanki Adalet Bakanı gibi!

Bu davalar sonucu hukuk bilgim arttı. Şimdilik avukat kadar değilse bile
eski “Dava Vekili” kadar bilgi-görgü sahibiyim artık. İlerde Avukat seviyesine çıkarmıyız, bilmiyorum! Çok ilginç olaylar yaşıyorum. Allah ömür verirse bunları, mizah diliyle yazacağım! Fakat, dünkü olay gibisini ilk kez yaşadım.

Bu defaki dava başlı başına çok ilginç bir dava.
TELE-1 televizyonunda yaptığım bir konuşma için aynı anda 3 (ÜÇ) dava birden açıldı! İkisi CB’na Hakaret Suçlamasıyla Asliye Ceza Mahkemelerinde, biri CB’na “Fiili Saldırı” suçlamasıyla Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde!

Sarayın aslan hukukçuları besbelli ki coşmuşlar, aynı konuşma için bir dava, bir tane yetmez iki tane, iki tane yetmez üç tane dava açmışlar. Yedi Kocalı Hürmüz gibi! Arkası gelir herhalde! Arkadaş, bu nasıl adalet?
Bir konuşmadan nasıl üç dava açılır?

Ağır Ceza Yargıcı, davanın Savcısına “Esas hakkında mütalaanız hazır mı, sunacak mısınız” diye sordu?
Savcı; “Hazır efendim” dedi ve okudu. Savcı, benim cezalandırılmamı istedi.
Avukatım Sayın Bulut söz aldı ve “Sayın Savcı, hiç olmazsa müvekkilimi dinledikten sonra mütalaanızı yazsaydınız” deyince, Savcı, kaba bir şekilde “şimdi dinledim ya” dedi!
Sayın Bulut, “şimdi dinlediniz ama, mütalaanızı önceden yazmışsınız” deyince, Yargıç konuyu kapattı ve duruşmayı 31 Mart 2022 tarihine bıraktı!

Red-Kit diye bir dergi vardı. Gezginci Yargıçlar davalara bakar ve anında karar verirdi. Hatta bir keresinde, “Karar” diye bağırınca, mahkum “Daha savunmamı yapmadım” diye itiraz etmişti.
Yargıç soğukkanlılıkla; “Önce asalım, sonra dinleriz” diye idam kararı vermişti!
Bizim Savcı’da zamanda yolculuk yapıp, o dönemden çıkıp gelmiş gibi, bizi dinlemeden, “Suçlu” ilan etmiş bile! Önümüzdeki duruşmada, aynı konuda Bahçeli’nin, Erdoğan’a yaptığı ağır hakaretleri sunacağım!

Meraklanan dostlara şunu söylemek isterim.
Biz, darbe ürünü Sıkıyönetim Mahkemelerinden kurtulmuş, üniformasını ve cübbesini kiraya vermiş Polis ve Yargıçlara da yaptıkları işkencelerin hesabını sorup gelmişiz. Evvel Allah bunları da atlatırız.
Hırsızlıktan-soygundan-rüşvetten “Çakma Darbe” çıkartmaya kalkan iktidarlardan da, cübbesini önce FETÖ, sonra da AKP emrine vermiş tetikçilere mi boyun eğeceğiz?
Görevini hakkıyla ve yasalara uygun olarak tarafsızlıkla  yapan her Yargıcın başımızın üzerinde yeri vardır. Ama haramdan beslenen, ülkemizi kara para aklayan-teröre destek veren ülkeler arasına sokan, ortaçağ kaçkını İhvancılara tetikçilik yapanlarla da her zaman kavgamız olacaktır.
O kadar ucuz değil bu işler. Herkes görevini tarafsızlıkla ve yasalara uygun olarak yapacak…

11 Şubat 2022


En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP